Yüz Estetiğinde Gıdık Gerdirme

Yüz Estetiğinde Gıdık Gerdirme

Yüz Estetiğinde Gıdık Gerdirme

Bizi Takip Et


Biyolojik olarak yaşlanmaya karşı durmak mümkün olmasa da estetik dünyasındaki son gelişmeler sayesinde artık fiziki yaşlanma kontrol altına alınabiliyor. Yaşlanmaya karşı koymanın yanı sıra; kişi beğenmediği burnunu, kulağını, gıdık yapısını ya da dudaklarını yeni yöntemlerle değiştirebiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Bölümü’nden Doç. Dr. Cenk Şen, yüz estetiğinde Türkiye’de ve dünyadaki son gelişmeler hakkında bilgi verdi.

GIDIĞINIZDAN ŞİKAYET EDİYORSANIZ

Çene altı ile boyun arasında belirli bir açı vardır. Bu bazen yapısal olarak da orantısız olabilir, bazen de kilo ve yağlanma ile bu oran bozulabilir. Gıdıkta fazla yağlanma varsa yağlar liposuction ile ya da cerrahi ile çıkarılır. Boyun kaslarında bir zayıflık varsa bu kaslar tekrar şekillendirilip, dikilerek çenede doğal estetik görüntü oluşturulabilir. Askı yöntemi ile yağlar kulak arkasına alınarak, gıdı konturu düzeltilir. Bu operasyonlarda çene altından kesi yapılması nedeniyle erken dönemde iz görülse de, zamanla izler kaybolur ve işlemden başarılı sonuçlar alınır.

TÜRKİYE`DE EN ÇOK BURUN ESTETİĞİ YAPILIYOR

Türk insanının yüz şekli ile ilgili en büyük kaygısı, burnu. Kemerli burun ve burun ucundaki düşüklük, özellikle kadınları estetik yaptırmaya iten en önemli nedenler. Türkiye’de en sık “rinoplasti” yani estetik burun cerrahisi ameliyatları yapılıyor. Ancak burun ameliyatları her hastaya aynı şekilde uygulanacak işlemler değildir. Hastaların bu anlamda bireysel değerlendirilmesi ve buna göre yapılacak cerrahiye karar verilmesi gerekir.

KABURGANIZDAN ALINAN DOKU BURUN ÇATINIZA KONABİLİR

Burun operasyonları standart ameliyatlar değildir, her hastaya göre ayrı bir planlama yapılmalıdır. Her hastada en iyi sonucu elde edebilmek için değişik cerrahi uygulamalar yapılır. Bunlar çok küçük ve lokal anestezi ile yapılacak cerrahi girişimlerden, gerekirse vücudun uygun bölgelerinden kıkırdak ya da kemik alınarak yapılan, burnun hemen hemen yeni baştan oluşturulmasına kadar gidebilen geniş bir yelpazededir.

ARTIK BURUNLARIN ESTETİK OLDUĞU ANLAŞILMIYOR

Burun ameliyatlarında başarının anahtarı, doğal burunlar oluşturmak… Çünkü dar, ince, ucu çok kalkık, üstü çok oyulmuş burunlar geçmişte kaldı. Son yıllarda dünyadaki trend de bu yönde. Bizim için ideal olan burun, dışarıdan bakıldığında çok güzel görünmesine rağmen, estetik olduğunun anlaşılmamasıdır. Planlama sonrası problem burnun hangi bölgesindeyse onun düzeltilmesine yönelik cerrahi girişimler yapılıyor. Hastalarımız da dar ve ufak görünen, oyuk burunları istemiyor. Hekimler olarak biz bu tür burunları başarısızlık olarak adlandırıyoruz. Çünkü bu burunlar hem kötü bir görünüme hem de nefes problemlerine neden olabiliyor.

