Sahte İmplant Tehlike Saçıyor

Sahte İmplant Tehlike Saçıyor

Sahte İmplant Tehlike Saçıyor

Bizi Takip Et


İmplant tedavisi, diş sağlığında en çok tercih edilen tedavi yöntemlerinden. Ancak kalitesiz ve patentsiz üretilmiş implantlar sağlığımızı tehdit ediyor. İşte sahte implantlar konusunda uzmanların uyarıları…

Sağlıksız implantların yol açtığı sorunlar, bir doktorun implant yaptırmasıyla ortaya çıktı. İmplantın çenesini erittiğini ve ciddi sağlık sorunları ortaya çıkardığını iddia eden doktorun şikâyeti üzerine, İstanbul Kaçakçılık Şube Müdürlüğü harekete geçti. Aralarında bir hastane sahibi ile diş hekimlerinin de olduğu çete ve 35 milyon dolarlık sahte malzeme ele geçirildi. Bu çetenin, pahalı bir tedavi yöntemi olan implant tedavisi için Uzakdoğu, Çin, Bulgaristan ve Malezya gibi ülkelerde merdivenaltı olarak üretilen malzemeleri ‘saf titanyum’ diye yurda kaçak sokup diş hekimlerine ve kliniklere sattığı belirlendi.

ÇENE ERİMESİNE NEDEN OLABİLİR!

IMPLANT Der Başkanı Oğuz Akyüz, “İmplantın saf titanyumdan sertifikalı üretim yapılan yerlerden alınması gerekiyor. Ancak günümüzde birçok fırsatçı, Uzakdoğu ülkelerinde merdivenaltı yerlerde kalitesiz olarak üretilen yerlerden tanesini 10 dolara alıp uygulamayla birlikte bin-bin 500 dolara satıyor. Eğer malzeme saf titanyum olmaz, katışıklı bir malzeme olursa, uygulamanın yapıldığı çenede çözülerek, çene erimesi ve çene kanserine bile neden olabiliyor” dedi.

İMPLANTTA YASAL KRİTERLER

İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Behçet Erol ise kopya ürün olarak elde edilmiş implantın insan sağlığını ciddi boyutlarda tehdit ettiğini belirterek İAÜ Diş Hekimliği Fakültesi ‘‘İmplant Komisyonu’’ tarafından belirlenmiş bir takım bilimsel ve yasal kriterler bulunduğunu söyledi. Prof. Dr. Erol şu bilgiyi verdi:

“Kullanılacak implant markasının en az 5 yıllık klinik takip sonuçları ve bilimsel desteğinin olması, gerekir. Ayrıca üretici firma ve Türkiye’deki distribütör firmanın da en az 5 yıllık firma olma zorunluluğu bulunuyor. Yine implant markasının T.C Sağlık Bakanlığı onaylı olması, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankası (TİTUBB) belgesi, Tıbbi Cihaz Satış Merkezi Yetki Belgesi, FDA (Food and Drug Adminstartion) Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi Belgesi, İSO (International Organization for Standardization) Uluslararası Standartlar Teşkilatı Belgesi, CE (Conformite European) Avrupa Ülkeleri Uygunluk Belgesi’nin olması gibi kriterlere sahip olmalıdır.”

Prof. Dr. Erol, aranan tüm bu standartlara karşın, tıbbi ve cerrahi uygulamalardan elde edilecek başarıda; kullanılan biyomateryal, implant ya da ilacın öngörülen yapısal nitelik ve özellikleri taşımış olmasının tek başına yeterli bir faktör olmadığını da belirtti. Prof. Dr. Erol ‘‘Tedaviyi gerçekleştiren hekimin klinik deneyim ve birikimleri, uygun endikasyon, temel cerrahi prensiplere uyum hassasiyetleri, hastaya bağlı birçok faktör ile tedavinin gerçekleştirildiği klinik ve fiziki mekan standartlarının elde edilecek başarıda önemli yeri olduğu gözardı edilmemelidir’’ dedi.

