8 Ayda 60 Kilo Veren Uğur Peker`in Öyküsü

8 Ayda 60 Kilo Veren Uğur Peker`in Öyküsü

8 Ayda 60 Kilo Veren Uğur Peker`in Öyküsü

Bizi Takip Et


23 yaşında bir üniversite öğrencisi olan Uğur Peker, 60 kilo vermeden önceki hayatını ve kilo verdikten sonra hayatında neler değiştiğini sagligimicinhersey.com`a anlattı.

SÖYLEŞİ: DEMET DEMİRKIR

8 ayda 60 kilo verdiniz. Bu durum hayatınızda neleri değiştirdi?

“Ben 152 kiloydum. 8 ayda 60 kilo verdim. Öncelikle zayıflamam kendime güvenimi getirdi. Obez bir insanın yaşayabilmesi çok zor. İstediğiniz kıyafetleri giyemezsiniz, istediğiniz gibi hareket edemezsiniz, eğlence parkında trene binerken bile zorlanırsınız, hatta binemezsiniz, araba kullanırken sorun yaşarsınız. Aslında bir anlamda sırtınızda yük olmuş bir külfeti atıyorsunuz. Bunun rahatlatıcı etkileri anlatılamayacak kadar çok. 8 ayda 60 kilo verdim, bu çok büyük bir başarı gibi görünse de aslında benim en büyük başarım kilo verdikten sonraki 5 yıl bu kiloyu korumuş olmam. Biraz da doktorunuzu sevmekle ve kendinizi tanımakla alakası var. Aslında kiloyu bir sağlık sorunu gibi düşünürseniz, bunun dünyada ölüm nedenlerinin başlarında gelen bir sağlık sorunu olduğunu anlarsınız. Buna göre hareket ederseniz hiçbir problem kalmaz.”

Zayıflamaya nasıl karar verdiniz?

“Ben profesyonel güreşçiydim. Daha sonrasında ameliyatlar geçirdim ve kilom kontrol edilemeyecek boyutlara ulaştı. Zaten çocukluğumdan beri şişmandım. Daha sonra teraziye her çıkmam da kilomun artmış olduğunu görünce bir arayışa girdim ve bu konuda da en uzman kişiyi bulduğuma inanıyorum. Doktorum Murat Topoğlu’na gittim ve yanılmadığımı da gördüm.”

Akupunktur yöntemini seçmeden önce farklı yöntemler denediniz mi?

“Evet denedim. Pasif jimnastikten tutup diyetisyene kadar gittim. İlaçla tedavi yöntemlerinden bahsettiler, çeşitli firmaların seminerlerine katıldım ama hiç biri inandırıcı gelmedi. Tamamen önemli olanın rejim olduğunu kavradıktan sonra ve her şeyin başında bunun bir sağlık sorunu olduğunu anlamanın ardından doktor kontrolüyle uygulanabilecek en güzel tedavinin akupunktur olduğuna karar verdim.”
Ne kadar zamanda bu kiloyu verdiniz?

“8 ayda 60 kilo verdim. Verdiğim kiloyu da korudum ve bir süre sonra kilo veremez hale geldim. Hiçbir şey yemesem de kilo verir hale değil aksine kilo alır hale geldim. Bu durum vücudumun bana karşı gösterdiği bir tepki. Bu durumda en önemli olan rehavete kapılmamak. Tedavinin başından sonuna ele alınması gerektiğini varsayarsak, bunu dönemsel olarak değerlendirmemek ve toplamdaki kilo kaybına bakmanın önemli olduğunu düşünüyorum.”

Kilonuzu korumak için yediklerinize dikkat ediyor musunuz?

“Tabii ki ediyorum ama bu hiçbir şey yemiyorum anlamına gelmez. Sizden daha fazla fast food yiyorum, öğrenciyim zaten, yalnız yaşıyorum ve düzensiz bir hayatım var bunla birlikte yemek düzenim yok. Gecenin 3’ünde karnım acıktığında dayanamayıp pizza söylüyorum ve o pizzayı yiyorum.”
Zayıflama sürecinden bahseder misiniz? Neler yaptınız?

“Dürüst olmak gerekirse açlıktan ağlayacak duruma geldiğim zamanlar bile oldu. Kimse kimseden mucize beklemesin, beyinde bitirmekle alakalı. Ben zayıflayacağım ve tedavi olacağım diyeceksiniz. Daha sonra bu tedavi süreci ne gerektiriyorsa bunları yapmakla yükümlüsünüz.”

Zayıflama süreci sizi yordu mu?

