MS Tedavisinde Alternatif Yöntemler İşe Yaramıyor

MS Tedavisinde Alternatif Yöntemler İşe Yaramıyor

MS Tedavisinde Alternatif Yöntemler İşe Yaramıyor

Bizi Takip Et


Türk Nöroloji Derneği MS Çalışma Grubu Başkanı ve Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüsnü Efendi, MS tedavisini tangoya benzeterek, “Tangoda dans iki kişi arasında olur. MS tedavisi de böyle, bu tedaviyi sürdürmek iki tarafın karşılıklı rızasıyla olacak bir şey” dedi.

Dünya Multipl Skleroz (MS) Günü, Uluslararası MS Federasyonu ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından her yıl Mayıs ayının son çarşamba günü çeşitli etkinliklerle gündeme taşınıyor. 2009 yılında MS hastalığıyla ilgili farkındalık yaratmak amacıyla başlatılan Dünya MS Günü kapsamında 30 Mayıs’ta “MS Inside Out” (Her Yönüyle MS) sloganıyla İstanbul’da bir basın toplantısı düzenlendi.  Toplantıda Türk Nöroloji Derneği MS Çalışma Grubu Başkanı ve Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüsnü Efendi ve Merck Türkiye Genel Müdürü Şehram Zayer konuşmacı olarak katıldı.

MS’Lİ BİREYLER NORMAL YAŞAMLARINA DEVAM EDEBİLİYOR

Merck ilacın katkılarıyla gerçekleştirilen toplantıda MS tedavisiyle ilgili son yıllarda kaydedilen gelişmelere dikkat çekilerek,  MS’li bireylerin yeni tedavi yöntemleri ve ilaçlarla artık normal yaşamlarına devam edebildikleri belirtildi. Ayrıca MS’in artık çaresiz bir hastalık olmadığı tıpta sağlanan gelişmelerle gelecekte hastalığın çok daha kontrol altına alınabilmesinin mümkün olacağı belirtildi.

SON 10 YILDA ÖNEMLİ GELİŞMELER YAŞANDI

Türk Nöroloji Derneği MS Çalışma Grubu Başkanı ve Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüsnü Efendi, 90’lı yıllarda MS hastalığında özel bir tedavi yapılamadığını sadece atakların tedavi edilebildiğine dikkat çekerek, “MS alanında son 10 yılda baş döndürücü hızda gelişmeler var. Tedaviden çok daha iyi sonuçlar alınıyor” dedi.

MS TEDAVİSİ TANGO GİBİDİR

Tedaviye uyumun önemini de vurgulayan Prof. Dr. Hüsnü Efendi, “Biz tedaviye karar verirken sürece hastayı da katıyoruz. Yani tedavi kararı verirken hastaya al bu ilacı git kullan demiyoruz. Çünkü bu bir haftalık bir antibiyotik tedavisi değil. Hastayla beraber oturuyoruz, ne kadar süreceğini, uzun süren bir hastalık olduğunu ve tedavi süreçlerine hastanın da katılması gerektiğini söylüyoruz. Karar verme aşamasında hastayı katıyoruz ve takiplerde de çok düzenli olarak hastanın takibi gerekiyor. Ben MS tedavisini tango yapmaya benzetiyorum. Tangoda da dans iki kişi arasında olur.

Ama tangoda dansı yöneten erkektir, tedavide de bu süreci yöneten hekim aslında ama tangoda da diğer partner, kadın istemezse dans biter. Dansın sona ermesi iki kişiden birinin dansı bırakmasıyla olur. MS tedavisi de böyle, bu tedaviyi sürdürmek iki tarafın karşılıklı rızasıyla olacak bir şey. Bu nedenle çok iyi bir iş birliği gerekiyor. Hasta, tedavi yönetimini sadece hekime bırakmamalı. Hasta da tedavi yönetiminde direksiyonda olmalıdır. Hasta bu işin öneminin farkında olmalı” diye konuştu.

TÜRKİYE, MS’İN ORTA SIKLIKTA GÖRÜLDÜĞÜ BİR ÜLKE

MS’in tedavisi için şu anda var olan farklı tedavi seçeneklerinden bahseden Prof. Dr. Hüsnü Efendi, iyileştirilmiş inovatif, ilaç uygulama cihazları, güçlendirilmiş hasta programları ve destek hizmetleri dahil MS yönetimindeki gelişmelerin altını çizdi.

