Bel Ağrılarının Tedavisinde Girişimsel Yöntemler

Bel Ağrılarının Tedavisinde Girişimsel Yöntemler

Bel Ağrılarının Tedavisinde Girişimsel Yöntemler

Bizi Takip Et


Bel ağrılarının görülme sıklığı nedir? Bel ağrılarındaki artış nelere bağlıdır? Alarm sinyali olabilen bir takım bel ağrıları var mıdır? Bel fıtığı tanı aşamasında başka hastalıklarla da karıştırılabiliyor mu? Bel ağrılarının tedavisinde girişimsel tedavi yöntemleri nelerdir? Girişimsel yöntem bir operasyon mudur ve ameliyata bir alternatif midir? Fizik tedaviye göre yeri nedir? Ağrıların kaynaklandığı yere göre ne tür tedavi seçenekleri vardır? Girişimsel tedavide hangi uygulamalar yapılmaktadır? Omurga kaynaklı ağrılardaki tedavi yaklaşımları nasıldır? Girişimsel ağrı tedavileri hastalara ne tür avantajlar getirir? Bu yöntemler anestezi altında mı yapılır? Acıbadem Fulya Hastanesi Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Süleyman Özyalçın bel ağrılarında girişimsel yöntemleri ve bu konudaki son gelişmeleri Sağlığım İçin Herşey’de anlattı.

. Bel ağrılarının görülme sıklığı nedir? Bel ağrılarındaki artış nelere bağlıdır?
“Bel ağrıları, ağrılar arasında en sık rastlanan türdür. Doktora gitme sıklığında ise ikinci-üçüncü en sık rastlanan hastalıktır. Uluslararası çok merkezli bir çalışmada da 35-50 yaş arasındaki insanların yüzde 85 oranında bel ağrısı yüzünden hayatının bir dönemini sıkıntılı geçirdiğine dair bir yayın yapılmıştır. Diğer yüzde 15’inin de aslında bel ağrıları çektiği belirtilmiştir. Ayakta durma, omurganın henüz buna alışacak evrimleşmeyi yaşamamış olması, bele dikkat edilmemesi, bel kaslarının güçlendirilmemesi bel ağrılarını ortaya çıkaran sebeplerdir. Endüstriyelleşen çağımızda kadınların da iş hayatına daha çok katkıda bulunması nedeniyle bu hastalık popülasyonda daha sık rastlanmaktadır.”

BELİ RİSKE SOKAN HAREKETLER

. Günlük hayatımızda belimizi kullanırken ne tür hatalar yapıyoruz?
“Bel eğitimi bu işin temelini oluşturur. Oturma pozisyonumuz belimizi en çok bozan açılara sahip bir pozisyondur. Koltuk dizaynları hep bunu düzenlemeye çalışır ama pek becerilmez. En iyisi, sandalyeyi bacaklarımızın arasına alarak sandalye arkasına dayanarak yaptığımız oturma tarzıdır. Bele en az yüklenmeyi bu pozisyon getirir. Örneğin yataktan hop diye sıçrayıp kalkmamak gerekir. Yan dönüp kendimizi iterek kalkılmalıdır. Yatmada da aynı şekilde kendimizi bırakmamalıyız. Yan dönüp oturup yatmak gerekir. Yerden bir şey alırken belimizi kullanarak öne eğilmek çok risklidir. Uzanıp yukarılardan bir şeyler almak, perde asmak, merdiven kullanmadan kolları iyice uzatıp bir şeyler yapmak hem bel hem de boyun için son derece risklidir. Bunlar öğrenilip dikkat edilirse bu konuda sorun yaşama riski de azaltılmış olur.”

. Belimizde ağrıya neden olan ne tür sağlık sorunları görürüz?
“Bazı hastalıklar bel ağrısı veya sırt ağrısı gibi omurga ağrılarına yol açar. Bunlar oradaki bir mekanik bozukluğun belirtisidir. Bu durumun fıtık, eklemlerin yarattığı bir sorundan çok düşerek ortaya çıkan kırıklar, doğumsal omurga kaymaları veya omurga eğrilikleri, tümör oluşması, enfeksiyon oluşumu gibi birçok neden vardır. Bunlar düşünüldüğünde fıtık ve diğer nedenler bel ağrısının küçük bir grubunu oluşturmaktadır. Her fıtık da ağrı yapmaz. Bugün hepimizde fıtık vardır. Ama bütün fıtıklar ya da bütün beldeki problemler ağrıya neden olacaktır diyemeyiz. Beldeki mekanik ağrıların belli başlıları oradaki diskler, eklemler, kas yapıları gibi oluşumlar nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Bunların dışında da saydığımız diğer hastalıkların bel ağrısı yapma durumu vardır.”

