Kanserde Hedefe Yönelik Tedaviler

Kanserde Hedefe Yönelik Tedaviler

Kanserde Hedefe Yönelik Tedaviler

Bizi Takip Et


Kanser tedavisindeki gelişmeler nelerdir? İlerlemiş metastasik kanser tedavileri nelerdir? Erken tanı hangi hastalıklarda konulabilir? Kanser tedavisinde alternatif tıbbın yeri var mıdır? Kemoterapiden kaynaklanan yan etkiler nasıl engellenir?

Memorial Antalya Hastanesi Onkoloji Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan merak edilen bu soruları Sağlığım İçin Herşey’de yanıtladı.

‘‘DESTEK TEDAVİLER, KEMOTERAPİNİN YAN ETKİLERİNİ NERDEYSE YOK ETTİ’’

. Kanser tedavisindeki gelişmeler nelerdir?
“2000’li yıllara kadar kanser tedavisinde daha çok kemoterapi ile ilerleniyordu. Radyoterapi teknolojik olarak biraz daha zayıftı. Ama 2000 yılından sonra ikisi birbirine paralel olarak çok iyi bir gelişim gösterdi. Çünkü birçok alanda kombine de olunabiliyor. Bir grup hasta ameliyat olamıyorsa kemoterapi eş zamanlı radyoterapi veriliyor. Hem radyoterapini yan etkilerinin azalması, hem kemoterapi uygulamalarının çok daha bilinçli hale gelerek nerde nasıl iş göreceğinin çok iyi algılanması bu tedavilerin iyi yönetilmesini sağladı. Önemli gelişmelerden biri de destek tedavilerle kemoterapinin bulantı, kusma gibi yan etkilerinin nerdeyse yok edilmesidir. Bugün saç dökülmesi bile ciddi oranda azaltabilir hale gelmiştir. Kemoterapideki halsizlik, kabızlık gibi yaşam kalitesini bozan durumlar, gerek birtakım modern tedavilere gerekse komplementer (tamamlayıcı) tedavilere entegre edilerek artık hastaya çok daha iyi bir yaşam kalitesi sunulmaktadır.

‘‘AKILLI İLAÇLAR, ONKOLOJİYİ FARKLI BOYUTA GETİRDİ’’
“Bunun dışında hedefe yönelik tedaviler 2000’li yıllara yaklaşıldığında çok popüler oldu. 2000-2010 arası çıkabileceği en iyi noktaya geldi. Meme kanserinde hedeflenmiş ilaçlarla kemoterapi kombine edilerek çok ciddi başarılar elde edildi. Yine böbrek kanseri, akciğer kanseri, karaciğer kanseri, löseminin bazı grupları, lenfoma gibi birçok kanser türünde tek başına akıllı ilaçların kullanılmasındaki başarı onkolojiyi birden farklı bir boyuta getirdi. Özellikle son 2-3 yılda ise immün sistemin kanseri yeterince tanıyamaması sorunu çözüldü. Klasik kanser hücresini doğrudan hedefleyen ilaçların yanında bir de kanser hücresinin salgıladığı maddelerle immün hücreleri körleştirmesinin önüne geçilmesiyle birlikte (immünoterapi) kanser tedavisi çok daha heyecanlı duruma geldi. Dolayısıyla bu 3 sistemin bir araya gelmesi (kemoterapi, akıllı ilaçlar/hedeflenmiş tedaviler, immünoterapiler) ve bunların daha insani yönetim becerisine ulaşılması kanser tedavisinde adeta çığır açtı. Bugün meme kanserinden yüzde 90 hastanın hayatı kurtuluyor. Oysa 1970’li yıllarda bu oran yüzde 60-70’di. Yüzde 10’luk dilimde ise gelişen tedavilerle hastanın artık yaşamı uzatılabiliyor.”

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan

KANSERDE ERKEN TANI

. İlerlemiş metastasik kanser tedavileri nelerdir? Erken tanı hangi hastalıklarda konulabilir?
Bugün erken tanı konulabilecek kanser türlerinin yanı sıra bir de pankreas, yutak borusu, mide, böbrek kanserileri gibi sadece şikayet olduğunda tanı konulabilecek kanserler vardır.  Bunun dışında bir tarama programı yoktur. Üstelik son zamanlarda çok suiistimal edilen bir alandır. ‘Dolaşan tümör hücresi bakarak kanserde erken tanı koyuyoruz’ diyen gruplar bulunmaktadır. Popüler mesajlar yerine doğru mesajlar verilmelidir. Bu hastalığın biyolojisi gereği bir grup hastalıkta maalesef daha agresif seyreder. Ve birden bire çıktıp şikayet verdiğinde, örneğin bir sırt ağrısı olduğunda ve bu ağrı uzun sürdüğünde metastaz yani 4. evre olmuş olabilir.

Yüzeyel bir doku söz konusu olduğu için meme kanserine erken tanı konulabilmektedir. 40 yaşından sonra yılda bir defa, 55 yaşından sonra iki yılda bir defa mamografi yapılması sayesinde artık erken tanı konulması kanıtlanmıştır. Bir de kadınlar ayda 1 kez elleriyle dokunmasalar bile aynanın karşısına geçip memelerinde bir asimetri, kanama ve cilt değişikliği var mı diye bakmalılar. Bu da erken teşhise katkı sağlar.

