“Pandemide Olağanüstü Hal Tedbirleri Devam Ederken Kliniklerimizde ve Muayenahanelerimizde Hasta Kabul Edilebilir mi?”

“Pandemide Olağanüstü Hal Tedbirleri Devam Ederken Kliniklerimizde ve Muayenahanelerimizde Hasta Kabul Edilebilir mi?”

“Pandemide Olağanüstü Hal Tedbirleri Devam Ederken Kliniklerimizde ve Muayenahanelerimizde Hasta Kabul Edilebilir mi?”

Bizi Takip Et


İstanbul Dişhekimleri Odası, ağız ve diş tedavileri kapsamında kliniklere ve muayenahanelere hasta kabul edilip edilmeyeceği ve pandemi dönemindeki olağanüstü hal tedbirleri hakkında açıklamalarda bulundu.

10 Mart 2020 tarihinden bugüne yaşadığımız COVİD-19 süreci bizlere birçok deneyimler yaşattı, hayata farklı bakış açılarıyla bakmamızı sağladı. Hepimiz bir durduk ve düşündük ne olacak şimdi? Acaba virüs vücudumuzda mı? hastalanacak mıyız? Süper taşıyıcı mıyız? Önce bir huzursuzluk yaşadık ve sonrasında kliniklerde acil durumlar dışında çalışılmamasını önerisi geldi ve çoğumuz bu öneriye uyduk. Ya sonra! Sonra hepimiz başladık düşünmeye ve sorgulamaya, ne olacak bundan sonrası borçlarımızı nasıl ödeyeceğiz, personelimiz maaşlarını alabilecek mi? İşletme giderlerimiz ne olacak, gelecek olan hastamız süper taşıyıcı mı, kendimizi, çalışanlarımızı, hastalarımızı nasıl koruyacağız, ne zaman tekrar eski düzende çalışabileceğiz? Soru soru soru…

Bizler İstanbul Dişhekimleri Odası olarak bu soruları kendimize sorarak bir derleme yapmayı uygun gördük.

Bir soru daha neden geç kaldınız? Hayır geç kalmadık ne olduğunu, nasıl yöneteceğimizi net olarak bilemediğimiz bir süreçten geçmekteyiz, sizleri yanlış yönlendirmemek için bugüne kadar süreci izledik, okuduk, literatür taradık, dinledik ve artık bir şeyler söyleyebileceğimizi düşündük;

HASTA KABUL EDECEK MİYİZ?

Evet;

1 Nisan 2020 tarihi itibari ile de T.C. Sağlık Bakanlığı COVİD-19 (Yeni Koronavirüs Hastalığı) Bilimsel Danışma Kurulu tarafından, Türk Dişhekimleri Birliği  ve İstanbul Dişhekimleri Odası’nın da   önerileri doğrultusunda; gerek hastalarımızın gerek meslektaşlarımızın  güvenliğini, hastalığın yayılmasını ve  kontrolünü sağlamak amacıyla  “DİŞHEKİMLİĞİNDE ACİL UYGULAMALAR”  kapsamında hangi tedavilerin yapılacağı belirtilmiştir.

Bu tanıma  uyan hastalarımız öncelikli olmak kaydıyla  hasta kabul edebileceğiz. Ancak elektif olarak sınıflandırılan rutin diş tedavilerinin mümkün olduğunca ertelenmesi bulaşın önlenmesi açısından önem taşımaktadır. Vücuda giren virüs miktarının bu hastalıkta önem taşıdığı vurgulanmaktadır, bu miktar ne kadar az olursa patojenite ve bulaş o oranda azalabilecektir.

 “DİŞHEKİMLİĞİNDE ACİL UYGULAMALAR”

    1.  Pulpal inflamasyondan kaynaklanan şiddetli diş ağrısı
    2.  Perikoronitis veya üçüncü molar kaynaklı şiddetli ağrı
    3. Postoperatif olarak gelişen osteitis veya alveolit
    4. Lokalize ağrı ve şişmeye neden olan apse veya bakteriyel enfeksiyon
    5. Ağrı veya yumuşak doku travmasına neden olan diş fraktürü
    6. Travmaya bağlı diş avulsiyon/luksasyonu
    7. Çene ve yüz bölgesi fraktürleri
    8. Oral mukozanın akut ve ağrılı lezyonları/ülserasyonları
    9. Hayatı tehdit edici ya da kontrolsüz kanamalar
    10. Hastanın havayolu açıklığını tehdit eden intraoral/ ekstraoral enfeksiyonlar
    11. Radyoterapi ve kemoterapi alması planlanan ya da almakta olan ve organ nakli planlanan hastaların tedavileri
    12. Medikal sorunları için dental konsültasyon istenilen hastalar
    13. Dikiş alınması
    14. Geçici restorasyon kaybı/kırıklarının ve hareketli protez kullanımına engel olan vurukların aerosol oluşturmayacak şekilde tedavi
    15. Ortodontik tedavi görmekte olan hastaların braket ve tellerinin kırılması sonucunda yumuşak dokuda oluşan yaralanmaya bağlı olarak gelişen ağrı ve/veya enfeksiyon
    16. Yeni doğan dudak- damak yarıklı hastaların beslenme plağı uygulamaları
    17. Çene eklemi luksasyonu
    18. Biyopsi (Malignite şüphesi bulunan durumlarda) şeklinde tanımlanmıştır.

