Gamma Knife ile Beyin Tümörlerine Ameliyatsız Tedavi

Gamma Knife ile Beyin Tümörlerine Ameliyatsız Tedavi

Gamma Knife ile Beyin Tümörlerine Ameliyatsız Tedavi

Bizi Takip Et


Gamma ışınının 201 ayrı noktadan verilerek beyin tümörlü ya da hastalıklı bölgede odaklanması esasına dayalı gamma knife tekniği, tek seansta tedavi olanağı sağlıyor.

Beyin tümörlerinin yanı sıra hareket bozuklukları hastalıklarında da kullanılan Gamma Knife tekniği, hastalara daha uzun ve kaliteli bir hayat sunuyor. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Peker ile Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Doç. Dr. Meriç Şengöz, bu tekniğin uzmanlık alanlarında kullanımına ilişkin bilgiler verdi. Sol kulağının ardındaki ağrı nedeniyle doktora gittiğinde beyninde tümör olduğunu öğrenen Gazi Duran ise Gamma Knife tekniği ile sağlığına nasıl kavuştuğunu Güncel Sağlık okurları ile paylaştı.
 
Gamma Knife teknolojisi nedir? Radyocerrahinin radyoterapiden farkı nedir?

Doç. Dr. Selçuk Peker: Bu, bir radyo cerrahi yöntemidir. Radyoterapi hastalıklı bölgeye belli bir süreyle her gün ufak dozlarda radyasyon uygulanmasıdır. Radyocerrahide amaç, küçük bir bölgeye yüksek yoğunluklu radyasyonun bir defada uygulanmasıdır. Radyocerrahide kullanılan en eski teknik, 500 bine yakın hasta tedavi ederek kendini en fazla ispat etmiş Gamma Knife tekniğidir. Gamma Knife cihazı kabaca MR’a benzeyen bir cihazdır. Hasta bir masaya yatar, bu masanın baş ucunda hastanın kafasının sabitlendiği bir bölge vardır. Hastanın kafası buraya sabitlenir. Aynı MR’da olduğu gibi masa bir miktar kayar, hastanın başı makinenin içine girer. 201 tane kaynaktan çıkan ışınlar başındaki hastalıklı bölgeye odaklanır. Bu 201 tane kobalt kaynağının her birinden çok cılız ışınlar çıkar ama odakta birleşir. Amaç ne burada? Her bir ışın cılız olsun. İçinden geçtikleri normal beyne, beyinciğe zarar vermesinler ama odakta birleştikleri noktada yüksek yoğunluklu bir radyasyon uygulasınlar.

Bu tedavi sadece baş ve beyin bölgesinde mi uygulanıyor?

Doç. Dr. Peker: Evet, baş ve beyin bölgesinde uygulanıyor, gövdede uygulanmıyor. 

Dünyada ne kadar zamandır uygulanıyor?

Doç. Dr. Peker: İlk uygulanışı 1968, ilk uygulamaya girdiği yer. İsveç. Türkiye’ye ilk girişi 1997. Biz Acıbadem’de bu tekniği iki yıldan fazladır kullanıyoruz. Şu ana kadar yaklaşık 500 hasta tedavi ettik. Hastaların önemli bir kısmı Türkiye’den ama Gürcistan, Azerbeycan, Irak, Romanya, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Sudan gibi ülkelerden gelen hastalar da var.

Hangi yaşlarda uygulanabiliyor bu teknik?

Doç. Dr. Peker: En küçük hastamız 1.5 yaşında bir çocuktu. Yani yaş sınırlaması yok. Hastalığı uygunsa hangi yaşta olursa olsun tedavi yapabilirsiniz. 

Gamma ışının özelliği nedir?

Doç. Dr. Peker: Alfa, beta, gamma ışınlarının, dokuda oluşturdukları reaksiyonlar farklı. Gamma ışınlarının bizim açımızdan en büyük özelliği, sabit bir kaynak olarak yerleştirilmesi ve kullanımının daha kolay olması. 

Beynin başka bir bölümünde tümör çıktığımda Gamma Knife yeniden uygulanabiliyor mu?

