Bir Migren Hastasından Yakınlarına Mektup!


Bizi Takip Et


Biz migrenle yaşayanların hissettiklerini bu hastalığı çekmeyen bilemez. Ayda en az bir-iki defa gelen şiddetli baş ağrısı ataklarını yaşarken, omuzlarımızdaki sorumlulukları yerine getirmeye çalışmanın ne kadar zor bir şey olduğunu kimseler bilemez.

Kuşkusuz migren hastaları içinde en fazla zorlanan çalışan kadınlardır. Hem ofiste, hem de evde kendilerini bekleyen işlere yetişmeye çalışmak… Şiddetli migren atağı yüzünden yılda bir kaç defa işyerine gidemediğinizde yöneticinizin imalı sözlerine, şüpheli ve suçlayıcı bakışlarına maruz kalmak… İşinizi kaybetme korkusunun yarattığı negatif duygular… Çocuklarınızın ilgi, eşinizin ise sofranın kurulmasını ve yemeği hazırlamanızı beklediğini düşünmek… İşte, tüm bunlar migren hastası kadınlar için önemli tetikleyicilerdir. Migren ağrısını başlatan da, şiddetlendiren de, aldığınız ilaçların etkisini azaltan da strestir çünkü.  Bu yüzden migrenle yaşayanların çevresindeki her bireyin onlara yaklaşım konusunda bilmesi ve dikkat etmesi gerekenler vardır. İşte, migren hastası bir kadının ailesinden ve çevresinden beklentileri:

MİGREN AĞRISI SESE KARŞI TAHAMMÜLSÜZ YAPAR!

. Sevgili eşim ve çocuklarım; Mutfakta akşam yemeğini hazırlarken, başınızı telefonunuzdan ya da gözlerinizi televizyon ekranından kaydırıp ara sıra bana da bakın olur mu? Yüzümdeki, gözlerimdeki ağrılı ifadeyi fark edeceksiniz o zaman.

. Ağrılı zamanlarımda yatıp dinlenmek, karanlık bir odada uyumak en fazla ihtiyaç duyduğum şeydir. Evde yemek olmadığı ya da sofra kurulmadığı için bana surat asmayın. Sizinle ilgilenemiyorum diye lütfen sitemkar konuşmayın.

. Başımdaki şiddetli ağrı ve zonklamalar yüzünden yüksek sese karşı tahammülsüz olabileceğimi de unutmayın. Evde yüksek sesle izlediğiniz filmin veya dinlediğiniz müziğin sesini kısmanızı söylediğimde hemen yüzünüzü ekşitmeyin. Böyle davrandığınızda kendimi fazlasıyla kötü hissederim.

. Söylemekte çekinebilirim ya da ihtiyacımı dile getirecek halim bile olmayabilir. Migren krizi ile mücadele ederken enseme, omuzuma yapacağınız masajın iyi geleceğini anımsayın.

KOKULAR DA MİGREN KRİZİNİ TETİKLEYEBİLİR!

. Ağır parfümler, hatta bazen yemek kokuları bile migren ağrımı başlatabilir. Migrenli günlerimde kokuya karşı daha hassas olduğumu düşünerek, evdeyken parfüm sıkmayın, tütsü veya kokulu mum yakmayın.

. Araba kokuları da migren krizimi tetikleyebiliyor. Sevgili eşim, bunu bilmene karşın arabamızda kullandığın parfümü atmamı söylediğinde kızma, gücenme ve suratını asma.

. Bu sözüm de dostlarıma. Davetlerinizde migren atağımı başlattığı için yemediğim ya da içmediğim bir ikramınız dolayısıyla bana ısrarcı olmayın. “Çok özenerek yaptım ama..” Sevdiğini bildiğim için pişirmiştim” gibi sözlerle ne duygu sömürüsü yapın, ne de bana gönül koyun.

. Çok önceden tarihini belirlediğimiz bir akşam yemeğine migren krizim nedeniyle katılamayabilirim. Bu sebeple asla ısrarcı veya sitemkar olmayın.

. Şiddetli baş ağrıları beni zaman zaman sinirli, alıngan yapabilir, agresif tepkiler vermeme yol açabilir. Hemen alınmak ya da ya da aynı şiddette yanıt vermek yerine, en azından böyle zamanlarımda alttan alan siz olun.

. Bu hastalık öyle bir sağlık problemidir ki, hiçbir kan tahliliyle, görüntüleme yöntemiyle tanısı konamaz. Ciltte döküntü, kanama, şişlik gibi yakınmalara da yol açmaz. Özellikle başın bir tarafında kramp şeklinde ağrı ve şiddetli halsizlikle kendini belli eder. Biz migren hastalarını naz ya da kapris yapmakla hiç suçlamayın. Baş ağrımızı hoşumuza gitmeyen veya istemediğimiz bir şeyi yapmamak veya işi kaytarmak için kullandığımız bir bahane olarak da görmeyin. Tek yapmanız gereken, migrenin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen kronik bir hastalık olduğunu kabullenmek.

Esra Kazancıbaşı Öztekin

sagligimicin@gmail.com

Not: Bu yazı 24 Haziran 2018 tarihinde Yenibirlik Gazetesinde yayımlandı


İçeriği Paylaşın