Prof. Dr. Canan Karatay’ın Aşılarda İlgili Açıklaması Doğruyu Yansıtmıyor

Prof. Dr. Canan Karatay’ın Aşılarda İlgili Açıklaması Doğruyu Yansıtmıyor

Prof. Dr. Canan Karatay’ın Aşılarda İlgili Açıklaması Doğruyu Yansıtmıyor

Bizi Takip Et


Prof. Dr. Canan Karatay’ın son yaptığı açıklamaları tıp dünyasında büyük tepki topladı. Prof. Dr. Karatay ““Aşıların içinde alüminyum var. Alüminyum Alzheimer nedenidir. Aşı vurulmaya gerek yok. Bunun yerine D vitamini kullanımı çok önemlidir” dedi. Karatay’ın Bu açıklamasına karşı “Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD), Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Türk Geriatri Derneği, Türk Hematoloji Derneği, Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği, Türk Toraks Derneği, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, Viral Hepatitle Savaşım Derneği ve Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, Enfeksiyon Hastalıkları Derneği ve Pediatri Uzmanlık Akademisi Derneği ortak bir bildiri yayınladı.

“AŞIYLA HER YIL 2-3 MİLYON KİŞİNİN ENFEKSİYONA BAĞLI ÖLÜMÜ ENGELLENMEKTEDİR”

“Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD), Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Türk Geriatri Derneği, Türk Hematoloji Derneği, Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği, Türk Toraks Derneği, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, Viral Hepatitle Savaşım Derneği ve Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonundan kamuoyuna zorunlu açıklamadır.

Dünya genelinde ölümcül hastalıklar aşılama sayesinde ortadan kalkmaktadır. 19. yüzyıldan beri pek çok bulaşıcı hastalığa karşı kullanılmakta olan aşılar sayesinde çiçek hastalığı tamamen ortadan kaldırılmış, çocuk felci hastalığı ortadan kaldırılma noktasına getirilmiş, aşısı yapılan hastalıkların (Tüberküloz, Difteri, Boğmaca, Kızamık) görülme sıklığında ciddi düşüşler sağlanmıştır.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, bağışıklama sayesinde her yıl 2-3 milyon kişinin enfeksiyona bağlı ölümü engellenmektedir. Aşılama ile önemli birçok hastalıktan korunmak ve ölümleri azaltmak mümkün olabilmektedir. Üstelik aşılar bireyleri hastalıklardan koruyarak ekonomik kazanımlar da sağlamaktadır.

Zatürre ve menenjit gibi ciddi hastalıkların en sık nedenini oluşturan ve hastaneye yatışı gerektiren “invaziv pnömokok hastalığı”nın görülme sıklığı binde bire kadar çıkmakta, özellikle 65 yaş üzerinde bu sıklık daha da artmaktadır. Bu hastalık, dünya genelinde her yıl 1,6 milyon ölüme yol açmasıyla önemli ölüm nedenleri arasında yer almaktadır.

Grip, dünya çapında her yıl 3 ila 5 milyon kişide ciddi seyirli hastalığa ve yaklaşık 500.000’e yakın kişinin ölümüne yol açmaktadır. En çok ölümler 65 yaşın üzerinde görülmektedir.
Her iki hastalık da 65 yaş üzeri erişkinler başta olmak üzere kronik kalp ve akciğer hastalıkları, diyabet ve bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıkları olan erişkinler gibi özel risk gruplarında daha sık görülmekte, daha ciddi seyretmekte ve ortaya çıkan komplikasyonlarla daha fazla ölüme yol açmaktadır. Aşılama sayesinde hastalığın görülme sıklığını, ciddiyetini ve ölümleri azaltmak mümkündür. Ayrıca, grip ve zatürre gibi solunum yolu hastalıklarına karşı yapılacak aşılar aynı zamanda gereksiz antibiyotik kullanımını da engellemektedir.