İMPLANT HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

Dental implantlarla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Bülent Katipoğlu ‘‘Dişin yerine geçecek en geçerli maddenin titanyum olduğu 80’li yıllarda anlaşılmış ve bu yılların sonlarına doğru ülkemizde de uygulanmaya başlanmıştır. Dental implantlar zaman içerisinde çeşit ve kalite olarak gelişti ve tercih edilme miktarı arttı. Dental implantların 18 yaş üzeri tüm sağlıklı bireylerde ve her türlü diş eksikliğinde uygulanması mümkündür. Ancak çenelerde yeterli kemik miktarının bulunması da gerekir’’ dedi.

TİTANYUM VÜCUDA ZARAR VERİR Mİ? 

Titanyumun korozyon ve ısıya dayanıklı, doku dostu bir metal olduğunu belirten Prof. Dr. Katipoğlu, ‘‘Dental implantların yapımında kullanılan titanyum çubuklar işlenerek vida şekline getirilir. Ancak bu form, sadece ilk uygulama anında vidanın kemiğin içinde tutunmasını sağlar ve bunu için yüzey hacmi oluşturur. İmplantın asıl stabilizasyonu, kemik dostu minerallerle işlenmiş mikro pürüzlü yüzeyi sayesinde olur. Osseoentegrasyon adı verilen bu kemikleşme bir ay ile birkaç ay arası sürebilir. Çene kemiğine uygulanan implantlar çoğunlukla saf titanyumdur. Ancak son günlerde titanyum/zirkonyum gibi alaşımlar da başarıyla uygulanmaya başlanmıştır. Sağlıklı ortamlarda üretilen ve uygulanan dental implantların çene kemiğini eritmesi söz konusu değildir ve ağız kanserine neden olduklarına dair bilimsel bir delil yoktur’’ dedi.

İMPLANTLARIN ÖMRÜ NE KADAR?

İmplant firmalarının çoğunlukla verdikleri garanti belgesinin implantın çene kemiği içerisinde kalacağı süre ile bir ilgisinin olmadığını söyleyen Prof. Dr. Katipoğlu, şu bilgiyi verdi: ‘‘Bu garanti ürünle ilgilidir ve hastalar tarafından yanlış algılanmamalıdır. İmplantın ömrü, tamamen hastanın ağız bakımı ve sonraki yaşam kalitesi ile ilgilidir. Başarılı implant uygulamalarından sonra implantlar ve dişler uzun yıllar ağızda kalabildiği gibi, kötü ağız bakımı, sigara kullanımı ve sistemik hastalıklar gibi nedenlerden sonra bir süre sonra kayıp da edilebilir. Normal koşullarda implantın ömrü uzundur. Nedeni bilinmeyen münferit kayıpların ise iyileştikten sonra aynı bölgeye yeniden implant uygulaması yaparak telafisi mümkündür.’’

SAHTE VE GERÇEK İMPLANT AYIRT EDİLEBİLİR Mİ?

Prof. Dr. Bülent Katipoğlu, orijinalleri ile birebir ölçülerde imal edilmiş ve ambalaj olarak birebir kopyalanmış sahte implantların şekilsel olarak gerçeğinden ayırt etmenin zor olduğunu söyledi.  Sahte implantların, kemikte çok uzun süre tutunamayacakları için kısa süreli bir enfeksiyona sebep olup kemiği terk edeceklerini belirten Prof. Dr. Katipoğlu ‘‘Çeneyi eritmeleri ya da kanser yapmaları bu süre içerisinde fiziksel olarak mümkün değildir. İmplant tercihi konusunda firmanın geçmişinin ve belgelerinin araştırılmasında, fabrikalarının ve paketlendiği yerlerin güvenilirliğinin, yurt dışında da olsa mümkünse ziyaret edilerek görülmesinde yarar vardır. Uygulamada güvenilir kişi ve kurumlar tercih edilmeli, implant uygulamaları dişhekimlerine yaptırılmalıdır’’ dedi.


İçeriği Paylaşın