Türkiye Psikiyatri Derneği Bilgilendiriyor: Kaygıyı Değil Dayanışmayı Bulaştırın

Türkiye Psikiyatri Derneği Bilgilendiriyor: Kaygıyı Değil Dayanışmayı Bulaştırın

Türkiye Psikiyatri Derneği Bilgilendiriyor: Kaygıyı Değil Dayanışmayı Bulaştırın

Bizi Takip Et


Salgında fiziki mesafelerimiz artarken, doğru bilgilerle duygusal yakınlığımızı güçlendirelim… Kaygıyı Değil Dayanışmayı Bulaştıralım! Türkiye Psikiyatri Derneği, COVID-19 salgınının ruh sağlığına olumsuz etkilerine karşı düzenlediği “Kaygıyı Değil Dayanışmayı Bulaştırın” kampanyasıyla, genel topluma ve sağlık çalışanlarına ruh sağlığını koruyucu bilgilendirmelerle destek olmayı hedefliyor.

Hepimiz için zor bir dönemden geçiyoruz. COVID-19 salgını dünyanın hemen hemen her ülkesini etkilemeye devam ediyor. Salgın, ailelerin ve bireylerin yaşam rutinlerini değiştirmelerine neden oldu. Çocuklar okula gidemiyor ve evden eğitim almaya çalışıyorlar. İnsanların bir kısmı evden çalışıyor, bir kısmı ücretsiz izinde veya kendi işlerini kısıtlamalar nedeni ile yapamıyor, bir kısmıysa kendi koruyarak işine devam etmek zorunda. Fiziksel mesafeyi artırmak gerektiğinden hem yetişkinler hem de çocuklar arkadaşları ve akrabaları ile görüşemiyor.

Herkes stresli durumlara farklı tepki gösterebilir. Acil bir durumun bir kişi üzerindeki duygusal etkisi, kişinin özelliklerine ve deneyimlerine bağlı olabilir. Benzer şekilde, kişi içinde yaşadığı topluluğun sosyal ve ekonomik koşullarından etkilenir. Acil durumlara verilen duygusal tepki kişinin yakın çevresinde ulaşabildiği yerel kaynaklara da bağlı olabilir. Medyada salgınla ilgili görüntüleri ve haberleri tekrar tekrar izlemek de hissedilen sıkıntının artmasına neden olabilir.

Özellikle sağlık çalışanları bu dönemi duygusal ve fiziksel olarak toplumun diğer kesimlerinden çok daha ağır koşullar içerisinde geçiriyor. Hem kendinin hem de yakınlarının hastalanması endişesini yaşarken, aynı zamanda mesleğini uygulayıp, hastalığın yayılmasını engellemeye ve hastalarımızı iyileştirmeye çalışıyorlar.

Araştırmalar göstermektedir ki, hastalara hizmet veren altı sağlık çalışanından biri salgın döneminde ya da sonrasında ciddi stres belirtileri göstermektedir. Bu oldukça yüksek bir orandır ve salgın süresince verilen sağlık hizmetlerini de olumsuz etkileyeceği açıktır.

Kriz yönetimi olağanüstü durumda ortaya çıkan düzensizliği önlemek ve düzeni yeniden kurmak için yapılanlar anlamına gelir. Bu bağlamda temel amaç toplum sağlığı olmakla birlikte, kendilerine virüs bulaşma riski yüksek olan sağlık çalışanlarının, beden ve ruh sağlığını korumak ve verimli çalışmasını sağlamak asıl öncelik olmalıdır. Sağlık çalışanlarının kendileri ve aileleriyle ilgili sağlık kaygılarının giderilmesi verimli ve istekli çalışmalarının enerjisini oluşturur.

Bu ağır dönemin hepimizi ruhsal açıdan etkilemesi beklenebilir. Zorlu kriz döneminin üzerimizdeki ruhsal açıdan etkilerini en aza indirmek için karşılaşabileceğimiz sorunlar ve bu
sorunlarla mücadele yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir.

“OLUMLU DUYGU VE DÜŞÜNCELERİNİZİ BULAŞTIRIN”

Olumlu duygu ve düşünceler de bulaşıcı olabilir ve böylesi bir dönemde doğru bilgilerin ve ruhsal bakışın toplumda yayılması, bireysel ve toplumsal anlamda ruh sağlını korumak ve krizi doğru yönetebilmek konusunda büyük yarar sağlayabilir.

İçinde bulunduğumuz dönemi toplum olarak en etkili şekilde yönetebilmek için ruh sağlığını koruma yöntemleri ile ilgili doğru bilgi edinerek; kaygı ve umutsuzluk yerine dayanışmayı,umudu, iyiliği, cesareti yaymak gerekir.

Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD), COVID-19 salgını döneminde her kesimden insanın ruh sağlığını korumaya ve sürdürmeye yönelik önerilerini sık sık güncelleyerek yayınlıyor.
Bu bilgileri daha geniş kitlelere ulaştırmak üzere hazırladığı “Kaygıyı Değil Dayanışmayı Bulaştırın” kampanyası, TPD’nin Instagram, Facebook ve Twitter hesaplarından paylaşılan
postlar ve videolarla başladı.

Bu kampanya çerçevesinde halkın sevdiği Özgür Mumcu, Harun Tekin, Dr. İlker Küçükparlak gibi sosyal medyada da takip edilen bazı ünlü isimler, çektikleri videolarda kendi sözleriyle
kampanyaya destek sağlıyor ve halkı “Kaygıyı Değil Dayanışmayı Bulaştırmaya” davet ediyorlar. Ayrıca farklı toplum kesimlerine hitap eden öneriler yine TPD’nin sosyal medya hesaplarından
paylaşılıyor.


İçeriği Paylaşın