Kolorektal Kanser ve Obezitede Cerrahi Tedavi

Kolorektal Kanser ve Obezitede Cerrahi Tedavi

Kolorektal Kanser ve Obezitede Cerrahi Tedavi

Bizi Takip Et


21. Ulusal Cerrahi  Kongresi ve 16. Cerrahi Hemşireliği Kongresi, Antalya’da gerçekleşti. 11-15 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen kongrenin basın toplantısında 21. Ulusal Cerrahi  Kongresi Başkanı Prof. Dr. Orhan Kozak ve Türk Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Çağatay Çifter kongre sürecine ilişkin bilgiler aktarırken Türk Cerrahi Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin obezite, Türk Cerrahi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ömer Alabaz ise kolorektal kanser tedavisinde cerrahinin önemi hakkında bilgiler verdi.

TÜRK CERRAHİSİNE KATKI SAĞLAYAN ÖNEMLİ İSİMLER KONUK EDİLDİ

21. Ulusal Cerrahi  Kongresi BaşkanıProf. Dr. Orhan Kozak,kongre organizasyon süreci ile ilgili şu bilgileri verdi: “Türk Cerrahi Derneği tarafından gerçekleştirilen bilimsel kalitesi yüksek, sosyal yönden kuvvetli ve kongre geleneklerine uygun bir şekilde yıllardır sürdürülen kongremizin bu sene 21.’sini gerçekleştirdik. Genel Cerrahi ile ilgili yurtiçi ve yurtdışı tüm kongre içeriklerini inceleyerek hazırlıkları sağladık. Cerrahi tarihimizi anlayabilmek ve yaşatabilmek düşüncesinden hareketle açılış töreni sonundaki ilk konferansı, Dr. Cemil Topuzlu’nun ‘Türk ve Dünya Cerrahisine Katkıları’ konusunda planladık. Bu kapsamda konuşmacı olarak Dr. Cemil Topuzlu’nun torunu olan Prof. Dr. Cemalettin Topuzlu konuk oldu. Türkiye’de böbrek ve karaciğer transplantasyonunu geliştiren, pek çok Genel Cerrahi uzmanı ve Öğretim üyesi yetiştiren Rektör Prof. Dr. Mehmet Haberal da kongre kapsamında misafirimiz oldu. Bu kongremizle toplam 2 bin 223 alanında uzman kişiyi bir araya getirdik.” dedi.

GENEL CERRAHİ UZMANLARI YURT DIŞINDA EĞİTİM ALIYOR

Basın toplantısında dernek çalışmaları hakkında bilgi veren Türk Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Çağatay Çifter, “Dernek olarak amaçlarımız arasında cerrahların sürekli eğitimi, cerrahi asistanlık eğitim programlarının hazırlanması, cerrahların özlük ve hukuki haklarının savunulması, halkın cerrahi ile ilgili sağlıklı bilgiye ulaşmasının sağlanması, cerrahi eğitim amaçlı kongreler düzenlenmesi gibi faaliyetler var. Her yıl 10’u aşkın Genel Cerrahi Uzmanını 6 aylık sürelerle yurt dışında Amerika, Avrupa, Japonya, Güney Kore gibi ülkelerde önemli merkezlere üst düzey eğitime gönderiyoruz. Avrupalı şirketlerle entegreyiz ve cerrahların internet üzerinden güncel ameliyatlara ve bilgilere 3 boyutlu olarak ulaşmalarını sağlıyoruz. Aynı şekilde Türk cerrahlarımızın da yeni girişim ve ameliyat tekniklerini bu sisteme yükleyerek dünya ile buluşmasını sağlıyoruz. Bu kongre ile amacımız, cerrahların ve asistanların kendi çalışmalarını, kendi buluşlarını ve yeni fikirlerini ortaya koymalarını ve dünyadaki gelişmeleri uluslararası düzeyde takip etmelerini sağlamaktır. Halkımızın da doğru bilgilere ulaşabilmesi için sürekli olarak web sitemizden cerrahi alanında doğru ve güncel bilgileri paylaşıyoruz.” diye belirtti.

