Alzheimer Riski Kimlerde Yüksek

Alzheimer Riski Kimlerde Yüksek

Alzheimer Riski Kimlerde Yüksek

Bizi Takip Et


Alzheimer yaşlılık hastalığı deyip geçmeyin. Bazen 20 yıl öncesinden, ufak tefek unutkanlıklarla geliyorum der! İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa Nöroloji Uzmanı Dr. Eser Buluş, “En yakınınızın adını unutuyorsanız, eşyaları koyduğunuz yerde bulamıyorsanız bir uzmana başvurun” dedi…

Gündelik stres, yoğun iş temposu derken bazı şeyleri unutabiliriz. Ancak çok masum gibi görünen unutkanlık, aslında ileri yaşta ortaya çıkabilecek Alzheimer’ın habercisi olabilir. Alzheimer’ın bulguları bazen 20 yıl öncesinden bile ortaya çıkabilir.  Dr. Eser Buluş, hastalıkla ilgili önemli bilgiler verdi…

Yaşlılarda bunamamanın (demans) en sık nedeni olan Alzheimer, sinsi başlayan ve yavaş ilerleyen kronik bir nörolojik hastalıktır. Günlük aktivitelerde bozulma, davranışsal ve bir takım psikiyatrik bozuklarla sonuçlanan, kişinin sosyal ve iş hayatını etkileyen ilerleyici bir hastalıktır. Tüm demansların (bunamaların) yüzde 50-80’nini oluşturur. İlk kez 1906 yılında Alois Alzheimer tarafından, ilerleyici şuur kaybı, kişilik değişikliği ve konuşma bozukluğu olan bir olgu üzerinden tanımlandığı için hastalık onun adıyla anılmaktadır.

KADINLAR RİSK ALTINDA

65 yaş ve üzeri kişilerde görülme sıklığı yüzde 15, 80 yaş ve üzerinde ise yüzde 50’dir. Dünyada 15 milyon, Türkiye’de ise tahmini 250 bin Alzheimer hastası olduğu düşünülmektedir. Kadınlarda erkeklerden daha sık görülmektedir. Tüm dünyada ortalama yaşam süresinin giderek arttığı ve hastalık açısından toplum bilinç ve farkındalığında eskisine göre artış olduğu düşünüldüğünde, demans (bunama) hasta sayısının da artacağı tahmin edilmektedir. Alzheimer hastalığının oluşumunda yaşlanmanın önemli bir risk faktörü olduğu ve 65 yaş sonrasında hastalığın görülme sıklığının her beş yılda bir iki katına çıktığı bildirilmiştir.

İSİMLERİ HATIRLAMAZ, SESSİZLEŞİR…

Belirtiler hastalığın evresinde göre değişiklik göstermektedir. Hafif evrede çok yakınlarının veya tanıdıklarının isimleri hatırlamakta zorlanma, eşyaları koydukları yerleri bulmakta güçlük çekme ve daha çok yakın hafıza ile ilgili yeni kayıt edilen bilgilerle ilgili problemler yaşanmaya başlar. Hesap yapmada zorluk çekilmeye başlanır. Kişinin konuşma miktarı giderek azalır ve özellikle karmaşık konular konuşulurken kelime bulmak zorlaşır. Aynı soru veya cümlelerin tekrarlanması sık görülür. Çevreden gelen uyaranlara alışıldığından daha geç cevap verme görülür.  Orta evrede ise bellek bozukluğu daha ilerlemiş olup eski olayların da unutulduğu gözlenir. Kişi-yer-zaman kavramlarında bozulmalar olur ve hasta tanımadığı çevrelerde kaybolmaya başlar. Anlama bozuklukları, yanlış anlamalar ve bunlara bağlı olabilecek davranış kusurları ve halüsünasyon gibi psikiyatrik belirtiler ortaya çıkar. Kişilik değişiklikleri, gece ve gündüzü karıştırma, uykusuzluk ve özellikle geceleri artan huzursuzluk, uzak akraba ve arkadaş isimleri ve yüzlerini hatırlayamama, iletişim zorlukları meydana gelir. Giyinmede, tuvalet ve banyo gereksinimlerinin giderilmesinde bağımsızlık giderek azalır. İleri evrede ise hasta tamamen geçmişte yaşar, aile üyelerini tanıyamayabilir. Konuşma konuyla ilişkisiz hale gelir ve sonunda tamamen yitirilir. Amaçsız gezinme, tekrarlayıcı hareketler, huzursuzluk ve bağırma sık görülür. İdrar ve büyük abdestini tutamama da tabloya eklenir. Beslenmede yakınlarına bağımlı hale gelinir ve yatağa bağımlılık ortaya çıkar. Bu evredeki hastalar 24 saat yakınlarının bakımına ihtiyaç duyarlar.

