Sanko Üniversitesi Hastanesi’nde İlk Canlı Vericili Karaciğer Nakli

SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde ilk canlı vericili karaciğer nakli yapıldı. Gaziantep’te yaşayan Ramazan Karahan, babası Mahmut Karahan’a yapılan başarılı bir ameliyatla karaciğerinin bir parçasını vererek umut oldu.

Sanko Üniversitesi Hastanesi’nde İlk Canlı Vericili Karaciğer Nakli

Bizi Takip Et


SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde ilk canlı vericili karaciğer nakli yapıldı. Gaziantep’te yaşayan Ramazan Karahan (42), babası Mahmut Karahan’a (72), SANKO Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi tarafından (transplANTEPSANKO) yapılan başarılı bir ameliyatla karaciğerinin bir parçasını vererek umut oldu. 

SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde gerçekleştirilen başarılı karaciğer nakliyle sağlığına kavuşan baba Mahmut Karahan ve oğlu Ramazan Karahan, doktorları ile düzenlenen basın toplantısında mutluluklarını dile getirdi. 

"YAKIN ZAMANDA DAHA GÜZEL MÜJDELER VERECEĞİZ"

Rektör Prof. Dr. Güner Dağlı, toplantıda yaptığı konuşmada, SANKO Üniversitesi Hastanesi’nin hem bölge hem de Gaziantep için önemli hizmetler sunduğunu belirterek, başarılı nakil sonrasında hastalarını sağlıklı bir şekilde taburcu etmenin mutluluğunu hep birlikte yaşadıklarını söyledi. Yakın zamanda daha güzel müjdeler vereceklerini açıklayan Prof. Dr. Dağlı, “Kemik iliği nakliyle ilgili de hazırlıklarımızı tamamladık. Yakın zamanda onun müjdesini de vereceğimizi tahmin ediyorum ama kızılelmamız kalp ve akciğer naklidir. Bu daha uzun vadeli bununla ilgili çalışmalarımız var ama biraz daha zamana ihtiyacımız bulunuyor” dedi.

sanko karaciger nakli

KARACİĞER ALICIMIZI VE VERİCİMİZİ SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE TABURCU ETTİK 

Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğr. Üyesi / Organ Nakil Merkezi Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Yücel Yüksel ise hasta Mahmut Karahan’ın son dönem karaciğer yetmezliğine bağlı gelişen bilinç bozukluğu tablosuyla SANKO Üniversitesi Hastanesi’ne başvurduğunu, genel durumu düzeldikten sonra karaciğer nakli hazırlıklarına başladıklarını aktardı. 

Hastanın oğlu Ramazan Karahan’ın karaciğerini bağışlamaya gönüllü olduğunu belirten Doç. Dr. Yüksel, süreci şöyle özetledi:

“Nakil öncesi yaptığımız değerlendirmelerde nakle engel bir durum saptanmadı. Hem alıcımız hem de vericimiz aynı anda ameliyata alındı. Ramazan beyin karaciğerinin yaklaşık yüzde 60’ını alarak, babasına naklettik. Karaciğer kendisini yenileyen bir organdır. Operasyon yedi saat sürdü. İlk ameliyatımız olduğu için yavaş gittik. 

Ameliyattan sonra Gastroenteroloji, Yoğun Bakım, Radyoloji, Nefroloji Uzmanlarından oluşan ekibinin yakın takip ve ilgisiyle ilk canlı karaciğer nakil alıcı ve verici hastamızı sağlıklı ve mutlu bir şekilde taburcu ettik.” 

Gaziantep’e geldikten sonra Gaziantep’in Güneydoğu Anadolu Bölgesinin sanayi kenti ve bölge ekonomisi için çok önemi olduğunu öğrendiğini anlatan Doç. Dr. Yüksel, şunları kaydetti:

“Karaciğer nakli organ naklinin en zor ameliyatlarındandır. Karaciğer nakli yapınca kendimi dünya kupası almış Messi gibi hissettim. Organ nakli ameliyatlarında daha çok cerrahlar ön plandadır. Ama cerrahlar buzdağının sadece görünen kısmı. SANKO Üniversitesi, Hastanesi ve SANKO yönetimi bu başarının birer mimarıdır. 