OBEZİTE AKDENİZ BÖLGESİ ÜLKELERİNDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

Günümüzde sağlık sorunları arasında ilk sıralarda yer alan obezite ile ilgili açıklamalarda bulunan Türk Cerrahi Derneği 2. Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, “ Dünyada giderek artan obezite, çağımızın önemli sağlık sorunlarından biridir. Dünya Sağlık Örgütü’nün de kronik bir sağlık sorunu olarak kabul ettiği obeziteye, Akdeniz ülkelerinde daha sık rastlanıyor. Yüzde 40’ın üstünde bir oran ile Meksika ve ABD ilk iki sırayı alıyor. Yunanistan ve İtalya’da obezite yüzde 30’ların üstünde, Türkiye’de ise bu oran yüzde 20’ler düzeyindedir. Ancak ülkemizde de bu oran giderek artmaktadır. Kadınlarda erkeklerden daha yüksek oranlarda görülen obezitenin en önemli nedeni beslenme şekli ve yaşam tarzındaki değişikliklerdir. Gazlı içecekler ve kalorisi yüksek besinlerin sıvı olarak tüketilmesi mideyi genişletmektedir.” dedi.

CERRAHİ ÖNCESİ VE SONRASI HASTA TAKİBİ ÖNEMLİ

Obezite cerrahisi hakkında da bilgiler aktaran Prof. Dr. Şahin obezitenin tek başına seyreden bir hastalık olmadığını ve devamında diyabet, yüksek tansiyon, uyku bozukluğu, eklem bozukluğu, kısırlık, kansere yatkınlık ve ani ölümleri getirebileceğini vurguladı. Obezitenin neden olduğu diyabet ve nanobezdiyabetlerin cerrahi olarak tedavi edilebilir olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şahin, “Diyabet 10 yıl gibi bir süre içerisinde organlara ciddi hasarlar verebilir. Diyabetin tedavisinde metabolik cerrahi yüzde 90’ın üzerinde kalıcı başarı sağlamaktadır. Ülkemizde bu cerrahi başarıyla uygulanmaktadır. Bu alanda cerrahi sadece ameliyat süreci olarak düşünülmemelidir. Ameliyata uygunluk, hazırlanma ve cerrahi sonrasında takibi de başarılı bir operasyon için oldukça önemlidir. Örneğin obezlerde kalsiyum eksikliği yüzde 29 civarındandır. Kalsiyum düzenlenmeden direkt bariatrik cerrahiye alınması bu eksiklik oranını yüzde 60’lara çıkmasına yol açar. Kimi zamanda bazı hastaları cerrahi sonrası yıllarca takip edilmesi gerekebilir.” diye vurguladı.

HER YIL BİR MİLYON KOLOREKTAL KANSER TANISI KONULUYOR

Dünyada her yıl yaklaşık bir milyon kolorektal kanser tanısı konulurken, 500 bin hastanın da hayatını kaybettiğini vurgulayan Türk Cerrahi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ömer Alabaz erken tanının önemine dikkat çekerek, “Kolorektal kanser, erken tanı ile önlenebilir ve tedavi edilebilir; ancak tarama ve toplumu bilinçlendirmek bu konuda büyük önem taşıyor. Karın ağrısı, halsizlik, kansızlık, kabızlık, ishal gibi belirtiler sıklıkla başka hastalıklarla karıştırılıyor ve hastaların doktora başvurmaları gecikiyor. Belirtiler ciddiye alınmalı, rutin kontroller ihmal edilmemelidir. 50 yaşında tarama amaçlı olarak kolonoskopik incelemelerin yapılması kanserlerin erken dönemde bulunmasını sağlar. Anne, baba, kardeş gibi birinci derece akrabalarında kolorektal kanser veya polipleri olan kişiler taramalara 40 yaşında başlamalıdırlar.” diye ifade etti.

KOLOREKTAL KANSERLERDE TEDAVİ CERRAHİDİR

Kolorektal kanserlerin erken evrede yakalanması halinde hastaların yüzde 80-90’nın eski sağlıklarına kavuşabildiğini anlatan Prof. Dr. Alabaz, “Kolorektal kanserlerin tedavisi cerrahidir ve cerrahi şansını yakalayan hastaların pek çoğunda hastalık tamamıyla tedavi edilebilir. Radyoterapi ve kemoterapi bazı hastalarda cerrahi tedaviye ek olarak verilebilir. Geç evrede tanı alan kanserlerde bu oran yüzde 50’ye düşmektedir. Teknolojinin sağladığı imkanlar ile neredeyse hastaların sadece yüzde 5’inde kalıcı kolostomi; yani kalın bağırsağın kalıcı olarak dışarı alınması ve torba takılması söz konusu oluyor.” diyerek kolorektal kanserlerden korunmak için dikkat edilmesi gereken noktaları sıraladı:

  • Liften zengin, yağdan fakir gıdalarla beslenin.
  • Alkol ve sigara kullanımını bırakın.
  • Kimyasal maddelerden olabildiğince uzak durun.
  • Rutin tarama testlerini düzenli olarak yaptırın.
  • Sürekli kabızlık, sık sık ishal y ada dışkıda kan varsa doktora başvurun.

İçeriği Paylaşın