Mikroenjeksiyon Tartışmalarına Uzmanından Yanıt

Mikroenjeksiyon Tartışmalarına Uzmanından Yanıt

Mikroenjeksiyon Tartışmalarına Uzmanından Yanıt

Bizi Takip Et


Çocuk sahibi olmanın pek çok ülkede önemli bir toplumsal statü olması sebebi ile tüp bebek tedavileri Dünya’da ve ülkemizde her geçen gün hem uygulama sayısı olarak hem de başarı oranları olarak artışta. Ülkemizde bu yöntemle doğan çocuk sayısının yüzbinleri bulduğu ifade ediliyor. Özellikle son yıllarda yazılı ve görsel medyanın da önemli ve pozitif katkısı ile gerçekleştirilen bilgilendirmeler ile toplumun bu tedavilere bakışı ve ulaşım imkanları oldukça artmış durumda.

Bununla birlikte, bu yönde yapılan bazı bilgilendirme ve haberlerin gerek içerik gerekse sunuş şekli olarak ciddi tartışmalar da oluşturduğu bir gerçek. Bahçeci Sağlık Grubu Bilimsel Direktörü Dr. Necati Fındıklı “Özellikle son dönemde basın yolu ile halka aktarılan ve bilimsel doğruluğu kanıtlanmamış  haber içeriklerinin ne yazık ki bugüne kadar tüp bebek tedavileri ile elde edilen başarılı sonuçları gölgeleyebileceği ve yıllardır büyük bir dikkatle oluşturulan kamuoyunu son derece yanlış yönde etkileyebileceği tehlikesi göz önünde bulundurulmalı” diyerek bu yönde yapılan haber ve basın duyurularında görüş alınan uzmanların tıbbi etik ilkeleri doğrultusunda doğru içerik bilgisi paylaşmasının  ve anlatım dili bakımından son derece dikkat etmelerinin gerekliliğini vurguladı.

MİKROENJEKSİYON YÖNTEMİYLE DOĞAN DÜNÜN BEBEKLERİ BUGÜNÜN SAĞLIKLI YETİŞKİN BİREYLERİ…

“Bizler uzmanlar olarak tedavi ve teknolojiyi değerlendirme ve tartışma yöntemlerimiz ile bu tartışmaların halka arzı konusunda dikkat etmez isek insanlara son derece yanlış mesajlar verilir” diyen Dr. Fındıklı , uzmanların mevcut bilimsel çalışmalarındaki titizliğini kamuoyunu bilgilendirme aşamasında da devam ettirmeleri gerektiğini belirtti. Mikroenjeksiyon yöntemi ile elde edilen bebeklerin tüm dünyada uzun yıllardır takip edildiğini, bu yöntem ile doğan dünün bebeklerinin bugün artık üniversite çağında sağlıklı birer yetişkin olduğunu ve hatta bazıları tüpbebek tedavileri alanında çalışmaya başladığını belirten Dr. Fındıklı “Son yıllarda elde edilen karşılaştırmalarda ve sonuçlarda gözlenen bazı küçük farklılıkların kullanılan teknikten çok tüp bebek tedavisi gören çiftlerin özellikleri ile yakından ilişkili olduğunu gözlemliyoruz. Bu farklılıkları sanki mikroenjeksiyon kusurlu bir yöntemmiş gibi göstermek, bu yöntemle çocuk sahibi olmuş veya olacak çiftleri gereksiz yere şüphe içinde bırakmak son derece yanlış” dedi.

“YENİ TEKNOLOJİLERİN KAMUOYUNA DUYURULMADAN ÖNCE KANITLANMIŞ OLMALARI GEREKİR”

Yeni teknolojiler ve teknik gelişmeler bir taraftan gebelik ve canlı doğum oranlarını arttırmaya çalışırken diğer taraftan halen tedaviden fayda görme şansı olmayan, örneğin sperm veya yumurta hücresi üretemeyen çiftler için de büyük bir umut kaynağı. Toplumsal farkındalığın artması ve çocuk sahibi olmak isteyen insanların da mevcut tedavi ve teknolojilerden faydalanabilmesi amacı ile bu alanda gerçekleştirilen başarılı uygulamaların sık sık basında yer alıyor olması oldukça önemli. “Bununla birlikte halen deneysel olan, başarı şansı son derece düşük olduğu için veya sonuçları konusunda ciddi belirsizlikler olan ve hatta bazı ülkede uygulanması yasaklanmış deneysel yöntemlerin hastalara sanki yeni teknik ve teknoloji imiş ve rutinde kullanılıyormuş gibi lanse edilmesi de bir o kadar tehlikeli” diyen Dr. Fındıklı  “Eğer bu konularda işin uzmanları olarak kendi meslek etiğimizi oluşturamaz isek daha ileride hem kendi camiamız hem de bu tedavilerden fayda görebilecek hastalarımız ciddi anlamda zarar görecek. Hepimiz üzerimize düşen görevi layıkı ile yapmalıyız. Tedavi görme planı yapan çiftlerden de ricam kendilerine sunulan yeni teknolojileri sorgulamaktan kaçınmamaları, sunulan teknoloji veya tedavinin mevcut problemi çözmedeki etkinliği konusunda gerektiğinde farklı uzmanlardan da bilgi almaları” ifadesinde bulundu.


İçeriği Paylaşın