Aşıların yukarda özetlenen birçok yararı bilimsel olarak kanıtlanmış olmasına rağmen, son günlerde ülkemiz medya kuruluşlarında, konu hakkında hiçbir ilgisi, bilgisi, bilimsel çalışması veya katkısı olmayan bazı kişilerin, akademik unvanlarını kullanarak aşılar konusunda bilimsel gerçeklere ters düşen ve kamuoyunu yanıltan, halkı yanlış yönlendiren açıklamalar yaptığı görülmektedir. Hiçbir bilimsel kanıta dayanmayan aşı aleyhinde söylemleri aşı ile korunabilir hastalıklar açısından toplumu risk altında bırakmakta ve konu ile yakından ilgilenen, bilimsel çalışmaları ve katkıları olan biz hekimleri ve ilgili uzmanlık alanlarının derneklerini ve mensuplarını fazlasıyla üzmektedir.

Sadece medyatik olmanın gücüne dayanarak medya kuruluşları önünde hadlerini aşarak konuşan bu kişilerin ağzından çıkan her söze inanılmaması ve konunun esas muhatabı ve sahibi olan bilim insanlarının açıklamalarına itibar edilmesi ve basın kuruluşlarının da bilimsel gerçeklerden uzak bu tip haberlere yer vermemesi kamuoyu menfaati göz önünde bulundurularak önemle rica olunur.”

BÖYLE AÇIKLAMALAR YÜZÜNDEN AŞI REDDLERİ CİDDİ BOYUTLRA ULAŞTI”

“Prof. Dr. Canan Karatay’ın açıklamalarına bir cevapta Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’dan geldi. Prof. Dr. Ceyhan “Bilindiği üzere aşılama yaklaşık 230 yıldır bütün dünyada uygulanan, milyonlarca ölümü engelleyen, bazı hastalıkları ortadan kaldıran en etkili ve ucuz sağlık koruma yöntemidir. Ne yazık ki son zamanlarda aşının içerisinde civa bulunduğu ve aşı içerisinde yer alan çok düşük düzeydeki alüminyumun Alzheimer hastalığına yol açtığı gibi bilimsel gerçeklerden uzak ve kesinlikle doğru olmayan ifadeler yayın organlarında yer almaktadır.

Bütün dünyada, istisnasız bütün ülkelerde uygulanan aşıların zararlı olduğuna dair yapılan bu yayınlara konu olan kişilerin, aşı ile korunulan hastalıkların durumu, aşılama ile ne oranda engellendiği, aşılama olmazsa sonuçları konusunda eğitimi olmamaları üzüntü vericidir.

Aşılar sayesinde aşıyla korunulabilen hastalıklar en az yüzde 98 oranında azalmışken ve bazıları ortadan kalkmışken bu yayınlar neticesinde aşı reddinde ciddi bir artış gözlemlenmektedir. Örneğin aşıyı reddeden aile sayısı 2011 yılında 183, 2013 yılında 913, 2015 yılında 5091 iken, 2016 yılında 10.000’ in üzerine çıkmıştır.

Aşı redlerinde akademik ünvan taşıyan ancak konunun uzmanı olmayan kişilerin konuşmaları en büyük etkendir. Aşılama ile her yıl yaklaşık 14.000 ölüm engellendiği dikkate alınırsa aşılanmayan bu 10.000 çocuğun bir kısmının öleceğini tahmin etmek zor değildir.

Bunun neticesinde de bazı hastalıklarda artış gözlendiğini üzülerek izlemekteyiz. Örneğin bildirilen boğmaca vakaları son üç yıldır belirgin bir şekilde artmaktadır.

Nitekim kliniğimizde aşılanmadığı için pnömokok menenjitinden ölen ve sakat kalan vakalar yanında risk grubuna girdiği için grip aşısı olması gerekirken olmayan ve grip sonucu ölen ciddi sayıda vaka gözlemliyoruz.

Ayrıca unutulmamalıdır ki hiçbir aşının etkinliği bireysel aşılamada yüzde yüz değildir. Aşıların bir hastalığı tam olarak önlemesi ancak toplumsal etkiyle olur. Yani bazı kişilerin aşılanmaması aşılanan kişilerin de aşıdan maksimum yarar elde etmesini engellemektedir.

