İnme Hastalığı ve Tedavisi

İnme Hastalığı ve Tedavisi

İnme Hastalığı ve Tedavisi

Bizi Takip Et


İnme hastalığı ve tedavisini İstinye Üniversite Hastanesi Liv Hospital Bahçeşehir’den Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko ile konuştuk.

İNME NASIL BİR HASTALIKTIR

İnme nedir?
İnme halk arasında felç olarak da bilinen, geçici görme kaybı yaratarak başlayan yatalak olma durumuna kadar giden bir süreci ifade eder. Dünyada ölüm sebepleri arasında 3’üncü sırasında yer almaktadır. Genelde inmenin aniden ortaya çıktığı düşünülse de aslında daha önce bazı belirtiler verir. Örneğin aniden göze inen perde sonrası 10-15 saniye yaşanılan körlük durumu kimi zaman gözle ilgili bir problemi ifade etmez. Bu durumu ileri yaştaki insanlar genelde katarakt hastalığına bağlar. Hasta 60 yaş üzerindeyse ve geçici süreyle örneğin 10 saniye kadar bir körlük yaşamışsa bu inmenin bir belirtisi de olabilir. Görme dışında halkın tabiri ile konuşurken dilin dolanması gibi bir sorun da yaşanabilir. Bazı hastalar ise elimde tuttuğum bardağı birden tutamadım ve düştü diye yaşadığı problemleri anlatıyor. Aslında tüm bu belirtiler inmenin öncü habercileri olabilir. İnme sadece yaşlılarda da görülen bir durum değildir. Artık gençlerde de görülebiliyor. Ama çoğunlukla ileri yaşlarda görülebilmektedir.

İnme önlenebilir mi?
Tabi ki önlenebilir. Öncelikle belirtileri önemsemek gerekir. Basit bir aspirin özellikle 50 yaşından sonra mide rahatsızlığınız yoksa mutlaka bir bebe aspirini kullanılmasında fayda var. Tansiyon eğer dengesizse yani önce 220 oluyor sonra birden 80 oluyorsa mutlaka doktor kontrolünde tansiyonu kontrol altına alınması gerekir. İlaç kullanımının düzenli olarak yapılması önemlidir. 45 yaşından sonra eğer ailede de inme yaşamış bir yakınınız varsa, şeker hastalığınız varsa, sigara içiyorsanız, kolesterolünüz yüksekse ve düzensiz bir tansiyonunuz varsa mutlaka şah damarı ultrasonu yapılmalıdır. Genel sağlık kontrollerinin yanı sıra bunu da yaptırmalılar. İnme de doğru adımlarla aslında önlenebilir bir hastalıktır.

Prof. Dr. Yusuf Kalko

İNMEYİ TETİKLEYEN NEDENLER

İnmeyi tetikleyen başka ne tür nedenler var?
Yüzde 80 sebebi beyne bir pıhtı atmasıdır. Bunun yüzde 60 sebebi de boyun; yani şah damarı dediğimiz damarın içerisinde bir plak oluşması, damarı daraltması ve bu plak pürtüklerinin tansiyon 200 olduğunda beyne bir tane küçük bir parça gitmesidir. Bu küçük parçanın vurduğu bölgeye göre de görme kaybı, konuşma bozukluğu gibi problemler yaşanmaktadır.

Örneğin kol ya da motor fonksiyon dediğimiz kol ve bacak hareket merkezini vurması halinde kolda birden güçsüzlük ve uyuşma olabilir. Bazen hiç belirti vermeden de felç yaşanabilir. Yüzde 20 sebebi de kalpten bir pıhtı atmasıdır. Kalp normalde dört odacıktan oluşur ve bu odacıklar milisaniyelerle biri kasılırken biri gevşer ve senkronize çalışır. Ancak kimi zaman kalp tam kasılamaz. Tam kasılamadığı için dipte çamur gibi bir durum olur ve o pıhtılar sağa sola atar. Bu yüzden ileri yaş hastalarda eğer ritim sorunu ya da romatizmal kapak hastalıkları varsa bu hastaların mutlaka kan sulandırıcı kullanması gerekir. İnmenin yüzde 20’sini ise kanama ya da beyin tümörleri, beyin ameliyatları oluşturur.

İNMENİN TEDAVİSİ

İnme nasıl tedavi ediliyor?
Günümüzde şah damarı yüzde yüz tıkalı ve zamansal olarak üzerinden birkaç gün geçmiş olan bir hastaya hibrit yöntemle tedavi sağlanabilmektedir. Hibrit yöntemde hasta lokal anestezi altındadır ve işlem hasta ile konuşarak yapılır. İşlem sırasında şah damarı açılır, beyin içerisine de anjiyo yapılarak damarın bütünlüğü sağlanır. Normalde şah damarı yüzde 100 tıkalı ise ve üzerinden 6 saat geçmişse genelde tedavi riski alınmak istenmez. Yapılan bu yöntemle 35 güne kadar beyinde halen canlı doku yakalanabiliyor. Bu süreçte 3 hücrenin bile kurtulması önemlidir. Şah damarı yüzde yüz tıkalı bir hastanın bu yöntemle şah damarının açılması sadece inmenin geriye dönmesi sağlamakla kalmaz aynı zamanda tansiyon dengesi de sağlanır. Eğer yüzde yüz tıkalı damar tamamen açılmazsa tansiyon riski her zaman olur. Tansiyonda kişiye her zaman bir risk yaratır. Örneğin bir masayı iki tane ayakla ayakta tutamazsınız, ufacık bir rüzgarda devrilir. Beynin de iki şah damarı, iki de enseden giden damarlarla aynı bir masa gibi dört tane ayağı vardır. Bu 4 ayak korunmak zorundadır.


İçeriği Paylaşın