Meme Görüntüleme Yöntemleri Hakkında Merak Edilenler

Meme Görüntüleme Yöntemleri Hakkında Merak Edilenler

Meme Görüntüleme Yöntemleri Hakkında Merak Edilenler

Bizi Takip Et


RÖPORTAJ: Demet DEMİRKIR

Dünyada her 12 kadından biri; Türkiye’de ise her 8 kadından biri meme kanseri. Erken teşhisin hayat kurtardığını belirten uzmanlar, tüm kadınların 40 yaşından itibaren yılda bir kez mamografi çektirmesini ve her ay kendi kendilerine meme muayenesi yapmalarını öneriyorlar.

Türk Radyoloji Derneği İstanbul Şubesi tarafından doktorlara yönelik “Meme Sempozyomu” adı altında bir eğitim toplantısı düzenlendi. Toplantıda ele alınan konular ise şöyle: Mamografide gelişmeler, Meme ultrasonunda ipuçları-tuzaklar-gelişmeler, Meme MR’da teknik incelikler ve gelişmeler, Meme görüntülemede yeni teknolojiler, Memede girişimsel işlemler.

Mamografi hakkında merak edilenler, tomosentez, meme tomografisi,  meme MR’ı, düşük doz BT, aşırı teşhis kavramı, yanlış pozitiflik konularını Cerrahapaşa Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Mehmet Halit Yılmaz ve Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Gül Esen İçten’e sorduk.

Meme görüntüleme kapsamında yeni gelişmeler olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, yeni olan bu yöntemlerin henüz rutinde kullanılmadığını ancak yakın zamanda ciddi anlamda faydalanacaklarını söyledi.

Meme görüntüleme yöntemleri hakkında merak edilenler www.sagligimicinhersey.com ‘da…

“YILDA BİR KEZ MAMOGRAFİ ÇEKTİRMEK GEREKİR”

Prof. Dr. Gül Esen İçten:

. Meme kanseri taramasında mamografinin yeri ve önemi nedir?
“Meme kanseri taramasında mamografi tek görüntüleme yöntemidir diyebiliriz. Mamografi ile ilgili tarama çalışmaları ilk olarak 1960’lı yıllarda başlamıştır.  Yapılan araştırmalara göre meme kanserine bağlı ölümler, taramayla ortalama yüzde 30 oranında azaltılabiliyor. Yani mamografik taramanın etkinliği çoktan ispatlanmıştır. Bu sebeple kadınlara 40 yaşından itibaren yılda bir kere mamografiyle taraması yaptırmalarını öneriyorum.”

“RİSK FAKTÖRÜ OLAN KADIN 35 YAŞINDAN İTİBAREN MAMOGRAFİ ÇEKTİRMELİ

. Mamografiye kaç yaşında başlanmalı, anne, teyze, hala gibi birinci dereceden yakın akrabaları olan kişiler ilk ne zaman mamografi çektirmeli?
“Sağlık Bakanlığı tarafından kurulan kanser Tarama Merkezlerinde 50 yaşından itibaren kadınlar ücretsiz olarak mamografi çektirebiliyorlar. Avrupa’da da pek çok ülkede 50 yaşında mamografi taramalarına başlıyor. Ancak 40 yaşında mamografi çektirmeye başlamanın kanseri erken evrede yakalamak için önemli bir rol oynadığı bilinen bir gerçek.  O yüzden imkanı olan kadınlara 40 yaşından itibaren mamografi çektirmelerini tavsiye ediyoruz.

Riski yüksek olan kişiler yani ailesinde birden fazla kişide meme kanseri olanlar özellikle genetik taramalarda gen mutasyonu saptanmış kişiler yüksek gruba giriyor. Ailede bir kişide meme kanseri varsa, genel olarak o kişinin meme kanserine yakalandığı yaşa bakıyoruz. Diyelim ki kişinin annesi 45 yaşında meme kanserine yakalanmış o zaman kızının 35 yaşında mamografi çektirmeye başlaması gerekiyor. Hatta gen mutasyonu ispatlanmışsa ki bu şekilde çok kişi yok bizim ülkemizde; onların 25 yaşında başlamaları öneriliyor.”

