Damlasız Katarakt Ameliyatı Nedir?

Damlasız Katarakt Ameliyatı Nedir?

Damlasız Katarakt Ameliyatı Nedir?

Bizi Takip Et


Göz ameliyatları arasında kataraktın yaygınlığı ve yaşla olan ilgisi nedir? Katarakt neden giderek gençlerde yaygınlaşmaya başladı? Diyabet kataraktta bir risk faktörü müdür? Katarakt gençlerde ya da yaşlılarda görmeyi nasıl etkiliyor? Kataraktın erken teşhisi için yapılan uygulamalar var mı? Katarakt teşhisi koyduğunuz bir hastaya ameliyatı ne zaman öneriyorsunuz? Lazer kullanımı katarakt ameliyatının hangi aşamasında niçin devreye giriyor? Hem hastaya hem doktora ne gibi avantajlar getiriyor? Göz içi merceklerinden olan multifokal lenslerin özellikleri nelerdir? Başka çeşit lensler nelerdir? Hangi hastaya hangi lensi tercih edeceğiniz neye göre belirlersiniz? Damlasız katarakt ameliyatı nedir?

İstanbul Cerrahi Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü Başkanı Op. Dr. Sinan Göker katarakt tedavisindeki gelişmelerle ilgili soruları Sağlığım İçin Herşey’de yanıtladı.

. Göz ameliyatları arasında kataraktın yaygınlığı ve yaşla olan ilgisi nedir?
‘‘Katarakt yaşa bağlı gelişen bir durumdur. Göz bozukluklarından sonra ikinci sırada gelir. Göz tansiyonundan (glokom) daha sık görülür. Katarakt yaşla ilgili olduğu için belli bir yaştan sonra hemen hemen herkeste belli bir derecede olur. Normalde 60-70 yaş hastalığı iken artık 50’li yaşlarda görülmektedir. Ama 40’lı, 30’lu yaşlarda hatta 20’li yaşlarda kataraktlı hastalar gelmektedir. Bu durumun genetikle ilişkisi yoktur. Hastalar; gözüm bozuldu, kontak lens numaram değişti, gibi şikâyetlerle geldiğinde kataraktla karşılaşılmaktadır.’’

‘‘DİYABETTEN DAHA ÇOK, KORTİZON KULLANIMI KATARAKTI ETKİLER’’

. Katarakt neden giderek gençlerde yaygınlaşmaya başladı?
‘‘Hayatımızda çok fazla toksik madde var. Kanımızda olmaması gereken 150’ye yakın kimyasal madde dolaşıyor. Bu kimyasallar, çeşitli gıdalardaki tarım zirai ilaçlarının katkılarından, genetiği değiştirilmiş gıdalara kadar pek çok kimyasal hormonlu gıdalar, su, güneş ve havanın etkisi gibi sıralanabilir.’’

. Toplumda diyabet giderek yaygınlaşıyor, diyabet kataraktta bir risk faktörü müdür?
‘‘Diyabetten daha çok kortizon kullanımı kataraktı etkiler. Bir kişiye belli bir derecede belli bir ay kortizon damlası verilirse o kişide bir miktar katarakt gelişir. Kortizonlu göz damlaları Türkiye’de reçetesiz satılmaktadır. Gözü alerji olan birinin bu damlalardan sık kullanması bir süre sonra gözde katarakt oluşmasına neden olur.’’

‘‘KATARAKTLI HASTA YÜZDE 50-80 ORANINDA GÖREBİLİR’’

. Katarakt gençlerde ya da yaşlılarda görmeyi nasıl etkiliyor? Kataraktın erken teşhisi için yapılan uygulamalar var mı?
‘‘Kataraktın belirtisi, görmeyi azaltmasıdır. Kişi, bulanık görme şikâyeti ile göz muayenesine gelir. Katarakt, muayenede ortaya çıkar. Kişilerin kataraktı anlayabilecekleri bir yöntem bulunmamaktadır. Kataraktın tipleri vardır. Bazı hastalarda gece parlak ışıkta, bazı hastalarda gündüz parlak ışıkta görme azalır. Bazı hastalarda ise loş ışıkta görme azalır. Kataraktta hasta yüzde 100 göremez. Görme, yüzde 50-80 oranında gerçekleşir.’’

. Katarakt teşhisi koyduğunuz bir hastaya ameliyatı ne zaman öneriyorsunuz?
‘‘Eski dönemlerde katarakt olgunlaşsın diye beklenirdi. Artık böyle bir eğilim bulunmamaktadır. Türkiye’ye 1990’da getirdiğim Fako yöntemi ile katarakt cerrahisi daha kolay ve emniyetli bir hale geldi. Fako yöntemi ile katarakt ameliyatı dikişsiz yapılır. Daha önce katarakt ameliyatları dikişli yöntemle yapılırdı. Dikişli yöntemle ameliyatlar zor olduğu için doktorlar hastaları bekletiyordu.  Modern çağda katarakt yaşı olan 50, 60 ya da 70’li yaşlarda insanların hepsi aktif olarak çalışıyor. Dolayısıyla görme azaldığı, kataraktla ilgili bir belirti, şikâyet olduğu anda katarakt ameliyatı yapılır. Beklemenin bir avantajı ya da dezavantajı yoktur; sadece hasta az görür ve yaşam kalitesi bozulur.’’

