Vücudumuz Aslında Konuşur Bizimle!


Bizi Takip Et


Esra Kazancıbaşı İle Sağlık

Vücudumuz aslında konuşur bizimle. Bir şeylerin yolunda gitmediğini bazen baş ağrısıyla, bazen uykusuzluk problemiyle, bazen de ele gelen bir kitleyle belli eder.

Bunlar stres, virüs ya da tümör gibi bir sorunlardan etkilenen bedenimizin yardım isteyen sessiz çığlıklarıdır. “Yeter artık yavaşla!”, “Biraz da kendine zaman ayır!”, “Acilen bir doktora gitmelisin” diyen alarm sinyalleridir.

Peki, çoğumuz böyle bir durumda ne yaparız? Ya “Benim hiçbir şeyim yok” diyerek bir hayalin gölgesine sığınır ya sağlık kontrollerimizi hayatımızdaki öncelikler arasında hep en sonlara atarız. Doktora gitmemiz gerektiğini söyleyen eşimizin, arkadaşlarımızın, çocuklarımızın, akrabalarımızın bu konuyu çok büyüttüklerini söyleyerek istemeden kalplerini kırarız.

Gönül verdiğimiz takımın maçı, dip boyası gereken saçlarımızın kuaför randevusu kendi sağlığımızdan çok daha önceliklidir. Erkekler arabalarının yıllık bakımına verdikleri önemi kendi sağlıklarından esirgerler.

KARIN BÖLGESİNDEKİ ŞİDDETLİ KRAMP TARZI AĞRILAR…

Çoğu insan, kendine bir hastalığı kondurmak istemez. Genç kızlığımda ben de karın bölgemde kramp şeklindeki şiddetli ağrılar nedeniyle acilen bir hekime gitmemiz gerektiğini ısrarla söyleyen anneme tam bir gün direnmiştim. “Üşütmüşümdür, ondan olmuştur” şeklindeki saçma sapan düşünceme, ağrımın dayanılmayacak boyuta ulaşmasının etkisiyle sonunda mantığım ve sağduyum baskın çıkmıştı. Hekimin koyduğu teşhis bağırsak düğümlenmesiydi. Doktoruma göre, her geçen saat risk büyüyordu. Bu nedenle acilen ameliyat olmam gerekiyordu. Çok şükür ki, doktora gitmeme konusundaki direncimi fazla uzatmamıştım.

İDRAR VE DIŞKIDAKİ KANAMA İHMALE GELMEZ!

Komşumuzun eşinde de sağlıkla ilgili böyle ihmalkarlıkların nelere mal olabileceğini üzülerek gözlemledik. 71 yaşındaki Metin amcada, mesanede başlayan kanser tüm vücudu sarmış. Doktoruna göre kanser ilk sinyallerini idrarda kanama şikayetleriyle yaklaşık dört yıl önce vermiş. Ancak çoğu kişi gibi Metin amca da “Taş düşürüyorum herhalde…” diyerek doktora başvurmamış. Oysa, uzmanlara göre idrar ve dışkıdan bir defa bile kan gelmesi hekime başvurmak için yeterli bir neden. İşin acı tarafı, kanser son evreye vardığında da idrar yolundan gelen kanamaların, pıhtıların bedenindeki kanser depreminin habercisi olabileceğini hiç aklına getirmemiş. Torunlarının kursları, emekli öğretmen arkadaşlarıyla yaptıkları aylık rutin toplantılar derken, bir üroloji uzmanına görünmeyi hep yarınlara ertelemiş. Ve sonuçta dört yıl önce kansere dönüşme riski bulunan bir kitle aşamasındayken belki de saptanabilecek hastalık oldukça ilerlemiş. Metin amcanın önünde fazla bir tedavi seçeneği de yok. Kanserin en ileri evresinde olduğunu söyleyen doktorlarına göre yaşamsal riski de büyük.

Bu örneklerde olduğu gibi, lütfen vücudunuzun alarm sinyallerine kulak verin. Uzun süren ses kısıklığı, öksürük, düşmeyen ateş, vücutta ele gelen bir kitle, denge kaybı, yeni başlayan şiddetli bir baş ağrısı, benlerdeki renk ve şekil değişiklikleri, ağızda iyileşmeyen yara gibi belirtilerde mutlaka bir hekime başvurun.

Kendinize yapacağınız en büyük kötülük hastalıklara karşı sizinle konuşan bedeninize karşı sağır ve ilgisiz olmaktır.

Esra Kazancıbaşı Öztekin

sagligimicin@gmail.com

Not: Bu yazı 7 Ocak 2017  tarihinde Yenibirlik Gazetesinde yayımlandı.


İçeriği Paylaşın