. Mamografi ne sıklıkla çekilmelidir?
“Bununla ilgili değişik uygulamalar var. Amerika’da 40 yaşında başlanıyor ve yılda bir kere çekiliyor; Avrupa ülkelerinde 50 yaşında başlanıyor ve 2-3 yıl aralıklarla çekiliyor.

Türkiye’de Sağlık Bakanlığı 50 yaşında başlayıp iki yıl aralıklarla çekilmesine karar verdi. Bize soran hastalara 40 yaşından itibaren yılda bir; daha ileri yaşlarda memenin durumuna göre 1 ya da 2 yılda bir mamografi çektirmelerini tavsiye ediyoruz.”

“AMERİKA’YA UÇUŞTA ALINAN RADYASYON BİR MAMOGRAFİ DOZU KADAR”

. Mamografinin kansere neden olduğu sık sık iddia ediliyor. Böyle bir risk var mı?
“Mamografi, radyasyonla çalışan bir cihazdır. Ancak abartıldığı kadar yüksek bir radyasyon söz konusu değil. Özellikle günümüzdeki modern dijital cihazlarda radyasyon miktarı son derece düşük. Örneğin, Türkiye’den Amerika’ya uçakla giderken alınan radyasyon dozu bir mamografi çekimine eşittir. Bazen altı ayda bir mamografi çektiriyorlar bu kadarına gerek yok. Yılda bir çekilecek mamografinin yararları ve zararları karşı karşıya getirildiğinde özellikle 40 yaşından sonra teorik olarak bir riski olmadığı düşünülüyor.”

. Çekilen mamografinin hangi kanserlere yol açtığı iddia ediliyor?
“Meme kanserine yol açacağı tahmin ediliyor. Teorik olarak böyle bir risk radyasyon maruziyeti nedeniyle var ama 100 bin kişide 1 kişi gibi bir risk söz konusu.”

“GENÇ KİŞİLERİN MEME DOKUSU RADYASYONA DAHA DUYARLI”

. Genç yaştaki birinin mamografi çektirmesi sakıncalı mı? Erken çekilen mamografi ne gibi zararlar yaratabilir?
“Mamografide alınan radyasyon özellikle gençleri daha çok etkiliyor. Çünkü meme henüz gelişmekte olduğu için dokusu radyasyona çok daha duyarlı oluyor. Yapılan araştırmalar 40 yaşın üstünde mamografi çektirmenin zararsız olduğunu gösteriyor. O yüzden 40 yaş sınırı konmuştur. Şüpheli bir durum varsa daha erken yaşlarda tabiî ki mamografi çektirilebilir.

Gençlerin erken yaşlarda mamografi çektirmesinin diğer bir sakıncası ise meme dokusunun yapısının incelemeye çok uygun olmamasıdır.”

. Mamografinin atladığı tümörler olabiliyor mu? yüzde 100 tümör yok denilen bir kişide tümör çıkma ihtimali nedir?
“Mamografinin kanseri saptama oranı yüzde 80-85 civarındadır. Bu da en deneyimli ellerde, en üst standartta yapılmış çekimlerdir. En iyi merkezlerde bile meme kanserlerinin yaklaşık yüzde 10-15’i sadece klinik muayenede ortaya çıkıyor ve radyolojik olarak saptanamayabiliyor. Ülkemizde maalesef kalite kontrolü standart düzeyde yapılamadığı için bu oran merkezden merkeze ve deneyimden deneyime değişebiliyor. Kadınlar açısından en önemlisi eğer ele gelen bir şey varsa bunun peşinden gitmeleri gerekir. Mamografide bir şey gözükmemesi mutlaka tümör yoktur anlamına gelmez.”

“YOĞUN MEMELERDE TÜMÖR ISKALANILABİLİR”

Prof. Dr. Mehmet Halit Yılmaz:

. Şimdiki mamografi teknolojisiyle tümörlerin kesinlikle ıskalanmadığını söyleyebilir miyiz?
“Mamografinin bir duyarlılığı var. Özellikle genç meme parankiminin çok yoğun olduğu hastalarda bu duyarlılık oranı yüzde 80-85 olduğu söyleniyor. Genç kadınlarda ve yoğun memelerde sadece mamografiyle meme tümörü ıskalanılabiliyor.”