    HASTA KABULÜNDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

    • Bu akut süreç dahilinde mutlaka hasta kabulü kontrollü randevular şeklinde düzenlenmelidir. Gelecek olan hastamız öncelikle telefonda sorgulanmalı, mümkünse görüntülü konuşularak sorgulanmalıdır.
    • Anamnezde; öncelikle akut enfeksiyon durumunu işaret edebilecek şikayetlere, 38 derece ve üzeri ateşinin varlığı, halsizlik, boğulma hissi, kuru öksürük, boğaz ağrısı gibi belirtilere sahip olup olmadığı sorgulanmalı.
    • Hastanın son 14 gün içerisinde temasta olduğu kişiler arasında Covid-19 teşhisi veya şüphesi taşıyan kimse olup olmadığı araştırılmalıdır.
    • Randevu almadan gelen hastalardan ise mutlaka kliniğin giriş alanında mümkünse enfeksiyon kontrolünün izole olarak sağlanabileceği bir alanda yardımcı personel ile sosyal mesafenin korunarak ve gerekli tedbirlerin oluşturulduğu (maske,siperlik vs.) durumda tüm yukarıda belirtilen durumların sorgulanarak hastanın ön anamnezi alınmalıdır. Sonrasında bekleme salonu veya kliniğe kabul edilmelidir.
    • Hasta randevuları mutlaka hastalar birbiri ile temas etmeyecek şekilde aralıklarla düzenlenmelidir.
    • Fiziki koşulları bu yönde güvenli şekilde sağlayamayacak kliniklere gelecek hastalardan randevu saatine uyumlu şekilde gelmesi söylenebilir, hastaların mümkün olduğunca klinik bekleme salonuna alınmadan açık havada dışarıda, kendi arabalarının içinde beklemeleri sağlanmalı, randevu saatinde direkt telefonla çağrılmalı, kapı kolları dahil hiçbir yere dokunmadan direkt tedavi ünitesine alınmalıdır.
    • Ayaklara mutlaka çift kat galoş giydirilmeli yada ayakkabıları çıkartılarak tedavi ünitesine alınmalıdır.
    • Hastalarımızdan bone takmaları istenerek saçıyla temastan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Unutulmamalıdır ki saçlı deri toz toplamak açısından ve bulaş açısından çok büyük önem taşır. Toz partikülleri bakterileri bakterilerde virüsleri taşır.
    • Dışarıdan gelen bireylerin eldiven takmaları durumunda taktıkları eldivenleri kliniğe girmeden çıkartmaları ve klinik girişinde ellerini yıkamaları ve el dezenfektanı kullanmaları sağlanmalıdır.
    • Refakate ihtiyaç duyulmadığı durumlarda hastaların tek olarak kliniğe gelmeleri, beraberinde gelen varsa klinik dışında beklemeleri özellikle vurgulanmalıdır.
    •  Bekleme salonunda, beklenmesi mecbur olabilecek durumlar için; öncelikle bekleme salonunda dergi, kitap, gazete vb. temas ile bulaşa sebep olabilecek unsurlar kaldırılmalı çay-kahve servisleri yapılmamalıdır.
    • Bekleme esnasında 2 metre sosyal mesafenin korunmasına özen gösterilmeli ve maske hem ağızı hem de burunu kapatacak şekilde taktırılmalıdır.
    • Kesinlikle tokalaşmak vb sosyal mesafeyi bozacak eylemlerden uzak durulmalıdır.
    •  Hastalardan alınacak ödeme, fatura, rapor, ve reçete işlemleri tamamen dijital ortamda yapılmalı mümkünse para ve kağıt belgeler ile temas edilmemelidir.
    • Kredi kartı ile yapılacak işlemlerde temassız ödeme tercih edilmeli aksi durumda şifre girişi için hastamıza mutlaka eldiven giydirmemizde fayda olacaktır.

    HASTA MUAYENESİ VE TEDAVİSİNDE ALINACAK ÖNLEMLER

    Burada açıklamaya çalışacağımız önlemler aslında rutin tedavi sürecinde alınması gereken önlemlerden farksızdır, bu süreç de hepimiz için artı bir uyarı oldu, Sterilizasyon ve dezenfeksiyon, Asepsi ve antisepsinin tekrar irdelenmesinin ve uygulanmasının önemini karşımıza çıkardı.