Bir de ülkemizde maalesef ölüm süreci ve ölüm konuşulmamaktadır. O süreci doğru yönetebilmek için bu gereklidir. Eğer ölümsüzlüğü ararsak hastalıklarda bu kez kıymetli olan o süreç lüzumsuz tedavilerle, bu işi kötüye kullanan insanlarla karşı karşıya gelinmesi kaçınılmaz olur. Gerçekten olması gereken son derece insani veda süreci kötü bir şekilde kullanılmaktadır. Dolayısıyla erken tanı, bölgesel ilerlemiş hastalığın nasıl yönetileceği, kanser türlerine göre nasıl farklılık olduğu, dördünce evre hastalığa nasıl yaklaşım olacağı, bugün dünyada var olan tedaviler kullanıldıktan sonra artık bu tedavinin yanıt vermediği, bu periyodun da nasıl yönetileceği güzel konuşulursa insanlara çok daha umut verilmiş olunur. Umut sadece ölümsüzlük değildir, hepimizin bir sonu var. Dolayısıyla burada umut ağrının olmaması, kalan sürenin çok daha iyi yaşatılacağıdır. Yeterince onkolojik donanıma sahip olunmalı, lüzumsuz tedavilerle hasta yorulmamalıdır.”

ALTERNATİF TIP VE KANSER

. Kanser tedavisinde alternatif tıbbın yeri var mıdır?
“Alternatif tıp uygulamaları ve modern tıbbı reddediş Türkiye’de çok ciddi yanılgılara yol açan bir noktaya gelmeye başladı. Modern tıp, alternatif tıbba karşı körlük yapmamaktadır. Bugün kliniğimizde yaşam kalitesini artırmak için meme kanserli hastalara nefes teknikleri, meditasyonun öğretilmektedir. Kemoterapiye gelirken elinde fırçalarla resim öğretmenleri ile karşılanırlar. En iyi hekimlerimizden birisi, tamamlayıcı tıp alanında eğitim almış ve akupunktur bölümümüz açılmıştır. Kemoterapi sonrası adet görmeyen ve günde 20 defa ateş basması yaşayan kadınların bu tür menopozsal şikayetleri ciddi oranda akupunkturla azaltılmaktadır. Bunların entegresinde bir sorun yoktur; ama bir akupunkturistin, kanseri de tedavi ediyorum, demesi çok aşırılılık ve haksızlık olur.

Fitoterapiye gelince; şu ana kadar neredeyse 200 bine yakın doğada var olan bitkilerin içeriği araştırılmış ve bunların içinde gerek Amerika’da gerek Avrupa’da gerekse diğer doğulu ülkelerde ilaç olabilecek ajanlar saptanmıştır. Ama bunların dozu miktarı her şeyi bellidir. Bugün meme, mide, prostat, baş boyun kanserlerinde kullanılan taksan grubu ilaçlar bir porsuk ağacının kabuğundan elde etmedir. Ama bunun bir ilaca dönüştürme süreci vardır. Bunların yok sayılıp; zakkum, Reishi mantarı, kürkümin, zerdeçal gibi bitkilerin kanser tedavisinde kullanılabilir onayı alınmadan, içerdiği etken bir madde etkinleştirilmeden birtakım karışımlara dönüştürülmesi çok ağır sonuçlara yol açar.”

KEMOTERAPİNİN EN ÇOK ŞİKAYET EDİLEN 4 YAN ETKİSİ

. Kemoterapiden kaynaklanan yan etkiler nasıl engellenir?
“Kemoterapinin en çok rahatsız eden 4 tane yan etki vardır. Bunlar;

  1. Bulantı: Klasik bulantı kesici ilaçların yanında birtakım antidepresanlar ve beyindeki o maddelerin salınımını düzenleyen ilaçlar üzerine etkili uygulanan tıbbi tedavilerle artık neredeyse bulantı tamama yakın önlenebilmeketdir.
  2. Kabızlık: Hekimlerin biraz unuttuğu ve hastanın da söylemediği şikayetlerden biridir ve sıkça görülür. Özellikle bulantı ilaçlarının artmasıyla kabızlık yapar. Yumuşatıcıların kullanılması, posalı gıdaların biraz daha fazla tüketilmesi ve tedavi süresince egzersiz yapılması kabızlık şikayetini önler.
  3. Saç dökülmesi: Meme kanserli hastalar saç dökülmesinden çok muzdariptirler. Saçlı bölgeyi soğutarak saç dökülmesini engelleyebilen cihazlar geliştirilmiştir. Amerika’da FDA onaylı bu cihazlar sayesinde yüzde 100 olmasa da bir başarı söz konusudur. 10 hastanın 7’sinde saçsızlık görüntüsü gerçekten yok edilmektedir. Hasta görüntüsünden mutlu olmakta; ‘saçın dökülmüş, ne oldu sana, yoksa kanser misin’ dediklerinde depresyona girmemektedir.
  4. Nöropatik ağrı: Kemoterapiler bazen parmak uçlarında sinir hasarları yapabilir. Bugün bunun için özellikle nörolojide kullanılan ilaçlardan bir tanesi büyük bir başarı elde etmiştir. Hastaların parmak uçlarındaki batma, yanma, ağrı şikayetini ortadan kaldırmıştır.’’

İçeriği Paylaşın