Abdi İbrahim’in Kazakistan’daki Üretim Tesisine Gmp Sertifikası

Abdi İbrahim’in Kazakistan’daki Üretim Tesisine Gmp Sertifikası

Abdi İbrahim’in Kazakistan’daki Üretim Tesisine Gmp Sertifikası

Bizi Takip Et


Abdi İbrahim’in Kazakistan’daki şirketi Abdi İbrahim Global Pharm bünyesindeki  üretim tesisi faaliyete geçtikten kısa bir süre sonra, iyi üretim uygulamaları alanında verilen en önemli belgelerden biri olan GMP’yi almaya hak kazandı. Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, tesisle ilgili olarak “2020 vizyonumuzda 1 milyar dolarlık ciroya ulaşarak dünyanın en büyük 100 ilaç firmasından biri olma hedefi var. Bu doğrultuda, yurtdışındaki yatırımlarımızı hem coğrafi olarak genişletiyor hem de üretim kabiliyetimizi en üst seviyeye taşıyacak çalışmalar yürütüyoruz. Kazakistan’ın yanı sıra Cezayir’de de yeni yatırımımızın heyecanını yaşıyoruz. 60 milyon dolar yatırımla Kazakistan’da kurduğumuz tesislerimizin üretime geçtikten kısa bir süre sonra GMP sertifikasını almasının gururunu yaşıyoruz” dedi.

Abdi İbrahim’in temelini 2013 yılında attığı Kazakistan’daki tesisi, üretime geçtikten kısa bir süre sonra en iyi üretim uygulamaları alanında verilen referans belge niteliğindeki GMP Sertifikası’nı almaya hak kazandı. Toplam 12 bin  metrekare kapalı alan üzerine kurulu olan ve 190 kişinin çalıştığı Abdi İbrahim Global Pharm’da başta diabet ve antiviral ürünler olmak üzere, merkezi sinir sistemi hastalıklarının tedavisinde kullanılan ürünler ve kardiyovasküler ürünlerden oluşan yaklaşık 100 ürün üretiliyor olacak.

Abdi İbrahim’in yurtdışı operasyonları içinde, üretime geçtiği ilk ülke olma özelliği taşıyan Kazakistan’ın tesisi olan Abdi İbrahim Global Pharm’ın Abdi İbrahim’in toplam cirosuna 2016 yılında 15 milyon dolarlık katkıda bulunması öngörülüyor.

Türk ilaç sektöründe 2003 yılından bu yana süregelen liderliği korumakla birlikte, Türkiye’yi uluslararası arenada gururla temsil eden güçlü bir marka olmak vizyonuyla çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyen Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, Abdi İbrahim’in hedefinin, dünyanın en büyük 100 ilaç firması arasında yer almak olduğunu söyledi.

“KAZAKİSTAN’DA HEM İHALE YOLUYLA HEM DE SERBEST PAZARDA BÜYÜYECEĞİZ”

Kazakistan’ın, Abdi İbrahim’in yurtdışı operasyonları içinde üretime geçtiği ilk ülke olduğu için bu yatırımın çok büyük önem taşıdığını vurgulayan Nezih Barut şöyle konuştu: “Kazakistan fabrikamız, 2020 stratejimiz doğrultusunda belirlediğimiz beş büyüme alanından biri olan uluslararası pazarlarda güçlü bir marka olmakta kararlı olduğumuzun bir göstergesi. Temelini 2013 yılında attığımız toplam 12 bin metrekare kapalı alan üzerine kurulu tesisimiz, 60 milyon dolarlık yatırımla hayata geçti ve 2015 sonunda yıllık 24 milyon kutu kapasitesiyle üretim faaliyetlerine başladı. Bugün itibariyle Kazakistan’da yaklaşık 190 kişi istihdam ediyoruz, fabrikamızdaki çalışan sayımız ise 95”.

Kazakistan’da üretim tesisi kurmalarının nedenlerinden birinin Kazakistan hükümeti ile gerçekleştirilen 7 yıllık ihale anlaşması olduğuna değinen Nezih Barut: “Fabrikamızda zaman içinde diabet ürünleri, antiviraller, merkezi sinir sistemi hastalıklarının tedavisinde kullanılan ürünler ve kardiyovasküler ürünlerden oluşan yaklaşık 100 ürünün üretimini gerçekleştiriyor olacağız. Stratejilerimiz doğrultusunda öncelikle Kazakistan’da hem ihale yoluyla hem de serbest pazarda büyüyeceğiz. Bununla birlikte, yakın coğrafyalara gerçekleştirilebilecek ihracat potansiyelinin de bizim için önemli bir fırsat olduğunu düşünüyoruz” dedi.