    • Hastamızı muayene etmeden önce ve ilk muayene sonrası uygulanacak tedavi hakkında bilgilendirme yapılmalı hasta anamnez formu ve  onam formu mutlaka imzalatılmalıdır.
    • Tedavi sonrasında ki 14 gün içerisinde eğer Covid-19 ile ilgili bir belirti yaşarsa mutlaka bizi bilgilendirmesi gerektiği kendisine özellikle uyarı olarak bildirilmeli ve imza altına alınmalıdır.

    HASTALARIN TEDAVİ ÜNİTESİNE OTURTULDUĞUNDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

    • Hastamızın üzerine mutlaka dispozbl bir hasta önlüğü örtülmelidir.
    • Tedaviye başlamadan yüzde 1 hidrojen peroksit veya yüzde 0.2 povidon ile ağız çalkalamanın ve boğazda gargara yapmanın çok etkili olduğu bildirilmektedir. İyot alerjisi dikkate alınması gerektiğinden yüzde 1 hidrojen peroksit ile ağız çalkalaması yapılması daha güvenlidir.  Virüsün iyotlu çözeltilere ve alkole dayanıksız olduğu bildirilmesi üzerine bu bağlamda tedavi öncesi ağız dışı bölgede de yüzey dezenfeksiyonunun sağlanması bulaş açısından önem taşımaktadır. Hastamızın dışarıdan geldiği unutulmamalı, kendisi enfekte olmasa bile taşıyıcı olabileceği hatırlanmalıdır.

    DİŞHEKİMİ VE DİŞHEKİMİ YARDIMCISI HASTA BAKARKEN NASIL HAZIRLANMALI?

    • Hastamızın hazırlanması sürecinde hasta tedavi ünitesine alınmadan önce asistan kendisini koruyacak bulaşı önleyecek şekilde hazırlanmalı ve hastayı önerilen şekilde hazırlamalıdır.
    • Hekim ve dişhekimi yardımcısı çalışmaları esnasında pijama tarzı önlük giymeli normal kıyafetlerini çıkartmalı ve kontaminasyondan uzak olacak şekilde dolabında saklamalıdır.
    •  Hekim ve dişhekimi yardımcısı burun ve ağızını kapatacak şekilde cerrahi maske kullanmalıdır. Maske tamamıyla solunum yolu geçişini kapatmalıdır, nefes alamadıkları gerekçesiyle burnun açıkta kalması kabul edilemez.
    • Hazırlıklar öncesinde eller en az 20 saniye sabunlu su ile yıkanmalıdır, bu virüsün vücuda girişi yağ ile kolaylaşmaktadır,unutulmamalıdır ki sabun iyi bir yağ çözücüdür. Daha sonra alkollü el dezenfektanı ile eller dezenfekte edilmelidir.
    •  Gözler; korunmalı gözlüğün üzerine de yüz kalkanı tabir edilen şeffaf koruyucular takılmalıdır.
    •  Saçlar; tamamen bone içerisinde kalacak şekilde bone takılmalıdır.
    • Tulum; Fliasyon yapan sağlık personeli için önemmlidir , bizler için tulum giymek yerine ameliyathane önlüğü giymek korunma açısından yeterlidir.
    •  Önlük giyildikten sonra eldivenler takılmalı ve eldivenlerin kelepçeleri önlüğün bileklerinin üzerine gelerek geçişi ve bulaşı engellemelidir.
    • -İçinde bulunduğumuz süreçte olası enfekte hasta tedavisi süresince- Radyolojik tetkik gerektiren durumlarda hastanın öğürme refleksine neden olması ve öksürüğü tetikleyerek bulaşın yayılma riskini arttırması nedeni ile periapikal filmler yerine panoramik film çekilmesi hatta 3D filmler ile teşhise yardımcı olunması önerilmektedir.
    • Hastamızın hazırlanmasını takiben kendimizde yukarıda ifade edildiği gibi hazırlandıktan sonra uygulanacak tedavi yöntemine göre eğer aerosol etkisi olacaksa mutlaka Rubber-dam kullanılmalıdır.
    • Çalışma esnasında klimalar sürekli çalıştırılmalı, tedavi odasında aerosol etkisini çalışanlardan uzaklaştıracak şekilde hava akımı oluşturmak amacı ile vantilatörlerden yararlanılabilir.
    • Mümkünse hava filtre eden sistemler oda içerisine yerleştirilerek havanın  temizlenmelidir. Çalışma esnasında geniş ağızlı kuvvetli aspirasyon sistemi kullanılarak aerosol etki azaltılmaktadır.
    • Şu anda aerosol etkiyi azaltmak için geçmişte amalgam sökerken civa buharına maruz kalmayı önleyen ve kullanılması önerilen özel vakum sistemleri tekrar gündeme gelmiştir ancak bu cihazların gerçekten etkin olup olmadığını destekleyen bir bilgi mevcut değildir.
    • Hekimin ve asistanın çalışırken temas edeceği örneğin; reflektör sapı, fotöy kumandaları, devreleri komuta eden anahtarlar koruyucu kaplamalarla kaplanmalı ve tedaviden sonra sökülmelidir.
    • Tedavi esnasında kullanılacak tüm malzemeler ve aletler önceden hazırlanmalı elden geldiğince tedavi sürecinde çekmece ve dolap kapaklarına temastan kaçınılmalıdır, 4 elli çalışma prensibi ile çalışılmalıdır.
    • Hastalarla temas süresince “5 kez el yıkama” olarak adlandırılan 2 kere hasta öncesinde 3 kez sonrasında bu akut süreç içerisinde önerilmektedir.
    • Tedavi sonrası hastamızın tedavi ünitesinden çıkıp beklemeden en hızlı şekilde klinikten ayrılması için gerekeni yapmalıyız, sosyal mesafeyi mutlaka korumalıyız.

