Kanserin İlaçla Tedavisindeki Gelişmeler

Kanserin İlaçla Tedavisindeki Gelişmeler

Kanserin İlaçla Tedavisindeki Gelişmeler

Bizi Takip Et


Emsey Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Karagöl kanserin ilaçla tedavisindeki gelişmeleri sağlığım İçin Herşey’e anlattı.

EN SIK GÖRÜLEN KANSER TÜRLERİ

Bugün günümüzde kadınlarda ve erkeklerde en sık rastlanan kanserler hangileridir? Ne oranda kanser görülmektedir? Tedavi olarak ne tür gelişmeler var?
Son 15-20 yıl içerisinde gelişmiş ülkelerde kanser artış oranları aşağı yukarı belli bir doymuşluk düzeyine erişti. Daha fazla oransal olarak bir artış yok. Ama özellikle gelişmekte olan veya gelişmemiş ülkelerde hızlı bir artış devam etmekte. Yaklaşık olarak şu anki tahmin edilen 2030 yılında yıllık 18 milyon insanın kanser olacağıdır. Şu anki oran ise yaklaşık 13-14 milyon civarındadır. Yaklaşık 4-5 milyon daha sayının artacağı tahmin ediliyor. Türkiye’de 2000 yılında yaklaşık yüz bin kişi civarında iken 2014 yılı verilerine göre yılda yaklaşık olarak 160 bin kişiye kanser tanısı konulduğu görülüyor.

Dünyada en çok görülen kanser türü erkeklerde akciğer kanserleri, kadınlarda ise meme kanseridir. Türkiye’de ise bu oran her iki cinsiyette bu şekilde. Ama kadınlarda dünyada akciğer kanserleri ikinci sıradayken, Türkiye’de tiroit kanserleri son yıllarda ikinci sıraya yükseldi. Erkeklerde ise ikinci sırada bulunan kanser türü prostat kanseridir. Dünyada özellikle kadınlar yönünden Türkiye’de biraz farklılık var. Ama genel olarak orantılara baktığımız zaman aşağı yukarı dünya ile aynı oranda görüyoruz.

Klasik tedavi yöntemleri yaklaşık son 70 yıldır uygulanan cerrahi uygulamalar, radyoterapi uygulamaları ve ilaç uygulamaları var. Onkolojide ilk ilaç uygulamaları 1940’lı yıllarda başlıyor; ama özellikle 1970’li yıllardan sonra kemoterapi uygulamalarında yeni ilaçlarla beraber bir çeşit artma oluyor. 2000’li yıllardan sonra yine 1980’li yılların sonuna doğru hormonal terapi ilaçları yoğun olarak kullanılmaya başlıyor. Özellikle meme, yumurtalık, rahim kanserlerinde. Hormonal ilaçlar işin içine giriyor. 2000 yılından itibaren ise hem immünoterapi; yani aşı tedavileri bağışıklık sistemini uyaran ilaçlar hem de akıllı ilaçlar gündeme geliyor. Akıllı ilaçlar, küçük tablet formunda kullanılan ilaçlardır. Çok yoğun bir yeni ilaç girişi var.

KANSERDE İMMUNOTERAPİ

İmmünoterapi nedir? Çeşitleri var mıdır? Ve daha çok hangi kanserlerde uygulanır?
İmmünoterapi, vücudun bağışıklık sistemini uyararak etki eden ilaçlardır. Bunlar da iki çeşit olabiliyor. İlki geliştirilen protein yapıdaki ilaç gidip tümör hücresini buluyor. Normal hücrelerden oluşan özellikleri var ve o özelliklerinin olduğu noktaya gidip bağlanıyor ve orada vücudun savunma hücrelerini çağırıyor ve o hücreler orada tümör hücrelerini yok ediyorlar. Diğer bir immünoterapi ise bağışıklık sistemi hücrelerinde aşırı bir uyarılma olmasıdır. Yani bağışıklık sistemini uyarıyor. Bağışıklık sistemi uyarıldığı zaman vücutta yabancı gördüğü her şeye özellikle tümöre karşı saldırı başlıyor. Bu şekilde diğer yapılar, ek tedavilerle beraber tümör hücrelerini yok etmiş oluyor. Ama işin temelinde ise immünoterapi bağışıklık sisteminin uyarılması direkt veya direkt uyarılması yoluyla oluyor.