Karaciğer naklinin hastanemizde yapılması, Gaziantep ve bölge adına çok önemlidir. Karaciğer ve böbrek nakilleri uzun süreç ve meşakkatli süreçlerden geçiyor. Hastalar ilk bir yıl içerisinde yakın merkezlere başvurmak zorunda kalıyor. Yaşadıkları yere ne kadar yakın yapılırsa tedavileri ve takipleri daha düzenli olacaktır. İnşallah daha başarılı daha güzel çalışmalarımızla hastalarımıza ve topluma yardımcı olmak istiyoruz.”

KARACİĞER NAKLİ, KARACİĞER YETMEZLİĞİNİN TEK TEDAVİSİDİR

SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Gastroenteroloji Bölümünden Doç. Dr. Nimet Yılmaz da karaciğer naklinin, karaciğer yetmezliğinin tek tedavisi olduğunu ve hasta karaciğerin sağlam bir karaciğer ile değiştirilmesi anlamına geldiğine dikkat çekti.

Bazı kalıtsal hastalıkların, viral hepatitler, safra yolu hastalıkları, aşırı alkol ve ilaç kullanımının karaciğerde geri dönüşü olmayan bir hasara neden olup akut veya kronik karaciğer yetmezliği ile sonuçlanabildiğine işaret eden Doç. Dr. Yılmaz, tüm dünyada en sık karaciğer nakli yapılan hastalığın siroz olduğuna vurgu yaptı. 

Karaciğer yetmezliği durumunda hastaların iyileşme ya da nakil olma ihtiyaçlarını belirlemeye yönelik metotlar olduğunu anlatan Doç. Dr. Yılmaz; “Hastanemizde bu metotları kullanarak hastalarımızın nakil olma zamanının gelip gelmediğini hesaplayarak, hastalarımızı bilgilendiriyoruz” şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Yılmaz, 1997 yılından bu yana tüm dünyada canlı vericili karaciğer naklinin hastalar için umut olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Canlı vericili karaciğer naklinin en önemli avantajı, alıcıya ihtiyacı olduğu zaman nakil yapılabilme imkanın sağlamasıdır. Hastalar, kadavradan nakil listesinde sırasını beklemeden nakil olabilmektedir. 

Ülkemizde organ bağışı oranları son derece düşük olduğundan listede bekleyen çoğu hastanın genel durumu, sıra beklerken kötüleşmekte ve bu da ameliyat sonrası erken dönem komplikasyonlara neden olabilmekte, hatta bazı hastalar sıra beklerken hayatlarını kaybetmektedir. 

Karaciğer nakli ameliyatının gecikmeden doğru zamanda yapılması ve nakil sırasında hastanın genel durumunun iyi olması, iyi sonuçlar elde etmek için çok önemlidir. Hastanın genel durumu kötüleşmeden zamanında yapılan karaciğer nakillerinde yüzde 90’ın üzerinde başarı oranı vardır. Hastamız, oğlunun bağışlamış olduğu karaciğerle, yeniden yaşama tutunmuştur.” 

BAŞARILI KARACİĞER NAKLİNİN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ

İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Nefroloji Bölümünden Doç. Dr. Mehtap Akdoğan ise uzun süredir organ naklinde ortaya koydukları başarıyı karaciğer naklinde de göstermenin mutluluğunu yaşadıklarını bildirdi.

Doç. Dr. Akdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Organ naklinde yaşla ilgili bir herhangi bir sorun yok. Karaciğer nakli konusunda bize başvuran hastalara yardımcı olabiliriz. Hastanemiz bu altyapıya sahip. Hastaları değerlendirip nakil yapabiliriz. Bizlere bu fırsatı sunan saygıdeğer Konukoğlu Ailesi’ne, üniversite ve hastane yönetimine teşekkür ediyoruz.”

Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Organ Nakil Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kenan Demirbakan, Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Yunus Baydilek, Radyoloji Ana Bilim Dalından Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Şahyazıcı Sarı ve SANKO Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi Koordinatörü Ayşe Bozkurt da ekip olarak başarılı bir karaciğer nakli gerçekleştirmenin gururunu yaşadıklarını ifade ettiler.

BİR BUÇUK YILDIR TEK BAŞIMA YÜRÜMEKTE ZORLANIYORDUM

Emekli makine ustası, evli ve altı çocuk babası, 72 yaşındaki Mahmut Karahan ise iki yıl yıl önce rahatsızlanarak gittiği devlet hastanesinde siroz teşhisi konulduğunu söyledi. 