B12 EKSİKLİĞİ HASTA EDİYOR

Mekanizmaları açık olmamakla birlikte sosyal, psikolojik ve çevresel faktörler ile yaşam tarzı ve genetik faktörler gibi birçok risk faktörünün hastalığın başlamasında ve ilerlemesinde rol aldığı düşünülmektedir. Alzheimer hastalığının yüzde 2 kadarını ailevi dediğimiz genetik Alzheimer hastalığı oluşturur. Bu hastalarda 21, 14. ve 1. kromozomlardaki mutasyonlar sonucunda üretilen bozuk proteinlerin beyinde birikmesi ile hastalık çok daha erken yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Beyin damar-kalp damar hastalıkları, yüksek tansiyon, yağ metabolizma bozuklukları, şeker hastalığı, yüksek vücut ağırlığı, yüksek miktarda doymuş yağ ile beslenme, E-C ve B12 vitaminin eksikliği gibi faktörler risk faktörleri olarak kabul edilir. Özetle genetik ve çevresel faktörlerin karmaşık bir etkileşimi ile Alzheimer hastalığı ortaya çıkmaktadır.

Balık, meyve, sebze gibi antioksidan ve doymamış yağ asitleri içeren bitkisel kaynaklı yağlar, Akdeniz tipi beslenme, aktif fiziksel aktivite ve sosyal bir yaşam tarzı beyin sağlığını olumlu yönde etkilemektedir ve Alzheimer hastalığından koruduğu düşünülmektedir.

YAĞSIZ ET, ISPANAK VE CEVİZ YİYİN        

Gençlik çağlarından itibaren herkes, beslenme şekline, uyku düzenine, kilo durumuna ve sosyal bir hayat tarzı benimsenmesine dikkat etmelidir. Akdeniz tipi mutfak ve diyetle beslenilmeli, doymuş hayvansal yağlardan uzak daha çok doymamış bitkisel kaynaklı yağlar tüketilmeli, aşırı karbonhidratlı yiyeceklerden uzak durulmalı, yağsız kırmızı et, ıspanak başta olmak üzere yeşil yaprakları sebzeler, ceviz ve omega açısından balık tüketimine dikkat edilmelidir.

BOL BOL BULMACA ÇÖZÜN

Zihin egzersizleri yapmamıza yardımcı olacağından bulmaca çözme, satranç oynama, sudoku doldurma gibi zihinsel egzersizler yapılması önerilebilir. Fiziksel aktivite olarak haftada 3-4 kez 30-45 dakikalık tempolu yürüyüş veya yüzme önerilebilir. Kayıt edilen bilginin kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya aktarım işlemi uykuda gerçekleştiğinden uyku düzenine dikkat edilmelidir. Kişinin erken dönemde fark ettiği, çok yakın tanıdıklarının, akrabalarının isimlerini unutma, eşyaları koyduğu yerleri bulamama, yapmayı planladığı işleri organize edememe veya evin yolunu karıştırma gibi durumlarda vakit kaybetmeden nöroloji hekime başvurmalarını önerebiliriz.


İçeriği Paylaşın