“KAZAKİSTAN İÇİN HEDEFİMİZ 40 MİLYON DOLAR”

Bu yıl Kazakistan fabrikasından ilk ihracatı Afganistan’a ve Azerbaycan’a yaptıklarını, 2017 yılında bu ülkelere Gürcistan’ın da ekleneceğini belirten Nezih Barut, daha sonraki yıllarda bu ülkeler dışında Avrasya Gümrük Birliği’ndeki ülkelere ve CIS ülkelerine de ihracat yaparak mevcut potansiyeli artırma hedefinde olduklarını söyledi. Barut sözlerini şöyle sürdürdü: “2020’ye doğru giderken ihracat faaliyetlerimize hız katarak, serbest pazarda da büyümemizi sürdüreceğiz. Kazakistan için hedefimiz 40 milyon dolar rakamına ulaşmak.”

“CEZAYİR’İN İLK 10 İLAÇ FİRMASI ARASINDA YER ALMAYI HEDEFLİYORUZ”

Uluslararası pazarlardaki bir diğer yatırımlarının Cezayir fabrikası olduğunu ve 2017 yılında bu ülkede de üretim faaliyetlerine başlamayı hedeflediklerini ifade eden Barut: “1999 yılından bu yana var olduğumuz Cezayir pazarında, 2014 yılında gerçekleştirdiğimiz ortaklık ile, Abdi İbrahim Remede Pharm’ı kurduk. Henüz inşaatı devam eden, 50 milyon dolar yatırımla hayata geçireceğimiz üretim tesisi ile birlikte, 2020 yılında, 500 çalışan ve 125 milyon dolar ciro ile; Cezayir’in ilk 10 ilaç firması arasında yer almayı hedefliyoruz” dedi.

“YATIRIMLARIMIZIN TOPLAMI 610 MİLYON DOLARA ULAŞTI”

Bu bakış açısıyla yatırımlarını hızlandırdıklarını belirten Nezih Barut: “Esenyurt’taki üretim kompleksinde 2017 yılı içinde temelini atmayı planladığımız ve toplam 115 milyon dolar yatırım bütçesi ile Onkoloji Ürünleri Üretim Tesisi ve Steril Enjektabl Ürünler Üretim Tesisi olmak üzere iki yeni tesis yatırımımızı öne çekme kararı aldık. Bunun yanında şu an faaliyet halinde olan aynı kampüsteki kimyasal ilaç üretim fabrikamızın kapasitesini artırdık. 2000 yılından bu yana, tamamlanmış ve yürütülmekte olan yatırımlarımızın toplamının 610 milyon dolara tekabül ettiğini vurgulamak isterim” dedi.

Bir diğer önemli atılımlarının ise; geçtiğimiz yıl 100 milyon dolarlık yatırım ile temellerini attıkları; Türkiye’nin en büyük biyoteknolojik ilaç üretim tesisi AbdiBio olduğunu aktaran Barut şöyle konuştu: “AbdiBio’da, klasik kimyasal ilaçlarla tam olarak tedavi edilemeyen ve/veya sıklıkla ağır yan etkiler gözlenen kanser, diyabet, romatizma, merkezi sinir sistemi, göz ve kan hastalıkları gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan biyoteknolojik ilaçları üreteceğiz. Biyoteknoloji sadece Türk ilaç sektörünün değil, dünya ilaç sektörünün de yükselen değeri. Dünya ilaç pazarının ciro bazında yüzde 24’ünü biyoteknolojik ürünler oluştururken, Türkiye’de IMS verilerine göre biyoteknolojik ilaçların payı yüzde 17 seviyesinde. Bugün dünyada en çok satan 10 ürünün 7’si, Türkiye’de en çok satan 10 ürünün 8’i biyoteknolojik. Endüstrimizin geleceği için umut verici olan bu adımla; üreteceğimiz biyoteknolojik ilaçları Türkiye’de kullanıma sunacağız. Yurtdışında faaliyet gösterdiğimiz ülkelere de bu ürünleri ihraç etmeyi hedefliyoruz. Böylece ithalatın azalmasında ve ihracatın artmasında rol oynayarak, cari açığın düşürülmesi için çift yönlü bir katma değer sağlamayı amaçlıyoruz”.


İçeriği Paylaşın