Doç. Dr. Peker: Beynin başka yerinde çıkma ihtimali metastazlı hastalarda var. Tümörü tedavi ediyorsunuz bir süre sonra başka yerde çıkıyor. Orayı da Gamma Knife ile tedavi etmek mümkün. Gamma Knife’ı uygulamanın bir sayısı yok. Çünkü sadece hastalıklı bölgeyi etkiliyor.

NASIL ETKİ EDİYOR?

Gamma Knife tekniğini radyasyon onkolojisi alanında nasıl kullandığınızı anlatır mısınız?

Doç. Dr. Meriç Şengöz: Gamma Knife, doğal radyoaktif bir kaynak olan kobalt kaynağının radyoaktif hale getirilmiş komponentinin yaydığı enerjiye verilen isim. Bu özellikleri taşıyan ışın olarak da dokuya girebilen, mesafe kat edebilen ve kat ettiği mesafede üzerindeki hücrelerin kromozomlarını özellikle DNA yapısını etkileyerek onları bozan tahrip eden hatta öldüren bir enerji. Bu yüksek enerjinin yarattığı hasarın, olumlu tarafından bakarsak teröpatik yani tedaviye yönelik olan kısmı önem kazanıyor. Işını istemediğimiz yabancı hücrelere, kanserli hücrelere yönlendirebilirsek ve onları öldürebilirsek bir fayda sağlarız. Bir seferde öyle yüksek dozları vermeye cesaret edebiliyoruz ki bu aynı bıçağın keskinliği gibi, tümörü çıkarmış gibi etki yapıyor. 

Uzmanlık alanınızdan Gamma Knife’a yönlendirdiğiniz hastalar kimler? Bu teknik her hastaya uygulanabiliyor mu? 

Doç. Dr. Şengöz: Gamma Knife tedavisinde onkolojiden akan hasta oranı yüzde 45 civarında. Bunlar da daha ziyade kanserli hastalar. Daha büyük bir kısmı ise, metastazlı dediğimiz yani herhangi bir yerinde kanser olup da beyne sıçramış hasta grubundan geliyor. 

Bu artışın nedenini açıklar mısınız?

Doç. Dr. Şengöz: Gelişen cerrahi ve onkolojik tedaviler, kanserli hastaların daha uzun yaşamalarını sağlamaya başladı. Özellikle kemoterapi ve yeni ilaçlar sayesinde vücutlarındaki hastalık tedavi edilebiliyor ve hastaya zaman kazandırılabiliyor. Ancak beyne etkili ilaçlar az. Her ilaç beyin bölgesine geçemiyor. Ama küçük tümörler geçebiliyor. O geçebilen tümörlerin yarattığı beyin metastazı sayısı da artıyor. Vücut kurtuluyor ama beyin kurtulamıyor. Şimdilik edindiğimiz bilgi bize diyor ki; genel durumu iyi olan, yaşı 55-60’ın altında olan, ana kanseri kontrol altında olan, başka yerlerinde kontrol dışı metastazı bulunmayan ve beyindeki metastaz sayısı 3-4 ile sınırlı olan ve bunların hiçbirinin çapı 3-3.5 cm. geçmeyen bir hastada radyocerrahinin kullanılmasının belirgin bir üstünlüğü var. Bu tip hastaları neredeyse kurtarıyorsunuz.

Gamma Knife’ı aynı hastada, birden fazla sayıda kullanmak mümkün mü?

Doç. Dr. Şengöz: Aynı yere kullanmak biraz zor olsa bile, imkânsız değildir. Burada önemli olan nereye daha önce ne verdiğinizdir, aradan ne kadar zaman geçti, ne gibi hasar oldu. Kanser birden fazla yere sıçramışsa hepsine ayrı ayrı Gamma Knife uygulanabiliyor.

Yaşayanlar Anlatıyor

Doç. Dr. Selçuk Peker, geçen yıl haziran ayında Gamma Knife tekniği ile beynindeki tümörden kurtulan Gazi Duran’a uygulanan yöntemi anlattı. Gamma Knife ile tedavi olan Duran da hastalık öncesi ve sonrası yaşadıklarını dile getirdi.

Selçuk Bey, hastaya konulan teşhis neydi? Tümörün yeri hakkında bilgi verir misiniz?

