Sabahları Neden Yorgun Uyanıyoruz? Yorgun Uyanmamak İçin 8 Öneri

Medicana International İstanbul Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Belma Yeşilada Yağbasan, yorgun uyanmamak için nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda bilgi verdi.

Sabahları Neden Yorgun Uyanıyoruz? Yorgun Uyanmamak İçin 8 Öneri

Bizi Takip Et


Sabahları yorgun uyanmanın günlük aktif yaşam, uzun çalışma saatleri ve stres kaynaklı olabileceği gibi herhangi bir hastalığın habercisi de olabileceğini vurgulayan Medicana International İstanbul Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Belma Yeşilada Yağbasan, yorgun uyanmamak için nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda bilgi verdi.

Sabahları yorgun uyanmanın pek çok hastalığın belirtisi olabileceğini söyleyen Dr. Belma Yeşilada Yağbasan, şu bilgileri verdi: “Vitamin eksiklikleri, tiroid hastalıkları, kanser hastalıkları, kalp hastalıkları, kulak burun boğaz hastalıkları, akciğer problemleri, kas iskelet sistemi hastalıkları, mide barsak hastalıkları, uyku bozuklukları, psikolojik nedenler gibi birçok hastalık sabaları yorgun uyanma şeklinde bulgu verebilir.

Sabah yorgunluğunun belirtilerini; ağız kuruluğu, nedensiz kas ağrıları, mide barsak rahatsızlıkları, sabahları tansiyon düşüklüğü, baş dönmesi, gün içinde artan yorgunluk hissi olarak sıralayabiliriz. Günlük yaşantımızda farkında olmadan yaptığımız yanlış ya da eksik uygulamalar da buna neden olabilir.”

YORGUN UYANMAMAK İÇİN BUNLARA DİKKAT!

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Belma Yeşilada Yağbasan, sabahları daha zinde uyanmak ve yorgunluk hissini azaltmak için yapılması gerekenler hakkında şu tavsiyelerde bulundu:

  1. Düzenli ve yeterli gece uykusu önemlidir. Sağlıklı yetişkin bir insanın günlük uyku ihtiyacı 7-9 saat kadardır. Ayrıca her akşam aynı saatte yatmak ve aynı saatte kalkmak vücuda uykuya geçmesi ve dinlenmesi için bir düzen oluşturur.
  2. Beslenme düzenimiz kadar tercih ettiğimiz besinler de önemlidir. Sağlıksız diyetler; besin, vitamin, mineral ve kalori eksikliğine yol açarak insanı halsiz ve yorgun kılar.
  3. Günlük su tüketimi yeterli miktarda olmalıdır. Kişinin herhangi bir sağlık problemi yoksa günlük 2-2,5 LT su tüketmelidir. Bu miktar kişinin mesleğine, günlük fiziksel aktivitesine ve mevsime göre değişebilir. Hücresel düzeyde metabolik olaylar için su çok önemli bir maddedir. Vücudun susuz kalması tansiyon düşüklüğüne neden olarak gün içinde bitkin olmamıza neden olabilir.
  4. Spor yapmak; yeni başlayanlar için vücutta kas ağrılarına ve yorgunluğa neden olsa da, düzenli yapıldığında kişiyi zinde kılar.
  5. 24 saatlik bir peryodun ortalama üçte birini yatakta uyuyarak geçiririz. Seçtiğimiz yatağın vücut özelliklerimize ve eğer varsa hastalıklarımıza uygun özellikte olması gerekir. Aksi halde kalitesiz bir uyku; bütün gün yorgunluk ve kas ağrılarına sebep olabilir.
  6. Bilgisayar, tablet, cep telefonu gibi elektronik aletlerin kullanımına dikkat etmek gerekir. Elektronik aletlerin ışıkları, uykudan sorumlu hormon olan melatoninin seviyesini olumsuz yönde ciddi oranda etkiler. Bu yüzden tüm bu aletleri yatmadan en az yarım saat kadar önce bırakmak da faydalı olabilir.
  7. Yatmadan önceki saatlerde tükettiğimiz içecek ve yiyecek seçimize dikkat etmeliyiz. Çay, kahve, yeşil çay gibi içecekler uyanıklığımızı artırır ve kalitesiz uykuya neden olur. Ayrıca şekerli yiyecekler ve diğer karbonhidratlar yatma saatine yakın tüketildiğinde uyku kalitemizi bozmasının yanı sıra kilo almamıza da neden olur.
  8. Kronik yorgunluk ve uyku bozukluğu ayrımı yapılmalıdır. Kronik yorgunluk uyku bozukluğu sebebidir. Ancak kronik yorgunluk; hormonal nedenler, nöronal nedenler, beslenme bozuklukları, virüler, depresyon gibi birçok neden bağlı olabilir.

Bütün bu önlemlere rağmen iki haftadan daha fazla süren sabah yorgunluğu ve gün içinde devam eden halsizlik, konsantrasyon bozukluğu, kas ağrıları, baş ağrısı gibi şikayetler devam ediyorsa, altında önemli bir sağlık sorunu olabilir. Bu durumda Mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.”


İçeriği Paylaşın