“YANLIŞ POZİTİFLİK: KÖTÜ OLMAYAN BİR ŞEYİ KÖTÜ OLARAK GÖSTERMEKTİR”

. Yanlış pozitiflik nedir, buna değinir misiniz? Türkiye’de sık rastlanılan bir sorun mu bu?
“Yanlış pozitiflik, görüntüleme yöntemleri ya da patoloji, her sistem için geçerli olan bir şeydir. Halkın anlayacağı şekilde söylemek gerekirse; kötü olmayan bir şeyi kötü olarak tarif etmek demektir. Kanser olmayan bir meme için konuşacak olursak yanlışlıkla onu kanser diye söylemektir. Bu işin doğasında vardır. Ama bu oran çok yüksekse o görüntüleme yönteminin değerinin fazla olmadığı düşünülür. Mamografide şüpheli görülen lezyon ultrason ve MR ya da biyopsiyle kötü bir tümör olup olmadığını göstererek incelemenin yanlış pozitiflik oranını azaltabiliyoruz.

Yanlış pozitifliğe sık rastlanıyor. Bu yüzden bizim kullandığımız bir katerizasyon sistemi var. Orada bir gruba soktuğumuz lezyonların yüzde 98’inin üzerinde iyi huylu olduğunu söylüyoruz. Ama tüm bilgilerimize göre iyi huylu diye tarif etsek bile bunlar yüzde 2’den az oranda kanser olabiliyor. Bu büyük bir hasta grubuna tekabül ediyor. Dolayısıyla biz sadece bir incelemeye bağlı kalmıyoruz. Mamografiyse eğer bu yöntem; ultrason, MR ve patoloji kullanarak bu oranı minimalize ediyoruz.”

. Mamografide aşırı teşhis kavramı nedir?
“Aşırı teşhis kavramı yanlış pozitiflikle ilintilidir, kötü olmayan bir şeyi kötü olarak tarif etmektir. Bu da hastalarda gereksiz korkuya ve anksiyeteye yol açmaktadır. Tek görüntüleme yöntemine bağlı kalmayıp; hastanın kliniğini, ultrasonunu, Mr’ını yaparsak ve hastayı her aşamada bilgilendirirsek bu işlem hastanın da çok korkacağı bir alan olmaktan çıkacaktır.”

. Tomosentez nedir, hangi durumlarda kullanılır?
“Tomosentez meme tomografisi olarak Türkçeleştirildi. Mamografi bazlı bir yöntemdir. Ancak daha düşük dozda radyasyon verilir ve meme daha ince kesitlerle incelenir.  Bu yöntemle daha farklı açılardan görüntü elde ediyoruz.”

. Tomosentezin zararları var mıdır?
“Mamografi bazlı bir yöntem olduğu için olası bir zararı var. Ama yapılmış çalışmalarda 40 yaşından sonra müsaade edilen yıllık radyasyon miktarı 3 miliGrey. Normal mamografi üzerine tomosentez çektirilirse; bu rakamın yarısına ulaşılıyor. Yani dozu aşmadığı için bir sıkıntı görülmüyor. Fakat daha ileri çalışmalara, hastanın meme dokusunun direkt aldığı radyasyon miktarını ölçen çalışmalara ihtiyaç var.”

. Meme mamografisi ile tomosentez aynı şey midir?
“Evet, aynı şeydir.”

“MEME TOMOGRAFİSİNİN KANSER YAPTIĞINA DAİR BİR ÇALIŞMA YOK”

. Meme tomografisinde kanser riski var mıdır? Kanser riskinin fazla olduğu söyleniyor.
“Şu an bununla ilgili bir çalışma yok. Hasta üzerinde yapılan çalışmalarla dozun net olarak belirlenmesi ve riskin hesaplanması için daha ileri çalışmalara ihtiyaç var.”