Op. Dr. Sinan Göker

Op. Dr. Sinan Göker

‘‘KATARAKTIN MUTLAKA LAZERLE TEDAVİ OLMASI GEREKMEZ’’

. Katarakt cerrahisindeki gelişmelerden biri olan lazerle ilgili bilgi verir misiniz? Lazer kullanımı katarakt ameliyatının hangi aşamasında, niçin devreye giriyor? Hem hastaya hem doktora ne gibi avantajlar getiriyor?
‘‘Fako yöntemi ilk kullanıldığında ‘lazerle katarakt’ olarak tanıtıldı. Ancak gerçek lazer 6-7 sene önce kullanmaya başladığımız Femto Sempatik Lazer’dir. Hem miyop tedavisinde hem de katarakt ameliyatların kullanılır. Katarakt ameliyatlarında bir miktar avantaj sağlamıştır. Gözdeki gelişmeler sona yaklaştığı için artık küçük küçük ilerlemeler olmaktadır. Dolayısıyla kataraktın mutlaka lazerle tedavi olması gerekmez. Katarakt ameliyatının başlangıcında göz merceğinin ön zarı lazerle soyulurdu. Dikişli ameliyatlarda içeriye bıçakla girilir. Ancak lazerle ameliyatta kesileri lazer yapar ve oradan gözün içine girilir. Lazer, sertleşmiş göz merceğini küçük küçük dilimlere ayırır; daha sonra ise Fako yöntemiyle devam edilir. Faco yöntemiyle küçük küçük parçalanan dilimler daha kolay alınır. Bu durumda toplam ameliyat süresi uzar ancak Fako yönteminin süresi biraz daha kısalır. Lazer, çok sert kataraktlarda işimize yarar; sert kataraktı yumuşatır, parçalara ayırır. Gözün ön zarını düzgün bir şekilde keser. Özellikle multifokal mercek (çok odaklı göz içi merceği) koyduğunuz hastalarda bu bir avantaj teşkil eder. Göz içi merceğinin, tam ortalanması, sağ sola kaymaması gerekir. Çünkü yapısı gereği çok odaklıdır. Odağı biraz kayarsa hastanın görmesini rahatsız edebilir.’’

TEK ODAKLI MERCEKLER

. Göz içi merceklerinin özellikleri nelerdir? Başka çeşit lensler var mıdır? Hangi hastaya hangi lensi tercih edeceğiniz neye göre belirlersiniz?
‘‘Halk arasında uzak merceği denilen monofokal mercek vardır. Hastaya monofokal (tek odaklı) mercek takılır ve numarası da güzel ayarlanırsa, retinası da sağlamsa ve astigmatı düzeltilirse hasta ertesi gün uzağı gözlüksüz olarak yüzde 100 görür. Ama yakına baktığında 3 numara hipermetrop olacağı için okuma gözlüğü kullanması gerekir. 3 numara oldukça yüksek bir numaradır; hasta saatini göremez, yemeğini göremez. Bunu ortadan kaldırmak için çok odaklı mercekler 10 yılı aşkın bir süredir uygulanmaktadır. Merceklerin teknolojisi giderek gelişmekte, daha etkili ve daha başarılı bir hale gelmektedir.’’

. Yan etkisi nedir?
‘‘Multifokal göz içi merceği, eski merceklerden olduğu için Türkiye’de çok az uygulanmaktadır. Doktorlar da çok yapmadıkları için deneyim sahibi değiller. Halk arasında multifokal göz içi merceğinin yan etkilerinin olduğu söylenir. İyi bir göz merceği kalite kalite değişir. Dünyanın en iyi mercekleri oldukça pahalıdır ama iyi kalite bir merceği iyi bir doktor takarsa hasta ertesi gün uzağı gözlüksüz yüzde 100 görür. Yakını da yüzde 100 okur.’’

DAMLASIZ KATARAKT AMELİYATININ AVANTAJI

. Damlasız katarakt ameliyatı nedir?
‘‘Göz içi merceği kataraktta kullanılır. Kataraktta hastanın kendi göz merceği alınıp yenisi takılır. Çok yüksek miyoplarda hastanın kendi göz merceğini almadan önüne kontak lens gibi başka bir sentetik mercek konulur. Son gelişmelerle 30 numaraya kadar miyoplar, yedi numaraya kadar astigmatlar düzeltilmektedir. Katarakt ameliyatlarındaki en son gelişme damlasız katarakt ameliyatıdır. Ben dört aydır Türkiye’de damlasız katarak ameliyatını uyguluyorum. Amerika’da iki senedir uygulanıyor. Katarakt ameliyatından sonra hastaya kortizon, antibiyotik gibi damlalar bir ay kadar damlatılır. Bu damlalar yaşam kalitesini düşürürken; gözde kuruma, batma ve küçük yaralar gibi bazı yan etkiler de yapar. Damlasız katarakt ameliyatında, ameliyat bittikten sonra, gözün içine damla olarak kullanılacak ilaçların karışımı, depo halinde yeni bir ilaç olarak üretildi. İlaç, gözün vitral denilen arka tarafına özel bir teknikle verilir. Vitral, jel gibi bir şey olduğu için orda kalır ve yavaş çözülür. Bir ay sonra dahi etkisi devam eder. Ameliyattan sonraki gün hasta kontrole gelir; sonra hiçbir şekilde damla kullanmasına gerek kalmaz. Bu, günlük yaşam kalitesini arttırır. Bir ayda 400 kez damla damlatılması gerekirken hasta


İçeriği Paylaşın