Prof. Dr. Süleyman Özyalçın

Prof. Dr. Süleyman Özyalçın

KIRMIZI BAYRAK OLARAK ELE ALINAN BEL AĞRILARI

. Alarm sinyali olabilen bir takım bel ağrıları var mıdır?
“20 yaşın altında ve 65 yaşın üstünde görülen bel ağrıları riskli ağrılardır. Bunları dikkate almak gerekir. Bel ağrısı ile birlikte ateşlenme de varsa bu riskli bir durumdur. Bel ağrısı travmadan veya hapşırmadan sonra ortaya çıkıyorsa, daha önce hiç rastlanmadık şekilde şiddetli bir bel ağrısıysa omurgada bir disk kırıklığı oluşmuş olabilir. Hemen doktora gidilmelidir. Bel ağrısı, enfeksiyon veya kanser gibi başka bir hastalık varsa, bunlara eşlik eden hızlı başlamış bir bel ağrısı şeklindeyse omurgada bir iltihaplanma veya tümör gibi nedenlerden dolayı olabilir. Bunlara rastlandığında mutlaka hemen doktora gidilmelidir. Ağrı ile birlikte gelen ateş, başka bir hastalığın eşlik etmesi, yaş sınırındın 20-65 dışında olması, herhangi bir travmadan sonra gelişen şiddetli ağrılar, kırmızı bayrak olarak ele alınır.”

‘‘BEL FITIĞI AĞRISI GÜNLÜK YAŞAM KALİTESİNİ BOZAR”

. Bel fıtığı tanı aşamasında başka hastalıklarla da karıştırılabiliyor mu?
“Bel fıtığı birçok rahatsızlıkla karıştırılabilir. Diske bağlı iki tip ağrı vardır. Disk denilen iki omur arasındaki yastıkçık aslında yumuşak bir maddedir. Bu madde korunmadığında ise taşar. İlk taşkınlıkta diske bağlı ağrı denilen ama fıtık olmayan ve kalçalardan dize kadar yansıyan iki taraflı görülen bir bel ağrısı ortaya çıkar. Bu ağrı aynı zamanda bel omurları arasındaki eklemlerin ağrısı ile veya kalça ekleminin ağrısı ile de karıştırılabilir. Halk arasında en çok bilinen ağrı ise fıtığın bir ya da iki tarafta çok taşarak sinirin çıktığı deliğe doğru uzanıp sinire baskı yapmasıyla ortaya çıkan ağrıdır. Bu ağrı da bacağa yayılan iki taraflı veya bir taraflı bir ağrıdır. Kişi bacağını kaldıramaz. Kaldırırken ağrının arttığı görülür. Bacakta belki uyuşma ya da hissizlik, daha riskli olarak refleks alınamaması veya bacağın üç kaybı gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu bazı kas spazmına bağlı hastalıklarla da karıştırılabilir. Kalçadaki bir kasın fıtık gibi sinirleri sıkıştırması ile ortaya çıkabilir. Bunun yanı sıra başka sorunların ortaya çıkardığı durumlar vardır. Örneğin hastaya bir enjeksiyon yapılmışsa ve enjeksiyonun lezyonu sinire değmişse bu da bir fıtık ağrısı ile karıştırılabilir. Ama disk ağrısı ve bel fıtığı ağrısı çok rahatsız eden ve günlük yaşam kalitesini bozan bir sorundur.”

‘‘GİRİŞİMSEL YÖNTEMLER AMELİYATA ALTERNATİF DEĞİLDİR’’

. Bel ağrılarının tedavisinde girişimsel tedavi yöntemleri nelerdir? Girişimsel yöntem bir operasyon mudur ve ameliyata bir alternatif midir? Fizik tedaviye göre yeri nedir?
“Bir hastaya girişimsel yöntem yapabilme kararı verilmesi için, hastanın fizik tedavi veya ilaç tedavilerinden yarar görmemesi ve ameliyat gerektirecek bir durumunun olmaması gerekir. Bunların yanı sıra hastanın ilaç bağımlılığı, derin psikolojik sorunları gibi başka sorunları da mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Girişimsel yöntemler ameliyata alternatif değildir. Ancak hekimler özellikle de beyin cerrahları ya da ortopedistler çok fazla ameliyat endikasyonu vermektedir. Bu nedenle girişimsel tedavi alternatif bir tedavi olarak anlaşılmaktadır. Oysa ki bel ağrısında ameliyat endikasyonu çok sınırlıdır. Hastanın bacağının düşmesi, ayak gücünü kaybetmesi, reflekslerinin kaybolması ve birçok girişime rağmen ağrının geçmemesi bir ameliyat nedeni olabilir.”

. Beli ağrıyan bir kişi özellikle de ameliyatın önerildiği bir durumdaysa ikinci bir görüş almak için bir algoloji uzmanına başvurmasında fayda var mıdır?
“Cerrahın fikrine rağmen bir hastanın algologdan da ‘Ben ameliyat olmalı mıyım?’ görüşü alması faydalı olacaktır.”