Karahan, “Siroz teşhisi konuldu ama ben çok da önemsemedim. Ancak fıstık toplarken ağaçtan düşerek talihsiz bir kaza yaşadım. Gittiğim devlet hastanesinde karaciğer yetmezliğim olduğu ve mutlaka nakil olmama gerektiği söylendi” ifadelerini kullandı.

Bir yılı aşkın bir süre tek başına yürümekte dahi zorluk çektiğini anlatan Karahan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Karaciğer rahatsızlığımı öğrendiğimde üzüldüm. Nakil durumu beni korkutuyordu. Ailem ise benim için nerelerde nakil yapılacağının araştırmaya başladı. SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde başarılı nakiller yapıldığını öğrenince, karaciğer nakli için başvurduk. 

İlk başta ameliyat için çekincelerim vardı ama SANKO Üniversitesi Hastanesi Organ Nakil Merkezi hekimlerimizin bana verdiği güvenden cesaret bularak nakil olmaya karar verdim. Nakil olduğum için çok mutluyum. Beş ayda kalkamazsın diyorlardı ama doktorlarım beni 25 günde ayağa kaldırdı. En büyük kayıp geç kalmaktır. Doktorlarınız nakil olacaksın diyorlarsa olacaksınız ama emin ellerde olmalısınız. 

Oğlum karaciğer bağışçım olmak istedi. Yapılan tetkikler sonucu bir sıkıntı olmadığını öğrenince nakil yapıldı. Başarılı bir ameliyat sonrası tek başıma yürümeye başladım. Bir buçuk yıldır çektiğim acılardan kurtuldum. Kendimi ameliyattan kısa bir süre sonra bile iyi hissediyorum. İnşallah zamanla hekimlerimin yardımıyla da daha iyi hissedeceğim. Oğluma çok teşekkür ediyorum. Hekimlerimizden ve tüm hastane personelinden Allah razı olsun.”

İLK CANLI VERİCİLİ KARACİĞER NAKLİNİ OLDUK

42 yaşında memur ve iki çocuk babası olan Ramazan Karahan, babasının iki yıldır yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle tek başına yürümekte dahi zorlandığını anımsattı. 

Babamın sağlığına kavuşması için karaciğer nakli olması gerektiğinin söylendiğini belirten Ramazan Karahan, duygularını şöyle paylaştı:

“Karaciğer naklini nerede yaptıracağımızı araştırmaya başladık. Yakın illeri değerlendirmeyi düşünürken SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde karaciğer nakli yapılabileceği bilgisine ulaştık. İlk canlı karaciğer nakli adayı olduğumuz için çekincelerimiz vardı. Ancak hekimlerimizin yaklaşımı ve bizlere verdiği güvenle nakil kararı verdik. Yakınlarımızda kim olabilir diye düşünürken iş bana düştü. İnsan canının ne kadar kıymetli olduğunu ve organ naklinin ne kadar önemli olduğunu tecrübe ettim. 

Bir evlat olarak babamın göz göre göre kaybolmasına asla müsaade edemezdim. Çok başarılı bir ameliyat oldu. Çok hızlı bir şekilde iyileşme sürecim oldu. Bütün hocalarımıza teşekkür ediyorum. Bu hizmetin Gaziantep’e gelmesi çok çok önemli bir hizmet. Bir insana hayat vermek çok önemli çok kıymetlidir.

Babam bir buçuk yıldır destek almadan yürüyemiyordu. Ameliyattan kısa bir süre sonra tek başına yürümeye başladı. SANKO Üniversitesi Hastanesi’ndeki ilgiye ve hekimler başta olmak üzere tüm personelin çabasına şahit olduk. Babamı iyileştirmek için büyük bir ekip organize oldu. Hocalarımıza tüm SANKO Ailesi’ne teşekkür ediyorum.”

SANKO Üniversitesi Anadolu Toplantı Salonunda düzenlenen basın toplantısına; SANKO Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. M. Metin Bayram, Genel Sekreter Dr. Yusuf Ziya Yıldırım, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü ve Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Ayşen Bayram, SANKO Üniversitesi Hastanesi Genel Müdürü Dr. Sermet Kileci, Genel Müdür Yardımcısı Rabia Ağar, Mesul Müdür Dr. Suat Özerbaş ve Başhemşire Ceylan Özyılmaz da katıldı.

 


İçeriği Paylaşın