Doç. Dr. Selçuk Peker: Hastalığın adı kavernöz sinüsün kavernöz hemanjiomu. Bu iyi huylu bir tümördür. Hastanın şikâyeti araştırılırken beyninin alt kısmında, kafatasının tam ortasında bir tümörle karşılaşılmış. Bu tümör oldukça kanamalı bir tümördür. Bulunduğu yer de kafatasının içinde önemli bir yerdir, beyni besleyen şahdamarının olduğu, göze doğru giden sinirlerin olduğu bir yerdir. Çok kanamalı bir tümör olduğu için ameliyatla tümörün hepsini çıkarmak da söz konusu olmayabiliyor. 

Nasıl bir tedavi uyguladınız?

Doç. Dr. Peker: Tabii tümör büyüyecektir. Bu hastada tümörün yeri ve büyüklüğü de uygun olduğu için Gamma Knife’ı önerdik. Kafatası hiç açılmasına gerek kalmadan birkaç saatlik işlemle tedavisini yaptık. Aynı gün evine gitti. Belli aralıklarla yaptığımız incelemelerde tümörün sıfırlanmaya yakın olduğunu gördük. 

Gazi Bey, bize kendinizi tanıtır mısınız? Hastalığınız nasıl ortaya çıktı?

Gazi Duran: 43 yaşındayım, evliyim, 18 yaşında bir oğlumuz var. Bundan beş altı yıl önce sol kulağımın arkasında ağrı hissetmeye başladım. Ama geçen yıl iyice artmıştı. Doktora gittim, MR çekildi ve sağ gözün arkasında, 2.5-3 cm. çaplı bir kitle olduğu söylendi.

Bu tedaviyi daha önce duymuş muydunuz? Hiç acı çektiniz mi?

Gazi Duran: Hayır bu tedaviyi duymamıştım daha önce. Hiç acı da hissetmedim. Cihaza girmeden önce başınıza bir çerçeve geçiriliyor. O acıtmasın diye lokal anestezi yapılıyor.

Peki, Gamma Knife’tan sonra bir ağrınız, sızınız oldu mu?

Gazi Duran: Hayır olmadı. Hoca üç ay sonra film istedi. Tümörün küçüldüğünü tespit etti. Bir sene sonrakinde daha da küçüldüğünü gördük. 

Günlük hayatınız bu hastalıktan etkilenmiş miydi?

Gazi Duran: Bir ağrı vardı. Ne olduğunu bilmiyorduk. İyi ki MR çektirmişim. Bir anlamda erken teşhis hayat kurtardı. Daha da büyüse bu yolla da halledemeyebilirdik. 

Bu tür tümörler ailenizde var mıydı?

Gazi Duran: Bu zamana kadar hiç çıkmadı, karşılaşmadık. Şimdi herkese bu işlemi ve yararlarını anlatıyoruz. Biz hastane ve doktor açısından kendimizi çok şanslı hissediyoruz. Selçuk Bey’e minnettarız.

Eşiniz bu süreci nasıl yaşadı?

Gazi Duran: Tümör haberi onu bayağı üzdü. Daha önceden bir romanda okumuştu Gamma Knife tekniğini. Çok doktor gezdik. Selçuk Bey bize güven verdi. Şimdi normal hayatımıza devam ediyoruz. Eşim de ben de çok mutluyuz.

Atlantalı Vining de hayatını Gamma Knife’a borçlu

Amerika Birleşik Devletleri’nden Atlantalı Kim Vining, kansere karşı kendi mücadelesini veren büyük savaşçılardan biri.

