Migren Hastalarının Hakları

Esra Kazancıbaşı İle Sağlık

Zordur migrenle yaşamak… Başınızın bir yarısına bıçak gibi sancılar saplanırken çocuğunuza yemek yapmak… Şiddetli ağrı yüzünden mideniz bulanıp kusma atakları yaşarken evinize misafir kabul etmek… Ağrı yüzünden keyfiniz kaçmışken sevdiğiniz adama, annenize, iş yerinizde çalışma arkadaşlarınıza ya da patronunuza gülümseyebilmek…  Migrenin etkisiyle yüzünüz, gözünüz şişmişken, başınızı bir yere yaslayıp karanlıkta uyumak isterken, arkadaşlarınızla çıktığınız tatilde suyunun çok güzel olduğu söylenen kumsala gidebilmek…

Migrenle yaşamanın nasıl bir şey olduğunu ancak o ağrıyı çeken anlar.

Migren nedeniyle işe gidemediğiniz daha ikinci günde şefinizin ses tonu değişir. Lise öğretmeniniz size şüphe dolu gözlerle bakmaya başlar. Arkadaşlarınız, sevgiliniz, migren hastası olduğunuzu kabullenmek yerine, kapris yapmakla suçlayabilir sizi. Migreni istemediğiniz şeyleri yapmamak için silah olarak kullandığınızı düşünebilirler. Oysa migren hastasının çalışacak, makinede yıkanan çamaşırları asacak, çocuklarının dersiyle ilgilenecek hali olmaz. Çünkü o sırada başının tepesinde, ensesinde, şakağında hissettiği tek taraflı zonklayıcı ağrılar enerjisini, üretkenliğini, hatta cinsel arzularını yok eder. O sırada istediği tek bir şey vardır; Sessiz ve karanlık bir odada uyumak.

“MİGREN HASTASI KADINLAR KRALİÇE GİBİ YAŞAMALI”

Yapılan araştırmalara göre, migren kadınlarda daha sık görülen bir hastalık.  Her 4 kadından biri migren ağrısı çekiyor. Buna karşın erkekler arasında bu oran 12’de bir.

Şu bir gerçek ki, migren hastası kadınlar kraliçe gibi yaşamalı, ne az, ne de çok uyumalı, aç kalmamalı ve strese girmemelidir. Migren krizlerini tetikleyen şarap, peynir gibi bazı gıdalardan da uzak durmalıdır. Ama ya bundan sonrası? Lodos’u engelleyemezsiniz. Migren ağrılarına zemin hazırlayan adet kanamanızı da. Fakat hiç değilse önlenebilir risk faktörlerini hayatınızdan çıkartarak migren ataklarınızı dur diyemeseniz bile sıklığını azaltabilirsiniz.

MİGRENİNİNİZ VARSA BUNLARI YAPMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ!

. Stres, migreni tetikleyen en önemli faktörlerden biri. İşin kötüsü, migren yüzünden okula, işe gidemeyen, aile yemeklerine katılamayan kişilerde çevredeki insanların suçlayıcı bakışları, imalı sözleri de stres yaratır. Bu da migren ağrınızı arttıran, daha uzun süre yaşamanıza neden olan bir faktördür. Bir migren hastası olarak önce kendi sağlığınızı düşünün, erteleyebileceğiniz toplantılara katılmak için asla kendinizi zorlamayın. Başkalarının ne düşündüğü değil, sizin kendinizi nasıl hissettiğiniz önemli.

. Katıldığınız davette migren krizinizi başlatacak bir malzemeyi içeren yemeği yemek ya da ikram edilen şarap, bira gibi bir içkiyi içmek zorunda değilseniz. Başınızdaki zonklayıcı ağrıları anlamayan, size ısrarcı davranan arkadaşlarınıza, akrabalarınıza karşı kesin tavrınızı koyun.

. Ağrılar içinde kıvranırken çocuğunuzu mutlu etmek için onunla oyun oynamak için de kendinizi zorlamayın. Aksi takdirde ağrınız daha uzun sürecektir. Öncelikle vücudunuzun sesine kulak verin. Yarın saatte olsa karanlık bir odada gözlerinizi kapatıp dinlenin.

. Migren ağrınız varken, cinsel isteksizliğiniz nedeniyle eşiniz sizi suçlarsa kendinizi kötü hissetmeyin.  Hastalara ve hasta yakınlarına yönelik internetteki güvenilir tıbbi kaynaklardan “Migrenin yaşamı ve cinsel arzuları nasıl etkilediğine” dair yazıları ona okuyun ya da bir gün nöroloğunuzu birlikte ziyaret edin.

. Unutmayın, birlikte yurt dışına tatile çıktığınız arkadaşlarla şehir içinde yapmayı düşündüğünüz yürüyüşe katılmak, akşam yemeğinde onlarla birlikte olmak zorunda değilsiniz. Migren ağrısını çeken sizsiniz. Pekala, otelde uyuyup, akşam yemeğinizi de oda servisine söyleyebilirsiniz.

. Migren ağrısına baş ve boyun masajı iyi gelir. Eğer başınızın, omzunuzun, ensenizin ovulmasına ihtiyacınız varsa, yakın çevrenizdekilere size baş-boyun masajı yapmalarını rica edin.

. Yeni birlikte olmaya başladığınız kişinin keskin parfümü baş ağrınızı başlatıyorsa, nazik bir dille bunu onunla paylaşmaktan çekinmeyin.

Migren hastası olan da, ağrıyı saatlerce, hatta günlerce çeken de sizsiniz. Bu yüzden kusma atakları yaşayan da, halsiz kalan da. O yüzden varsın inanmasınlar, kapris yapıyor desinler, siz sağlığınızın peşinden gidin.

Esra Kazancıbaşı Öztekin

sagligimicin@gmail.com

Not: Bu yazı 10 Aralık  2016 tarihinde Yenibirlik Gazetesinde yayımlandı.