MORLUK VE ŞİŞLİKLER ESKİYE NAZARAN ÇOK DAHA AZ GÖRÜLÜYOR

Burun ameliyatı sonrası erken dönemde göz kapağında ve yüzde şişlikler ve morluklar eskiye nazaran daha az olmakla birlikte yine de görülebilir. Bu şişlikler ilk iki gün artabilir ancak 1 hafta içinde ciddi anlamda azalacaktır. Yüz bölgesinde ameliyat sonrası morluklar oluşmuşsa, iyileşme döneminin kısa olması için hastalarımıza o süre zarfında güneşe çıkmamalarını tavsiye ediyoruz. Anestezideki ilerlemeler sonucu, ameliyat öncesinde burna enjekte edilen, kanamayı azaltıcı özel sıvılarla uygulanan cerrahi teknikle birlikte morluk ve şişlikler olabildiğince azaltılmaktadır. Burun ameliyatları her mevsim yapılabilir ancak çok sıcak dönemlerde yapılan burun ameliyatları sonrası hasta bir süre alçı ve bandajla gezeceği için hasta konforunu bir miktar olumsuz etkileyebiliyor. Bunun ameliyatları sonrası burnun son halini alması için 6 ay 1 yıl gibi bir süre geçmesi bekleniyor. Ancak ameliyat sonrası bandajlar açıldıktan sonra kişi normal günlük yaşantısına devam edebilir.

SIRADA “İZSİZ AMELİYATLAR” VAR

Yara iyileşmesinde “izsiz yara iyileşmesi” diye bir şey söz konusu değildir. Estetik cerrahide operasyonları sonrasında “iz kalmıyor” denmesinin nedeni izlerin gizlenmesidir. Meme operasyonlarında uygulama meme altından açılarak, yüz germede kulak önü ya da saç diplerinden girilerek yapıldığından iz yokmuş gibi görünür. Tüm cerrahi girişimlerde erken dönemde kesiler kırmızı sert ve kabarık görünür. Zamanla yara iyileşme sürecinde izler yavaş yavaş azalır. Ancak anne karnında yapılan cerrahi girişimlerden sonra iz kalmamaktadır. Bu hayvan deneylerinde sıkça gösterilmiş, kanıtlanmıştır. Anne karnında yapılan ameliyat sonrası iz kalmadığı bilinen bir gerçektir. Dünyada son yıllarda yara izleri ile bilimsel çalışmalar öne çıkmaktadır. Anne karnındaki amniyotik sıvının kendisi ya da içindeki faktörlerin, yara iyileşmesinin problemsiz sürmesinde ya da iz olmamasında etkili faktörler olduğu düşünülmektedir. Bunlar yetişkin yara iyileşmesine uygulanabilirse önümüzdeki yıllarda çok daha az dikkat çeken ve belli olmayan yara izleri ile karşılaşabileceğiz.

BURUN VE ÇENE ESTETİĞİ BİRBİRİNİ TAMAMLIYOR

Burun ve çene yapısının birbiri ile uyumlu olması gerekir. Çenesi geride bir hastada kemerli burun çok daha kötü görünürken, buruna estetik cerrahi uygulandığında bu görüntü azaltılır. Alt çenenin büyük olduğu durumlarda dişler de bazen önde olabilir. Öncesinde ortodontik diş tedavisi ile dişler düzeltilir ve büyük çene cerrahi operasyonu ile normal hale getirilir. Böylece hem güzel bir görünüm elde edilir hem de dişlerin birbirine oturması sağlanarak fonksiyonellik kazandırılır.

ENDOSKOPİK YÜZ CERRAHİSİ İLE 3 BOYUTLU GENÇLEŞME SAĞLANABİLİYOR 

Minimal girişimlerle yapılan yüz gençleştirme yöntemlerinin son yıllarda dünya çapında popülaritesi artmaktadır. Teknolojideki ve cerrahi uygulamalardaki ilerlemelerle bu tip yöntemlerin etkinliği de artmaktadır. Plastik cerrahide endoskopi kullanımı özellikle orta yüz bölgesi problemlerine ciddi anlamda çözüm getirmiştir. Endoskopik orta yüz cerrahisinde ince kanüllerle, saçlı deriden kısa kesilerle girilip; alın, kaşlar ve orta yüz bölgesi tamamen serbestleştirilip istenilen pozisyona alınabilmektedir. Endoskopik orta yüz cerrahisinin uygun hastalarda en büyük avantajı, aşağıya doğru olan yaşlanma sürecinde karşılaşılan sorunlara yüzün yukarıya asılmasıyla çözüm bulabilmesidir.