    TEDAVİ ÜNİTESİNE YENİ HASTA ALINABİLMESİ İÇİN;

    • Tüm yüzeylerin dezenfekte edilmesi dezenfeksiyonda mutlaka alkol içeren kimyasalların kullanımı önerilmektedir.
    • Dispozbl bütün alet, ekipman ve malzemelerin yenilenmesi gerekir.
    • Döner başlıklı özellikle hava basıncı ile çalışan ekipmanlar; aerotor başlıkları, mutlaka steril edilmelidir. Yüzey dezenfektanları bu aletlerin içindeki hava kanallarına etki etmeyeceğinden bulaşa sebep olabilir.
    • Hekim ve asistan, üzerindeki tüm dispozbl koruyucu ve kıyafetleri çıkartmalı, yeni alınacak hasta için aynı malzemeleri yeni olarak kullanmalı, enfekte sayılan malzemeler tıbbi atık poşetine konularak izole edilmelidir. Bu ayrıca bir ekonomik yük getirecektir ama uygulanması kaçınılmaz bir gerçektir. Bulaş başka türlü engellenemez. Virüs yükü başka türlü engellenemez.
    • Siperlik, koruyucu gözlük veya loop gibi ekipmanlar yüzde 70 isopropoil içeren dezenfektanlar ile tekrar kullanım öncesi dezenfekte edilmelidir.
    • Hastalarda kullanılan dispozbl olmayan aletler mutlaka otoklavda basınçlı buhar ile sterilizasyon paketlerinde steril edilmelidir. Bu işlemler sadece Covid-19 için değil rutin uygulamalarda da yapılmalıdır.
    • Tedavi odası öncelikle havalandırılmalı, klima, hava temizleme üniteleri gibi ekipmanlarla hava filtre edilmelidir. Bu işlemlerin tamamlanması yaklaşık olarak bir saat süre gerektirir. Hastalarımıza randevu oluştururken bu süreç dikkate alınmalıdır.
    • Uzun bir aradan sonra kliniklerimizde tekrar çalışmaya başlayacağız çalışmaya başlamadan önce tüm klinik, odalar, dinlenme odaları, tedavi üniteleri özel dezenfeksiyon işlemi yapan kurumlarca dezenfekte etttirilebilir. Bu işlem normal dönemlerde üç ayda bir yapılmaktaydı günümüzde 1-2 ay da bir tekrarlanırsa çok faydası olacaktır.

    İstanbul Dişhekimleri Odası Eğitim Komisyonu Başkanı Prof.Dr.Hakan Özyuvacı: “Sayın meslektaşlarımız sizleri bugünkü mevcut bilgilerimiz doğrultusunda bilgilendirmeye çalışmış bulunmaktayız. FDI başkanı sayın Dr.Gerhard Seeberger, Bavaria Dişhekimleri Birliği Başkanı Dr.Chiristian Berger ve benzeri birçok uluslararası yetkili ile yapmış olduğumuz görüşmeler sonrasında sürecin henüz tamamlanmadığı, acil olmayan durumlar haricinde hasta bakılmaması konusunda dikkatli davranılması gerektiğini vurgulamak isteriz. Dişhekimleri ve çalışanları olarak pandemik piramidin tepesinde olduğumuzu üzülerek bildirmek zorundayız. Pandeminin engellenmesinde bizlere düşen görev çok önemlidir” dedi.


    İçeriği Paylaşın