Halk Sağlığının Korunmasında Eczacının Rolü

Halk Sağlığının Korunmasında Eczacının Rolü

Halk Sağlığının Korunmasında Eczacının Rolü

Bizi Takip Et


Yeni Yüzyıl Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Mikrobiyoloji ve Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Oğuz Özyaral, İstanbul Eczacı Odası ‘nda “Halk Sağlığının Korunmasında Eczacının Rolü” konulu bir eğitim verdi.

Eğitime katılan eczacı ve eczacı adayı öğrenciler mesleklerine ilişkin önemli bilgileri dinleme fırsatı yakaladı. Toplum sağlığını oluşturan temel unsurlardan birinin toplumla iç içe bir meslek olan eczacılık mesleğinin olduğunu ifade eden Doç.Dr. Özyaral, “Temelde halk sağlığı, yaşadığımız ve yaşanması ihtimali olan tüm hastalıklarla baş edebilmek adına sorunlar ortaya çıkmadan çözüm üretebilmelidir. İlacın kullanımı, genel hijyen, kişisel hijyen kavramları biz eczacılar tarafından anlatılması birer danışmanlık hizmetidir. Bu hizmet bilinci ile Dost Eczane ve Sırdaş Eczacı kavramları üzerinde durmamız lazım” açıklamasını yaptı.

ECZACI, SADECE ILAÇ SATMAZ

Eczacılığın sıradan bir meslek olmadığını, mesleğin üstüne düşen görevlerin hissedilmesini gerektiğini açıklayan Doç. Dr. Özyaral, “Çağdaş halk sağlığı uygulamalarının gelişmesini sağlamalıyız. Gündemde olan sağlık sorunlarını algılamalıyız. Eczacı sadece tezgah başında ilaç satan kişi değildir. Eczacı, insanları bilgilendirme, öğrenme, öğretme, araştırma, keşfetme, eğitim ve iletişim yoluyla toplum sağlığını geliştiren kişidir. Sağlık sorunlarını en başta engellemek tedavi etmekten daha az maaliyetli ve daha az masraflı olduğu unutulmamalıdır” diye konuştu.

EKO ECZACILIK HAYATA GEÇİRİLMELİ

İlaç ve kişisel bakım ürünlerinin tüketiciye ulaştırılmasında en önemli rollerden birini oynayan eczacının insan, çevre ilişkisinin halk sağlığı açısından önemini vurgulayan Doç. Dr. Özyaral şu bilgileri verdi:

“Çevrebilimle ilgili olarak eczacı kavramını yeniden açıklayabiliriz. Eko-eczane ve eko-eczacı kavramlarını değerlendirmeliyiz. Doğal yaşamın bir parçası olan sürdürülebilir eko-eczacılık sürecinin hayata geçirilebilmesi herkes için çok önemli.

İlaçların ve kişisel bakım ürünlerinin birer çevre kirletici unsur olarak oluşturduğu çok yönlü sorun, 1980’lerin başında artan bir ilgiyle daha belirgin ve bilinir hale geldi. Çeşitli kaynaklardan çevreye verilen ksenobiyotikler çevredeki canlılar üzerinde mutajenik, karsinojenik ve toksikolojik etkiler yaratıyor. Tüm canlı yaşamı olumsuz yönde etkileyerek ekolojik dengenin bozulmasına sebep oluyor. Uzun süreli etkileri gösteren verilerin yetersizliğine rağmen, ilaçlar ve kişisel bakım ürünlerinin ekolojik sistem ile ‘tanışıklığının’ azaltılması ya da engellenmesi için çok geniş bir yelpazede düşük dozlarda dahi ksenobiyotiklere maruziyetin engellenmesine yönelik politikalar geliştirilebileceği ve uzun süreli etkileri hedef alan çalışmalar başlatılabileceği söylenebilir.”


İçeriği Paylaşın