Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Karaciğer Nakli Merkezi Hizmete Açıldı!

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Karaciğer Nakli Merkezi Hizmete Açıldı!

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Karaciğer Nakli Merkezi Hizmete Açıldı!

Bizi Takip Et


Yeditepe Üniversitesi Hastanesi, 3-9 Kasım’da kutlanan Organ ve Doku Bağışı Haftasında organ bağışının önemine dikkat çekmek ve yeni açılan Karaciğer Nakli Merkezi’ni tanıtmak için basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya yakın zamanda organ bağışı ile hayata tutunan Hayri Kaçar ve Recep Şenol’da katıldı. Organ bağışı ile sağlıklarına kavuşan Kaçar ve Şenol, nakil öncesi ve sonrası yaşadıklarını basın mensupları ile paylaştılar.

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Karaciğer Nakli Merkezi, Doç. Dr. Onur Yaprak başkanlığında hizmet vermeye başladı.  Özellikle 3-9 Kasım’da kutlanan Organ ve Doku Bağışı Haftası kapsamında düzenlenen basın toplantısında söz alan Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı ve Hastane Başhekimi Prof. Dr. Faruk Yencilek, ülkemizde organ nakli yapan çok iyi yetişmiş uzmanların olduğunu belirterek,  “Hastalarımıza tüm gelişmiş ülkelerde uygulanan tedavi protokollerinin aynısı uygulanıyor.  dedi.

Organ bağışının önemine vurgu yapan Yencilek; Türkiye’de organ bağışı hakkında önemli veriler paylaştı. 2015 yılında Türkiye genelinde 1969 adet beyin ölümü saptandığının ve bunların 470 tanesinin yakınlarının organ bağışında bulunduğuna değinerek, sözlerine şöyle devam etti;

“2015 yılında: 3204 böbrek nakli (2534 canlıdan 670 kadavra) , 1216 karaciğer nakli (871 canlıdan,  345 kadavradan) 89 kalp, 30 akciğer, 7 pankreas, 6 ince bağırsak nakli yapıldı.

2016 Nisan ayı itibari ile Türkiye’de organ nakli bekleyen toplam: 25.798 hastamız var. Bu hastalarımız için zamanında organ bulunamazsa hepsini ne yazık ki kaybedebiliriz. “

*Böbrek: 22.579 kişi, Karaciğer: 2.274 kişi, Kalp:672 kişi, Pankreas:271 kişi, İnce bağırsak :2 kişi organ beklemekte.

Organ bağışının önemine dikkat çeken Başhekim Yardımcısı Yrd. Doç. Dr.  Halit Yerebakan’ da “Ülkemizde her yıl binlerce kişi organ nakli için sıra beklerken hayatını kaybediyor. Farkındalık artsa da organ bağışı oranları hâlâ yetersiz. Son yıllarda organ nakli hakkında verilen eğitimler ve teşvik edici tanıtımlar, farkındalığı artırsa da hem hasta, hem de verici için cevaplanması gereken sayısız soru, gündemdeki yerini koruyor.”

Doç. Dr. Onur Yaprak  ve Yrd. Doç. Dr. Altan Alim organ nakli ile hayata tutunan Hayri Kaçar ve Recep Şenol’un yaşadığı süreç hakkında bilgi verdi.

65 Yaşındaki Hayri Kaçar’ın son 20 yıldır diyabet hastası olduğu ve kronik karaciğer hastalığı nedeni ile nakil olmaya ihtiyaç duyduğu bir noktada yollarının kesiştiğini belirten Doç. Dr. Onur Yaprak , hayatını kaybeden bir kişinin ailesinin onayı ile uygun organın bulunması hastamıza ikinci hayatının kapılarını açtı dedi.

“HERKES ŞU AN YÜRÜMEYE KORKUYORKEN BEN KOŞUYORUM”

 Organ bağışı ile sağlıklarına kavuşan Hayri Kaçar, Recep Şenol ve Gazeteci Didem Seymen nakil öncesi ve sonrası yaşadıklarını basın mensupları ile paylaştılar.

Oğlunun böbreğiyle sağlığına kavuşan 57 yaşındaki Recep Şenol, 25 yıllık diyabet hastası olduğunu bu rahatsızlığına bağlı böbrek yetersizliği nedeniyle 2012’den itibaren diyalize girmeye başladığını anlattı. 2010 yılında 4 damar hastalığı nedeniyle baypas ameliyatı olduğunu aktaran Şenol, duygularını şöyle dile getirdi: “Hastanede kadavra bekleme listesindeyken maalesef uygun organ bulunamadı. Bu noktada da 29 yaşındaki oğlum böbrek donörlüğü için gönüllü oldu. Bir tek oğlum var, önce kabul etmedim. Ancak Yeditepe Üniversitesi Hastanesine geldim. Hocalarımızın beni yönlendirmesiyle burada böbrek nakline karar verdik. Doktorlarımız tüm koşulların ameliyat için uygun olduğuna karar verince 20 Temmuz’da nakil oldum. Şu an sağlık durumum ve böbrek fonksiyonlarım iyi. Herkes şu an yürümeye korkuyorken ben koşuyorum. Çok çok iyiyim. Günlük 2 kilometre yürüyorum. Yiyeceğim ve içeceğime dikkat ediyorum. Şu ana kadar dışarıdan kesinlikle bir şey yiyip içmedim. Ne kadar mutlu olduğumu sözle ifade etmek çok zor. Hocalarımız sayesinde iyiyim.

Hayri Kaçar, şeker hastalığına yakalandığını, sonraki süreçte nakil için hastaneye geldiğini söyledi. Kaçar, karaciğer nakli olduğunu ifade ederek, “Önce Allah’a, sonra da hocalara güvenerek ameliyat masasına yattım. Ameliyattan sonra şu an çok iyiyim.” dedi.

Gazeteci Didem Seymen, doğuştan böbrek hastası olduğunu ve 2006 yılında kendisine kadavradan böbrek nakli yapıldığını belirtti. Seymen, 15 yaşında diyalize girmeye başladığını ve zorlu bir süreç geçirdiğini belirterek, hastalık sürecinde yaşadıklarını anlattı.

“Nakil olmasaydım, muhtemelen hayatta olmayacaktım. Çünkü pek çok komplikasyon diyaliz tedavisi sırasında görülüyor” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: Diyaliz, umuda ve mutluluğa giden yolda, sabırla beklenen ve aşmamız gereken bir dönem. Çok duyarlı bir toplumuz ama kadavra organ bağışı maalesef yetersiz. Bizler de bu konuda çocuklarımızı bilinçlendirmeliyiz. Ben de organlarımı bağışladım.”

Toplantıya katılan hastaların teşhis ve ameliyat süreci hakkında da bilgi veren Onur Yaprak ise şöyle noktaladı; “Gördüğünüz üzere bir hastanın organ naklinden önce nakil aşamasına gelen kadar zaten çok zorlu bir sağlık süreci oluyor. Son çare olarak nakil aşamasına gelen hastalarımız için uygun organın bulunması sürecinde zamanla yarışıyoruz. Nakil ihtiyacı olan hastalarımızın 2.şansı organ bağışı yapmayı kabul eden sağlıklı bireylerin veya hayatını kaybeden birinin ailesinin elinde…”


İçeriği Paylaşın