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ ETKİLİ OLUYOR

Türkiye’nin MS hastalığının orta sıklıkta görüldüğü bir ülke olduğunu belirten Prof. Dr. Hüsnü Efendi, hastalığın en çok Kuzey ülkelerinde görüldüğünü söyledi. MS’in genetik bir hastalık olmadığını, buna karşın genetik yatkınlığın ve çevresel faktörlerin rol oynadığına dikkat çeken Prof. Dr. Efendi, D vitamini eksikliğinin MS’in ortaya çıkmasında etkili olduğunu vurguladı.

SİGARA, HASTALIĞIN SEYRİNİ KÖTÜ ETKİLİYOR

Sigara içen MS’li kişilerde hastalığın seyrinin daha kötü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hüsnü Efendi, hastalara sigara içmemelerini, fiziksel aktivitelere devam etmelerini ve beslenmelerine dikkat etmelerini önerdi. D vitamini takviyesinin önemine işaret eden Prof. Dr. Efendi, “Her gün 15 dakika güneş banyosu yapılmalı, güneşten yararlanılmalı. Gerekirse takviye alınmalı. Akdeniz diyeti yapılmalı. Balık, deniz ürünleri, salata, sebze ve meyve tüketilmeli. Sıcak iyi gelmez. Kaplıca ve sauna gibi sıcak ortamları önermiyoruz” dedi.

MS’TE DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

MS’in psikiyatrik bir hastalık olmadığını belirten Prof. Dr. Hüsnü Efendi, “MS, bulaşıcı bir hastalık değildir. MS genetik bir hastalık değildir. MS’li kişiler çocuk sahibi olabilirler. Anne ya da babada MS varsa çocukta ortaya çıkma ihtimali yüzde 1-1,5’tur” dedi. MS’li kişilere “Hastalığı her şeyin ortasına koymayın” önerisinde bulunan Prof. Dr. Hüsnü Efendi, normal yaşamlarının devam etmelerinin önemli olduğunu dile getirdi.

ALTERNATİF YÖNTEMLER İŞE YARAMIYOR

İlaç kullanımı dışında kullanılan alternatif yöntemlerin zararlarına değinen Prof. Dr. Hüsnü Efendi, “Bazı hastalar olağan tedavilerini kesip alternatif tedavilere yöneliyorlar. Tabi o zaman hastalık olumsuz etkileniyor. Bazı bitkisel kaynaklı olduğu söylenen alternatif maddeleri kullanırken bunu ilaçla beraber kullanırlarsa karaciğerde birtakım toksik etkiler ortaya çıkıyor. İlacın yapmadığı hasarı yardımcı tedavi seçenekleri oluşturabiliyor. Üçüncüsü de hiçbir işe yaramıyor” uyarısında bulundu.

MS, ÇOK ÇARESİZ BİR HASTALIK DEĞİL

MS’in kronik ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu ve tedavide sürekliliğin önemine işaret eden Prof. Dr. Hüsnü Efendi, “MS çok çaresiz bir hastalık değil artık. Uygun bir tedaviyle bu hastalıkla normale yakın bir hayat sürdürebilir ve hayatlarını devam ettirebilirler” dedi.

MS’Lİ BİREYLERİN MÜCADELE GÜCÜ ÖNEMLİ

MS’li bireylerin mücadele gücünün yenilikçi tedaviler için güç verdiğini belirten Prof. Dr. Hüsnü Efendi, hasta destek programları için motivasyon kaynağı olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “MS alanındaki en umut verici gelişme son 10 yıl içerisinde yapılan araştırma ve geliştirme çalışmalarının son derece artmış olmasıdır. MS tedavi yöntemi, özellikle hastalığın ciddiyeti ve var olan tedavilere cevap kriterlerinin artması ile beraber yeni tanı, tedavi ve takip kriterlerinin gelişmesi ile son birkaç yıl içinde çok hızlı bir gelişim gösterdi. Bu çok heyecan verici bir durum, çünkü 1993 yılından önce MS için onaylanmış hiçbir tedavi bulunmamaktaydı; ancak bugün, spesifik endikasyona yönelik olarak bir çok farklı tedavi alternatifimiz var.”

ŞEHRAM ZAYER: “TÜRKİYE’DE 40-50 BİN MS HASTASI VAR”

Bu yıl 350. yaşını kutlayan Merck’in, son 20 yıl boyunca hastalara MS için temel tedaviler sunma konusunda öncü bir şirket olmayı sürdürdüğünü belirten Merck Türkiye Genel Müdürü Şehram Zayer, hasta odaklı ve inovatif tedaviler sunan bir şirket olmaktan heyecan duyduklarını dile getirdi. Zayer hastalar için şifa kaynağı olan bir teknoloji ve bilim şirketi olmanın kendilerine büyük mutluluk verdiğini ifade etti.


İçeriği Paylaşın