Bu konuşmaları yapan insanlar unutmamalıdır ki, bilgisizlikten veya başka bir nedenden kaynaklanan, bilimsel anlamda yanlış ifadeler bazı insanların ölümüne veya sakat kalmasına neden olacaktır. Bu nedenle bu kişilerin taşıdıkları bilimsel ünvan ve vicdanlarını dikkate alarak, söylediklerini bir bilim ve akıl süzgecinden geçirmelerini, konunun uzmanı ve sorumlu bilim insanları olarak beklemekteyiz.”

“ŞÖHRET VE REYTİNG KAYGISI TAŞITAN AÇIKLAMALAR”

Enfeksiyon Hastalıkları Derneği – Pediatri Uzmanlık Akademisi Derneğinin ortak açıklamasında ise yapılan açıklamaların reyting ve şöhret kaygısı taşıdığına dikkat çekti.  “Son günlerde değişik basın organlarında akademik ünvan taşıyan bazı kişilerin nedenini bilmediğimiz, ancak reyting ve şöhret kaygısı taşıdığı izlenimi edindiğimiz, aşılar aleyhinde ifadeleri yayınlanmaktadır. Bu yayınlar ne yazık ki ülkemizde insan sağlığına ciddi zararlar vermektedir.

Unutulmamalıdır ki, aşılama 1700’lü yıllardan itibaren atalarımızın öncü olduğu, daha sonra bütün dünyaya yayılan, milyonlarca insanın ölümden ve sakatlıktan koruyan en etkili ve ucuz korunma yöntemidir.

Aşılamanın yararlı olduğuna bütün dünyada inanıldığı için aşılama yapmayan bir ülke dahi yokken, aşının aleyhine konuşan insanların amaçlarının genellikle gündemde kalmak, şöhret olmak ve bu sayede daha çok para kazanmak olduğu görülmüştür. Bu insanlar sadece ülkemizde değil, az sayıda da olsa diğer ülkelerde de mevcuttur. Ancak söylediklerinin doğru olmadığı gerçek bilim insanları tarafından bilinmekte ve dikkate alınmamaktadır.

Ülkemizde yapılan çalışmalarda, aşılama ile her yıl 14.296 kişinin ölümden kurtulduğu gösterilmiştir. Yani bu şahısların söylediklerini dikkate alıp aşılamadan vazgeçersek, on binlerce insanın ölümüne neden olacağımız açıktır.

“Aşılarda alüminyum olduğu için aşı yaptırsanız Alzheimer hastalığına yakalanırsınız” diyerek insanları aşı yaptırmamaya yöneltmek isteyen kişinin enfeksiyon ve aşılar konusunda herhangi bir eğitimi olmadığını bilmekle birlikte, bazı aşılarda etki arttırıcı olarak bulunan alüminyum düzeyinin insan sağlığını etkilemeyecek kadar düşük olduğunu bildiğine eminiz.

Kaldı ki, bu konuşmaları yapan kişilerin çocuklarını içinde alüminyum olan aşılarla aşıladığını da görmekteyiz. Bazı kişiler bunun yanında aşıda civa olduğu şeklinde yanlış bir bilgiyi de halka yaymaya çalışmaktadır. Civa çoklu dozlu aşılarda iğnenin aşı flakonuna birden girmesi sırasında oluşabilecek bakteriyel bulaşları engellemektedir.

Ülkemizde aşılar artık uzun süreden beri tekli dozda uygulandığından civa bulunmamaktadır. Bu ifadeyi kullanan bazı kişilerin çocuklarını aşılarda civa olduğu dönemde çocuklarını aşılattıklarını, ancak halka yanlış olduğunu bile bile, hangi amaca yönelik olduğunu bilmediğimiz bir gayretle aşı yaptırmamalarını önerdiklerini gözlemledik.

Bu kişilerin öğretim üyesi sorumluluğunu üstlenerek insanların ölümüne ve sakatlanmalarına yol açabilecek konuşmalar yapmaktan kaçınacaklarını, uzman olmadıkları konu hakkında açıklama yapmak zorunda olmadıklarını hatırlayacaklarını ve kamuoyunun bu konuşmaları yapan insanların yanlış söylemlerini dikkate almadan önce o konuda uzman olan bilim insanlarının önerilerini dikkate alacağını umuyoruz.”

 

Saygılarımızla, kamuoyuna duyurulur.


İçeriği Paylaşın