Yedi yıl boyunca bu amansız hastalıkla mücadele eden Kim Vining’in durumu çok umut verici değildi. Fakat buna rağmen iyimserliğini hiç kaybetmeyen Vining gülerek şöyle diyor; “Bana göre bardağın yarısı her zaman doludur. Ya kanserle savaşacaktım ya da hiç düşünmeyerek yokmuş gibi davranacaktım. Fakat yokmuş gibi davranmayı kabul edemedim. Bunu aileme, arkadaşlarıma ya da kendime yapamazdım.” Mücadelesi 2000 yılının Ekim ayında göğüs kanserinin nadir görülen ve çok tehlikeli bir çeşidi olan inflamatuar meme kanserinin teşhisiyle başladı. Vining, “O zaman 37 yaşındaydım, çalışıyordum ve kilo alıyordum. O güne kadar hayatımda bir kez bile hastalanmamıştım” diyor.  Vining, hastaneye gitmiş ve orada kemoterapi, ameliyat ve radyasyon tedavileri uygulanmış. Vining, “Bir buçuk yılda hiçbir şeyim kalmamıştı. Ancak daha sonra 2002’nin Ocak ayında öksürmeye başladım” diyen Vining’in yapılan biyopsisinden sonra kanserin göğüs bölgesindeki lenf bezlerine yayıldığı ortaya çıkmış. Kanser ayrıca beynine de yayılmıştı ve doktorlar beyinde altı adet metastaz buldu. Vining, beş hafta boyunca her gün tüm beynini kapsayan radyasyon terapisine katlandı. Bir yıl sonra yapılan taramada beyindeki metastazların yok olduğu görüldü. “Fakat kanser gitmemişti” diyor ve ekliyor “O bir şeytandı.” Birkaç yıl içinde kanser ciğerlerinde, daha sonra sırtında ve kalçasında ortaya çıkmış. Bunların dışında göğüslerinin eski haline dönmesi için doktora giden Vining’in diğer göğsünde de farklı bir kanser tipine rastlanmış. 

Hızlı ve kolay

2007 yılının ilk aylarında beyninde tekrar kansere rastlanınca Vinig ve doktoru tedavi için Gamma Knife yönteminin uygulanmasına karar vermiş. Vining tedavi olmuş ve ertesi gün ailesiyle birlikte gündelik yaşamına geri dönmüş. “Çok kolaydı” diyerek heyecanını gizlemeyen Vining, “24 saat içinde içeri giriyordum ve sonra çıkıyordum. Bana ışın verdikleri sırada başka bir nokta buluyorlardı ve onu da tedavi ediyorlardı” diyor. 

Doktor James C. Robinson, “Vining gibi yavaşça ilerleyen tümöre sahip bir hastayı tedavi etmek oldukça önemliydi” diyor ve şöyle devam ediyor: “İsminde bıçak kelimesi geçse de Gamma Knife ameliyatında bıçak kullanılmıyor. Radyocerrahinin bir sanat olarak kullanıldığı bu teknikte, radyasyon ışınları milimetrenin bir buçuk katı oranında hiçbir sapma olmadan saç telinden ince şekilde tümörün bulunduğu bölgeye tutuluyor. Verilen radyasyon ışınları yakında bulunan sağlıklı dokuya zarar vermiyor. Beynin herhangi bir bölgesinde ortaya çıkan ve yüzde 85 oranında büyüyen metastatik tümörlerin lokal kontrolü radyocerrahi tarafından yapılıyor. Radyocerrahide birçok yeni yöntem var, fakat hiçbiri Gamma Knife’a rakip olacak düzeyde değil ve hiçbiri onun kanıtlanmış başarısını geçemiyor. Gamma Knife’ın yeni modelleriyle beyin cerrahisi daha kolay planlanabiliyor ve birçok metastazı tedavi edebiliyor. Beyin cerrahları ve hastalar Gamma Knife’ı şu nedenlerle daha çok tercih ediyor: 

Güvenilir: Tümörün iyileştirilmesi için radyasyon ışınları verilirken vücudun diğer bölgelerine ulaşan ışınlar diğer yöntemlere göre 100 kat daha azdır. Ayrıca Gamma Knife tedavisi, başka kanser tedavileri görüldüğü için ertelenmez.

Düşük etki: Planlama ve tedavi tek bir seansta uygulanır ve ertesi gün hasta normal yaşantısına dönebilir.

İspatlanmış: Gamma Kinfe beyin metastazları tedavisinde kullanılan FDA tarafından onaylı radyocerrahi aletidir.

Etkili: Gamma Knife radyocerrahisinin tümör üzerinde daha güçlü bir etkisi vardır ve genellikle birkaç saat süren tek bir seans, beş- altı hafta süren harici radyasyon uygulamalarından daha etkilidir.


İçeriği Paylaşın