Ağacı Manzaradan Saymayanlar…


Bizi Takip Et


Esra Kazancıbaşı İle Sağlık

Ağacı, çiçeği, yeşili sevmeyen bir toplumuz. “Manzarımı kapatıyor” diyerek bahçesindeki ağacı kesenler… Restoranındaki erguvan ağacını “Masalara çiçekleri dökülüyor, müşteriler rahatsız oluyor” bahanesiyle bir şekilde kurutanlar… Evinin balkonunu kırmızı sardunyalarla minik bahçeye dönüştürmek varken; camla kapatıp salonuna dahil edenler…

Benim en anlamakta zorlandığım şey, bazı insanların ağaçları manzarayı engelleyen bir fazlalık olarak görmesi. Oysa, benim için ağaçlar, rüzgarda dans eden yeşilin her tonundan yapraklarıyla eşsiz bin manzaradır. Ağaç doğa demektir. Deniz ağaçsız, ağaç ise denizsiz olmaz benim gözümde. Bu yüzden hep tepelerden, yeşilliklerin arasından  bakmayı severim engin maviliklere.

Baharda açan kiraz çiçekleri…  Mis gibi kokan ıhlamurlar… Kokladın mı hemen solan manolya.. Tarihi çınar ve sedir ağaçları… O kadar çok faydaları, o kadar fazla anlamları var ki…

Ağaç demek, rüzgar demektir. Yapılan araştırmalara göre, ağaçlar, şehirlerde yarattıkları gölgelik alanlar ve  yapraklarıyla havaya püskürttükleri su buharı sayesinde şehrin ısısını 12 dereceye kadar serinletebilirler.

Ağaç demek, tarih demektir. Ceviz ağacı 700 yıl, kestane ağacı 900, çınar ağacı ise 1500 sene yaşar. Yaklaşık 400 senelik ömrüyle dut ağacı da en uzun yaşayan ağaçlar arasındadır. Ağaçlar, bu yüzden dededen toruna bırakılabilen en değerli miraslardır.

Ağaç demek, gölge demektir. Tarım ve yol işçileri öğlen vakti yemyeşil dalların gölgesinde yerler yemeklerini. Yaşlılar caddede ağacın gölgesinin düştüğü bankta soluklanır, yorgun kalplerini ve akciğerlerini dinlendirirler.

Ağaç demek, oksijen demektir. Havayı kirleten gazları emen ağaçlar; kabuk ve yapraklarıyla da havadaki partikülleri filtreler. En önemlisi ise, oksijen üretir ve sera etkisiyle mücadele ederler. Ağaçlar, bir sera gazı olan karbondioksitin içindeki karbonu emdikten sonra oksijeni de atmosfere bırakarak bizlere sağlık sunarlar.

Ağaç demek, enerji tasarrufu demektir. Uzmanlar, müstakil bir evin çevresine doğru şekilde dikilen ağaçların yaz aylarında klima giderini yüzde 50 oranında azaltılabileceğini söylüyorlar.

Ağaç demek, aşk demektir. Nice sevdalar onun gölgesinde dile gelir. Aşıklar  isimlerini kazırlar gövdesine. Bu açıdan bakıldığında aşkın gerçek tanıklarıdır ağaçlar.

Herşeyin çabuk tüketildiği, bu yüzden değersizleştirildiği günümüzde, ağaçlar da, gerçek aşklar da giderek kayboluyor ne yazık ki! Oysa, ağaçların türüne ve yaşayan canlıların kendi ekosistemlerine kurmalarına bağlı olarak bir ormanın oluşması için gereken süre 20 ile 200 yıl arasında değişiyor. Ne acıdır ki, biz insanoğlu da ormanları ihmalimizle ya da çıkarlarımız uğruna birkaç saat içinde yok edebiliyoruz.

Çocuklarımıza yeşilsiz gri beton bir gelecek bırakarak. Acı, çok acı.

Esra Kazancıbaşı Öztekin

sagligimicin@gmail.com

Not: Bu yazı 6 Mayıs 2017 tarihinde Yenibirlik Gazetesinde yayımlandı.


İçeriği Paylaşın