RADYOLOJİK İNCELEMELER

. Ağrıların kaynaklandığı yere göre ne tür tedavi seçenekleri vardır? Girişimsel tedavide hangi uygulamalar yapılmaktadır?
“Hastanın muayenesi ve bir takım radyolojik incelemeleri çok önemlidir. Muayene bulguları taraf bilgisi verir. Radyolojik incelemeler hangi sinirde bir problem olduğunu gösterir. Sinir dokusunda bası nedeniyle akut kayıplar oluşmuşsa karar verilmesi için EMG çekilmesi gerekebilir. Bunlarda en klasik uygulama, baskının olduğu bölgeye skopi kontrol altında girilerek depo steroid enjeksiyonunun yapılmasıdır. Radyolojik inceleme altında sinirin baskı yaptığı alan görüntülenir. O bölge bulunup iğne ile girilerek kortizon enjeksiyonu yapılır. Bu da oradaki ödemin ve sinirlerin üstündeki baskının azalmasına katkı sağlar. Buradaki sorun, hastanın günlük yaşam kalitesini bozan ağrının geçmesidir. Eğer sinirin üstündeki baskı kaldırılmışsa hasta fizik tedavi desteği ile kendini daha çok rahatlatabilir. Bir daha yanlış bir hareket yapana kadar da bu tedavinin etkisi sürer.”

OMURGA KAYNAKLI AĞRILARIN TEDAVİSİ

. Omurga kaynaklı ağrılardaki tedavi yaklaşımları nasıldır?
“Bel ağrısındaki tedaviler temelde iki bölüme ayrılır. Birinci bölüm, sinirleri yakarak veya sinirleri bloke edilerek yapılan uygulamalardır. Bunlar için radyo frekanslı yakma yöntemleri uygulanır. Lazer gibi ısı yöntemlerinden de faydalanılır. Bunları yaparken diskin içine girip, diskin içinden yakarak küçültme yoluna gidilir veya bazı sinirleri yakarak bunların yarattığı ağrı ortadan kaldırılabilir. Son yıllarda epiduroskopi ile de bir takım işlemler yapılmaktadır. Sinirlerin bulunduğu aralığa, omuriliğin içindeki aralığa bir kamera ile girilip oradaki problemlere yönelik tedaviler de organize edilmektedir.

İkinci tedavi ise nöromodülasyon denilen yöntemlerdir. Bunlar sinirlere harabiyet yaratmadan sinirlerin ileti yolunu kontrol etmeye yönelik tedavilerdir. Bu yöntemlerde elektrik akımı kullanılarak ağrı iletisi bloke edilir. Buna omurilik pili de denilmektedir. Omuriliğe yerleştirilen elektrotlarla uygun seviyede ağrı iletimi bölmeye ve bloke etmeye çalışılır. Diğer yöntem ise omuriliğe bir cihaz pompası yerleştirilerek oradan omuriliğe sürekli ilaç salınımı sağlanarak yapılan yöntemdir. Bu yöntem henüz ülkemizde yoktur. Bunlar başlangıçta pahalı malzemelerdir. Ama hastanın kısa sürede iyileşmesini sağladığı ve uzun süreli incelemelerde cihazın pahalılığı diğer masraflara engel olduğu için ucuz hale dönüşmektedir.”

GİRİŞİMSEL AĞRI TEDAVİLERİNİN AVANTAJLARI

. Girişimsel ağrı tedavileri hastalara ne tür avantajlar getirir? Bu yöntemler anestezi altında mı yapılır? Tedavi sonrasında bir süre hastanede kalmak gerekir mi?
“Girişimsel işlemlerin riskleri çok azdır. Ayakta yapılan işlemlerdir. Hastaların yatmaları ya da hastanede kalmaları çoğu zaman gerekmez. Deneyim ve tecrübe ister. Nispeten daha basit işlemlerdir. Büyük yaralar, kesiler yapılmadan belirli elektrotlar ya da iğnelerle ufak lezyonlar oluşturularak yapılan girişimlerdir. Bu anlamda hastanın hızla iyileşmesini ve bir an önce günlük hayatına dönmesini sağlar. Hastalar fizik tedavilerini sürdürebilir ya da günlük egzersizlerini yapabilirler. Bu anlamda büyük avantajlara sahiptir. Ancak hasta seçimi çok önemlidir. Doğru hastaya doğru işlemi yaparak ve fizik tedavi ya da beyin cerrahi gibi başka bilim dallarıyla da ilişkiler kurarak mümkün olduğu kadar uygun tedavilerin yapılması gerekir. Bel ağrısı olan ya da kronik ağrılı bir hasta hastane bahçesine girdiğinde körler ülkesine girmiş bir fil gibidir. Herkes tuttuğu yerden tanı koymaya çalışır. Gözlerimizdeki bantları açıp buna uygun tedaviyi yaparsak daha başarılı


İçeriği Paylaşın