Ruhsal Diyet


Bizi Takip Et


Esra Kazancıbaşı İle Sağlık

Bilmem farkında mısınız? Sadece bedenimizin değil, ruhumuzun ve beynimizin de zaman zaman diyete ihtiyacı oluyor. Kafanızın içi uğulduyor, kendi sesinize bile tahammül edemiyorsanız… Tek arzunuz birkaç dakikalığına bile olsa derin bir sessizlikse… Sadece ama sadece martıların, dalgaların, rüzgarını sesini dinleyebilmekse…

İçinizde fırtınalar koparken gülümsemeye çalışmak sizi yorgun düşürdüyse… Çocuklarınızla eşiniz; annenizle babanız; patronunuz ile mesai arkadaşlarınız arasında denge olmaya çalışmaktan bıktınızsa… Çocuğunuzun dersi, babanızın doktor kontrolü, evin yemeği temizliği derken kendinizi ihmal ediyorsanız… Ağzınızdan “Hiç zamanım yok” sözleri eksik olmuyorsa… İçinizdeki çocuğu mutlu edecek şeyleri yapmayı bir kenara bırakın, sağlık kontrollerinizi bile hep yarınlara erteliyorsanız…. En sevdiğiniz arkadaşlarınızı aylardır hatta yıllardır göremiyorsanız… Ruhsal diyete başlama zamanınız çoktan gelmiş demektir. Kilo vermek için nasıl günlük kalori miktarını düşürmeniz öneriliyorsa, ruhsal detoks için de kalbinizi, beyninizi gereksiz ağırlıklardan kurtarmalısınız.

DUYGUSAL HIRSIZLARA DİKKAT!

. Sürekli mutsuz, öfkeli, yaşamla hatta kendiyle kavgalı kişilerden mümkün olduğunca uzak durmalısınız. Unutmayın, yaşam enerjinizi çalan bu tür duygusal hırsızlar, sağlığınız için en az şekerli, tuzlu, aşırı kalorili yiyecekler kadar zararlıdır.

. Ruhsal diyete girmek, bedensel diyeti uygulamaktan çok daha zordur. Çünkü sürekli hayattan yakınan, her şeyin hep kötü tarafını gören insan aynı evi paylaştığınız anneniz, kardeşiniz, eşiniz ya da çocuğunuz olabilir. Her gün hiç değilse yarım saatliğine bile olsa hayata karanlık pencereden bakan böyle yakınlarınızdan uzaklaşmayı ihmal etmeyin.

. Hiç dile getirilmemiş kızgınlıklar, bastırılmış öfkeler, içe atılan kırgınlıklar, üzeri örtülmeye çalışan hayal kırıklıkları tüm ağırlığıyla iç dünyamıza bir karabasan gibi çöker. Bu yüzden dudaklarınıza kilit vurup, hislerinizi bilinçaltınıza hapsetmeyin. Söyleyin, rahatlayın! Tabii kırıcı ve yıkıcı olmadan.

UNUTMAYIN, SİZ PSİKOLOG DEĞİLSİNİZ!

. Arkadaşlarınızın sizi ağlama duvarı gibi görmelerine asla izin vermeyin. Elbette onların sorunlarını dinleyeceksiniz. Dostluk zor günlerde yanında olmayı gerektirir. Ancak sizin sorunlarınızla hiç ilgilenmiyor, hep kendi dert yanıyor ve anlattıklarınızı  dinlemiyorsa dikkat! Sizi 7 gün 24 saat süresince arayacağı bir psikolog gibi gören bencil kişiye daha ne kadar tahammül edebilirsiniz? Sadece enerjinizi çalmayıp zamanınızı da çalan bu tip insanların yanından ayrıldıktan sonra tüm bedeninizi esir alan yorgunluk ve tarif edilmez bir iç sıkıntısı bazı şeylere dur demenizi gösteren belirtilerdir.

. Hep başkalarını mutlu etmek için yaşamaktan, çabalamaktan; hayallerinizi, ruhunuzu paspas etmekten vazgeçin.

. Yürüyüş yapmayı alışkanlık haline getirin. Egzersiz yalnızca kalori yakıp kilo vermenizi sağlamaz,  ağırlık yapan düşüncelerden arınıp beyninizin de rahatlamasına da yarar. 15 dakikalık minik bir kaçamak, ciğerlerinize çekeceğiniz bol oksijen içinizin bir anda pozitif enerjiyle dolmasına yol açacaktır.

EVCİL HAYVAN BESLEYİN, ÇİÇEK YETİŞTİRİN!

. Kendinize su kenarlarına gidecek anlar yaratın. Yaşadığınız kentte deniz yoksa, nehir, göl, gölet hiç farketmez suyun arındırıcı enerjisinden yararlanın.

. Yaşadığınız ortam müsaitse, kuş, kedi, köpek gibi evcil bir hayvan besleyin. Onlardan gelecek sıcacık sevgi enerjisi yüreğinizi ısıtacaktır.

. Balkonunuzu, pencere önünüzü ya da bahçenizi rengarenk çiçeklerle donatın. Kırmızı, pembe sardunyaları seyretmenin;  gülün, hanımelinin mis gibi kokusunu içinize çekmenin büyüsüne kaptırın kendinizi. Varsın, o anda iki çocuğunuz paylaşamadıkları oyuncak yüzünden kavga etsin!

. Konuşacak haliniz ve de enerjiniz yoksa, çalan her telefonu yanıtlamak zorunda değilsiniz. Profesyonel bir santral memuru olmadığınızı göre, bırakın telefon çala dursun.

. “Başkalarına ayıp olmasın”, “Ya benim için kötü düşünürse” gibi endişe dolu düşüncelerin girdabından kurtulup, gerektiğinde “Hayır” demesini bilin. Bir şeyi istemeden yapmanın ağırlığından kurtulunca nasıl hafiflediğinizi fark edeceksiniz.

Peki, yaptığınız ruhsal diyetin başarılı olup olmadığını nasıl mı anlayacaksınız?

Hemen aynanın karşısına geçin. İki kaşınızın arasındaki çizgi yok olduysa… Gözleriniz ışıl ışıl parlamaya başladıysa… Bakışlarınızdaki yorgunluk kaybolduysa… Dudaklarınızda mutlu bir tebbessüm varsa… Ruhsal diyetiniz işe yaramış demektir.

Esra Kazancıbaşı Öztekin

Not: Bu yazı 22 Mayıs 2016 tarihinde Yenibirlik Gazetesinde yayımlandı.


İçeriği Paylaşın