Genellikle hastalarda kaş ve alın düşüklüğü de olduğundan aynı kesilerden alın germe ve kaş kaldırma işlemi de birlikte uygulanmaktadır. Hastalar ameliyattan sonra normal koşullarda bir gün sonra evlerine dönebilmektedir. Yüz ve göz çevresindeki morluk ve şişlikler 7-10 gün içinde ciddi anlamda azalmakta, sonrasında kişi sosyal yaşantısına ve işine dönebilmektedir.

KEPÇE KULAKLARA VEDA

Kepçe kulaklar, vücutta insan psikolojisini en olumsuz etkileyen şekil bozukluklarından biridir. Bu sorunu yaşayan kadınlar hiçbir zaman saçlarını topuz yaptıramaz erkeklerin de çoğu zaman kulakları alay konusu olur. Oysa ki, 1- 1.5 saat süren bir operasyonla kepçe kulaklardan kurtulmak mümkün. Operasyonun temeli kıkırdakların şekillendirilmesi ve gerekirse fazla kıkırdağın alınıp kulağın yeniden şekillendirilmesi esasına dayanır. Ameliyat sonrası baş bölgesi 1 gün bandajlanır, çocuk hastalarda ise 2 gün özel bir bant kullanılması istenir. Şişlikler yaklaşık 1 hafta içinde ciddi anlamda iner.

DOLGUN DUDAKLAR İÇİN SİLİKON DEVRİ SONA ERDİ

Dudak kalınlaştırmada yıllardır kullanılmakta olan sıvı silikon ve silikon yağı içerdiği olumsuzluklar ve uygulanan hastalarda çeşitli komplikasyonlara neden olması nedeniyle artık günümüzde kullanılmamaktadır. Dolgu maddeleri, yağ enjeksiyonları ve birtakım cerrahi müdahalelerle dudakta ve genel yüz yapısında güzelleşme sağlanabiliyor. Son yıllarda özellikle dudak dolgunluğu için hazır dolgu materyallerinin kullanımı popülarite kazanmış durumdadır.

YÜZDE DONUK VE ŞAŞKIN İFADE KALMIYOR

Yüzde bulunan pek çok mimik kası, zamanla kırışıklıklara neden olur. Göz kenarındaki kaz ayakları, alında, kaş ortasında çizgilenme ve dudakta dikey çizgilenmeyi engellemek ya da azaltmak için botoksla bu kırışıklıklara neden olan kaslar geçici bir süre durdurarak, kırışıklıkların daha az dikkat çekici hale gelmesi sağlanır. Botoksun yeterli olmadığı durumlarda yüze bazı dolgu maddeleri enjekte edilir. Bu maddelerden bir kısmı cilt altında erken erir, bir kısmının etkisi daha uzun sürer, bazıları yüzeysel bazıları da daha derin dokulara uygulanma özelliğine sahiptir.

GÖZ ÇEVRESİNE UYGULANAN ESTETİK MÜDAHALELERLE GENÇLEŞİN

Yorgun ya da yaşlı görünümün en önemli nedenlerinden biri göz çevresindeki deformitelerdir. Yılların etkisi ile göz kapağı düşüklükleri, sarkmalar, göz torbaları yüzde belirebilir. Hastayı daha genç gösterebilmek için bir takım cerrahi girişimler uygulanır. Erken dönemde göz çevresi derisi ince olduğundan şişlik ve morluk olabilir ancak kısa sürede iyileşme sağlanır.


İçeriği Paylaşın