Günümüzde daha çok hangi kanserlerde uygulanıyor?
Özellikle akciğer, meme, kalın bağırsak, prostat kanseri gibi kanser türleri. Pek çok çeşit immünoterapi ilacı var. Şu an 20’ye yakın direkt standart tedavide kullanılabilen immünoterapi ilaçları var. Akıllı ilaçlardan da neredeyse 15’ten fazla standart tedavi var. Birçok akıllı ilaç ve immünoterapi ilacının çalışması da şu anda devam ediyor.

Prof. Dr. Hakan Karagöl

İmmünoterapiye aşı tedavisi de deniyor ya. İmmünoterapi nasıl uygulanıyor?
Aşı tedavisi denilince genellikle koldan aşı yapıldığı falan zannediliyor. Evet bu immünoterapinin bazı türlerinde cilt altına, koldan, karından uygulama şeklinde yapılabiliyor. Ancak bunların büyük çoğunluğu serum içerisinden damardan veriliyor. Yani düşünüldüğü gibi koldan yapılan bir aşı değil.

Kansere, kanserin evresine göre, tümörün cinsine göre uygulama değişiyor mu? Uygulandıktan ne kadar süre sonra etkisi başlıyor? Klasik kemoterapiye göre immünoterapinin ne tür yan etkileri olabiliyor?
İmmünoterapide uygulamalar genelde tedaviye yanıt verdiği sürece olabiliyor. Kısacası gerekli olduğu kadar kullanılıyor. Bazı hastalarda belli bir sayıda kullanılıp, kesiliyor; ama genelde hastalıkta yanıt oluştuğu sürece yıllarca devam edebiliyor. Yan etkilerine baktığımızda tabii ki yan etki profilleri farklı. Mesela bazı immünoterapi ilaçlarında burun kanamaları, tansiyon yüksekliği, böbrek problemleri ortaya çıkabiliyor. Bazı immünoterapi ilaçlarında mesela alerji, akciğerde zatürre ortaya çıkabiliyor. Karaciğerde böbreklerde bazı enzimatik düzeylerde bozulmalar olabiliyor. Kemoterapiye göre farklı ise örneğin saç dökmüyor, bulantı, kusma genelde yapmıyor. Burada önemli olan takip sürecidir. Genelde haftalık, iki haftalık ya da üç haftalık fonlarda uygulanıyor. Hasta immünoterapiye geldiği her süreçte mutlaka görülmelidir. Yan etkilerine göre tedavi şekillenir, devam eder ya da kesilir.

KANSER HASTALIĞINDA BİTKİSEL TEDAVİ BİR ALTERNATİF DEĞİL TAMAMLAYICIDIR

Kanserin tedavisinde bitkilerin, bitkisel tedavilerin yeri nedir? Bu konuda toplumun yaptığı birtakım yanlışlar var mıdır?
Kanser, zor ve tedavi süreçleri de ağır giden bir hastalık. Bu süreçte birçok hastanın beklentileri suiistimal edilebiliyor. Bilim insanları olarak neyi ne kadar kullanabileceğimizi bilmemiz lazım. Ben aynı zamanda fitoterapi, bitki tedavi uzmanıyım. Bitkilere nasıl yer veriyoruz? Örneğin ailede çok yoğun kanser öyküsü vardır. Aile bireylerinin korunmasında neler yapılabilir? Örneğin taksi şoförleri özellikle mazot dumanına uzun süre maruz kaldıktan sonra akciğer riski artıyor. Bunlarla ilgili önleyici neler yapılabilir? Bunlara yönelik çalışmalar var. Tedavi döneminde ve tedavi sonrası takip döneminde de uygulamalar var. Ancak bu dönemlerde özellikle cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi ile ilgili etkileşimler çok önemlidir. Doğru kullanılmazsa bitkiler yan etkileri arttırabilir. Cerrahi dönemde kanamaları arttırabilir. İyileşme sürecinde bazı sıkıntılara neden olabilir.  Kemoterapi ile etkileşim olup ilacın etkinliği azaltıp yan etkileri arttırabilir. Kısacası bu uygulamaları yapacak kişinin mutlaka deneyimli bir tıbbi onkoloji uzmanı olması gerekir. Çünkü ilaçlarla beraber beklentinin tam tersi kötü sonuçlar olabilir. Hastaların mutlaka bunları göz önünde tutarak bu tür şeylere girmelerini tavsiye ediyorum.

Bir de bu süreçte tedavinin alternatifi değil tamamlayıcısı olduğunu da unutmamak gerekir. Yani ilaç tedavileri ve gerekliyse cerrahi kararı aksatılmamalıdır. Dünyanın her yerinde standart tedavilere entegre edilerek kullanılıyor. Buna da integratif onkoloji deniyor.


İçeriği Paylaşın