. Başka organlar için tomografi çektirenler göğüs ve rahimlerini tomografinin risklerinden nasıl koruyabilirler?
“2005 yılında Türkiye’de yaptığımız bir çalışma vardı bu konuda, meme, tiroid, rahim, yumurtalıklar, testis gibi dokular radyasyona hassastır. Biz bunu meme açısından ele alacak olursak; 40 yaşın üstündeki kadında yıllık mamografi için müsaade edilen dozun 3 miliGrey doz olduğunu belirtmiştim ama akciğer için yapılmış bir tomografide meme dokusunun yaklaşık 15 miliGrey gibi tek çekim doz aldığını hesapladık. Bu ise yıllık müsaade edilen dozun beş katına tekabül ediyor. Bu nedenle özellikle meme dokusunun genç kadınlarda tomografi çekilirken korunması lazım. Bunun değişik yöntemleri vardır, biz kendi çalışmamızda bizmut örtü kullandık. Bizmut örtü, görüntü kalitesini bozmadan memeyi koruyan, memenin aldığı dozu yaklaşık yarıya kadar azaltan bir aparattır.

Kurşun örtü ise aşağıya X ışınının geçirilmesini engeller ama bizmut örtü dozu yarıya kadar azaltıyor ve görüntü kalitesini bozmuyor.”

. Düşük doz BT nedir?
“Düşük doz BT ile yaygın taramalar yapılıyor şu anda. BT çekimleri ile yine kaliteli bir görüntü elde edilebiliyor ve böylelikle verilen dozu çok azaltmış oluyoruz.”

. Meme MR’ı neyi gösterir, kimlere önerilir?
“Hastanın kliniği, mamografi ve ultrason bulgularında karışıklık olduğu durumlarda meme Mr’ını çözümleyeceği bir yöntem olarak kullanıyoruz. Meme MR’ı hiçbir zaman klinik bilgisi ve önceki incelemeler olmadan tek başına değerlendirmiyoruz.

Meme MR’ı doğru kullanıldığında doğru teknikle çekildiğinde oldukça faydalandığımız bir yöntemdir. Çünkü duyarlılık dediğimiz özelliği çok yüksek. Meme kanserini düşündüren bir lezyon, meme MR’ında bir kontrast tutuyorsa bu onun doğruluğunun çok yüksek olduğunu gösteriyor.

Mamografi ve ultrasonda durumun net olarak ortaya konulamadığı, memede var olan bir kitlenin kanser olduğu ortaya çıktıktan sonra diğer memede de ya da aynı memenin başka bir bölümünde başka bir odak olup olmadığını görebilmek için, silikonlu hastalarda kalan meme dokusunun ve silikonların değerlendirilmesinde çok faydalıdır. Ayrıca koltuk altı bezeleriyle başvuran hastalarda bazen klinik muayeneyle, mamografiyle ve ultrasonla hiçbir bulgu bulmadığımızda meme MR’ına başvuruyoruz.

Bununla birlikte ameliyat sonrasında memenin göğüs duvarının değerlendirilmesinde oldukça faydalı bilgiler veriyor.”

“HAMİLELİĞİN İLK 3 AYINDAN SONRA BEBEĞE ZARAR VERMİYOR”

. Meme Mr’ında kanser riski var mı?
“MR’ın kanser oluşturduğuna dair yapılan bir çalışma yok. İlk üç ay dışında hamile kadınlara meme MR’ının çekilmesine izin veriliyor. İlk dönem hariç çocuğa zarar vermediği belirtiliyor.”

. Meme görüntüleme kapsamında yeni gelişmeler nelerdir?
“Meme MR üzerinden bazı yapılan girişimsel işlemler var. Bazı lezyonlar sadece meme MR’ında görülüyor. Ultrason ya da mamografide görülmüyor, doktorun eline gelmiyor. Bunlara biyopsi yapmak gerekiyor. Şu anki yaygın kullanılan MR’dan faydalandığımız alan MR rehberliğinde girişimsel işlemlerdir. Ayrıca MR tekniğinin geliştirilmesiyle MR füzyon, MR spektroskopi dediğimiz bazı lezyonların karekterizasyonunu, özelliklerini ve içeriklerini daha ayrıntılı araştırmamıza yardım eden bazı teknikler de geliştirildi. Ancak şu an bunlar rutin kullanıma girmedi. Ama yakın zamanda bunlardan da çok yararlanacağız gibi görünüyor.”


İçeriği Paylaşın