“Tabii ki evet. Doktor kontrolünde ve doğru bir tedaviyle olmasaydı, muhtemelen o zayıflama hırsıyla ben ölürdüm. Akupunkturun en belirgin özelliği, diyet konusunda uzmanlaşıp kendinizi tanıyorsunuz. Murat Bey’e gittiğimde 2 kilo veriyorum aynı rejimi gitmediğim zaman yaptığımda 1 kilo veriyorum. Uygulanan tedaviyle metabolizma hızınız artırılıyor. Daha sonra sinir yapmıyor, stres yapmıyor, mide de yanma yapmıyor. İnsanlara göre şöyle bir düşünce var, “akupunktur yaptırıyorsanız aç kalmıyorsunuz.” Böyle bir şey yok. Yine acıkıyorsunuz insan yemek yemeden duramaz ama sabır gerekiyor.”
Kilonuzu korumak için neler yapıyorsunuz? Diyet reçeteniz var mı?
“Şu an diyet reçetem yok. Her şey yiyorum ama abartmadan yiyorum. Aslında diyet yapmak diye bir şey yok, doğru beslenmek var.”
Bu süreçte size en çok kim destek oldu?
“Bu süreçte bana ailemden önce doktorum destek oldu. Ailem aslında çok uzun zamanlar diyet yapmaya devam ettiğim için, sürekli bir zayıflama çabası içinde olduğum için bir süre sonra benim de kendime inancım kalmamakla birlikte onların da bana inancı kalmadı. Doktoruma giderken “bu sefer zayıflayacağım” diye gittim ve gittiğim hafta kimse bir şey beklemiyordu benden. “biz seni böyle kabul ettik, inşallah bir sağlık sorunun olmaz da böyle yaşarsın.” Diyorlardı. Ama en büyük sağlık sorunu kilomdu.”
Diyet esnasında neler uyguladınız?

“Tamamıyla yağsız salata yediğim hafta da oldu ama karnım acıktığında çıkıp bir kebapçıda kebap yediğim de oldu. Diyet reçetemde bir insanın yediği her şey vardı zararlısından tutun zararsızına kadar. Tabii bu porsiyonlarla alakalı, iki buçuk porsiyon kebap yedirmedi kimse bana. Zaten bir porsiyon da idealdir, biz abartırız ikiyi. İki buçuğu.”

Akupunkturun etkisini nerde gördünüz, açlığı mı kesiyor sinirliliği mi önlüyor?
“Açlığı da kesiyor sinirliliği de ortadan kaldırıyor ama tamamen akupunktura güvenip kendi kendime zayıflayacağım demek çok yanlış. Bu çok yanlış bir düşünce.”
Bu tedaviden önce kaç kez diyet yaptınız?

“Sayısını unuttum diyebilirim. Pazartesi başlayıp cuma günü biten çok diyetim oldu.”

Daha önce bu kadar kilo verdiniz mi?

“Hayır, daha önce hiç bu kadar fazla kilo vermedim.”
Kilo verdikten sonra kıyafetlerinizi ne yaptınız, giyim tarzınızda bir değişiklik oldu mu?
“Tarzım tabii ki değişti. Kilolu olduğum dönemde kıyafet alma şansım yoktu ve ne bulursam onu alırdım. Hiçbir yer de 68-70 beden pantolon bulamazsınız. Aklınızın alamayacağı şekilde şişmandım, pantolonlarım özel dikimdi, gömleklerim özel dikimdi. İstediğim gibi giyinemiyordum. 18-19 yaşında bir çocuk klasik kıyafetler giymek zorunda kalıyor, bunlarda beni rahatsız ediyordu. Mağazada bir şey gördüğümde onun en büyük bedeni benim için komik denecek kadar küçüktü. Daha sonra istediğim şekilde giyinmeyi başardım. Kıyafetlerimi çöpe attım, sadece sakladığım bir tane gömleğim var.”
Kiloluyken karşı cinsle ilişkiniz ne durumdaydı?
“Benim kilolu olduğum dönem insanların karakterlerinin yeni yeni oturduğu dönemdi. Karşı cinsle ilişkim zayıfladıktan sonra akıl almayacak şekilde değiştim. Öncelikle insanların size bakışı değişiyor. Size bir mutantmışsınız gibi davrananlar da oluyor, çekingen şekilde davrananlar da oluyor. Ama sempatik bulanlar da oluyor. Belli kiloya kadar sempatik buluyorlar, belli kilonun üzerinden sonra sempati değil antipati yaratıyorsunuz. Zayıfladıktan sonra kendime güvenim geldi. O dönem kız arkadaşım vardı, dürüst davranmak gerekirse ondan başkasını bulamayacağımı düşünürdüm bulamazdım da gerçekten.”
Kendinize özgüveniniz var mıydı, kendinizi yakışıklı bulur muydunuz?

“Özgüvenim hiç yoktu ve hiçte yakışıklı bulmazdım kendimi. Hala kendimi beğenmediğim zamanlar oluyor. Birinin size “kilo problemin yok, ideal kilodasın.” Demesi anlatamayacağım kadar çok mutlu edici. Bu bir insanın hayatında anlayamayacağı kadar ağır bir yük ve bir psikolojik travmadır. O yüzden o dönem de acaba nasıldım diye düşünmek bile istemiyorum.”
Ailenizde şişmanlık var mı?

“Babam biraz göbekli ama ağır obezite hastalığına yakalanmış kimse yok.”


İçeriği Paylaşın